NBA kariyerlerinde ırk konulu konuşmalara ilk defa katılmıyorlardı ve başkalarının nefret dolu davranışlarından da ilk defa bahsetmiyorlardı. Ve bu toplantıda sıkça bahsedilen bir şey bu tür olayların sadece olayın içinde olanlarla ilgili olmamasıydı. Bu Russ ve bir saldırgan hakkında değildi. Bundan daha fazlasıydı.
Şu anda çoğunlukla beyaz olan yerlerde beyaz olmayan biri için var olmanın ne anlama geldiği hakkındaydı.
Amerika’daki ırkçılık hakkındaydı.
Toplantı sona ermeden önce takımın Jazz organizasyonundan hızlı bir cevap ve bahsettiğimiz konularla ilgilenmeleri yönündeki taleplerine destek verdim. Bence takım arkadaşlarım ve ben doğru yöne adım attığımızı düşündük.
Ama kimsenin kendini memnun hissettiğini düşünmüyorum.
Geçtiğimiz haftalarda çok düşündüğüm bir gerçek var. Dürüst olmak gerekirse demografik olarak ortalama bir NBA maçındaki taraftarla aramda sahadaki oyuncularla olduğundan daha fazla ortak nokta vardır.
Ve geçen ay Salt Lake City’de olanlar ve olaylar hakkında konuşmalarımızın ardından bu demografinin beni ayrıcalıklı kıldığını anladım. Durum şöyle — Thabo’nun arkadaşı, Ekpe’nin takım arkadaşı veya Russ’in meslektaşı olabilirim. Bu adamlarla çalışabilirim ve onları kesinlikle yüzde yüz olarak destekliyorum.
Ama diğer adam gibi görünüyorum.
Ve bu hoşuma gitse de gitmese de bunun bir şey ifade ettiğini anlamaya çalışıyorum.
Şunu anlıyorum: Her ne kadar tutkulu bir şekilde müttefik olmaya çalışsam da her ne kadar beyaz olmayan NBA ve WNBA oyuncularını tereddüt etmeden desteklesem de… Bu konuya dahil olma seçeneğine sahip, ayrıcalıklı bir perspektifim var. Bu da diğer yandan kolay bir şekilde bu konuşmadan çekilebileceğim anlamına geliyor. Her gün bu seçime, bu ayrıcalığa sahip olmamın sebebi tenimin rengi.
Yani istediğim kadar doğru şeyler söyleyebilirim: Utah’da olanlardan sonra Russ’ı desteklediğimi açıklayabilirim. New York’ta Thabo’nun yaşadığı olay hakkındaki düşüncelerimi paylaşabilirim. Get Out’ta mümkün olsa Obama’yı üçüncü kez seçeceğini söyleyerek övünen o tuhaf adam olabilirim. Hayatım boyunca tanıdığım her ırkçı saldırganı kınayabilirim.
Ama aynı zamanda istediğimde kalabalığa karışabilirim ve yüzüm o ırkçıların yüzleriyle bir olur.