Kıtalararası Ama Üvey Evlat Kupa

euroleague_net

Büyük ihtimalle haberiniz yok ama FIBA uzun bir aradan sonra (1996 yılından beri ilk kez) Kıtalararası Kupa’yı (Intercontinental Cup) yeniden düzenlemeye karar verdi. Haberinizin olmadığını düşünüyorum zira bu turnuvanın adam gibi bir reklamına ya da tanıtımına denk gelmedim ve FIBA’nın geçtiği bir twit olmasa uzun bir süre daha bu kupanın tekrar düzenlendiğinden haberdar olmayabilirdim. Sonucu da yazayım da zahmet etmeyin araştırmaya. İki maç üzerinden Brezilya’nın Sao Paolo kentinde geçen hafta yapılan finalde Euroleague şampiyonu Olympiakos ve FIBA Americas League şampiyonu EC Pinheiros karşılaştı. Olympiakos ilk maçı 81-70, ikinci maçı ise 86-69 kazanıp kupanın 2013 versiyonunu müzesine taşırken Vassilis Spanoulis MVP seçildi.

Aslında konsept olarak bana hep çok ilginç gelmiştir. Düşününce farklı kıtaların, farklı basketbol geleneklerinin temsilcilerinin (temsilci biraz hafif kaçıyor, liderlerinin, şampiyonlarının demek lazım) senede bir kereye mahsus karşılaşmaları kulağa heyecan verici gelmiyor mu? Alışılmışın dışı bir maç, basketbolseverler için ilginç bir deneyim olur diye düşünüyor insan ama ortaya çıkan sonuç pek öyle değil (Sadece basketbol için değil futbolda düzenlenen benzer organizasyon için de aynı yorum yapılabilir). Gelin, kağıt üzerinde gideri var diyebileceğimiz bu fikir uygulamada neden gümlüyor hep beraber düşünelim.
Öncelikle büyük bir ulaşım sorunu var (tam olarak bir okyanus büyüklüğünde). Bu maçın (ya da maçların) sezon ortasında organize edilmesi katılan takım için büyük bir yorgunluk ve dolayısıyla haksızlık olur. Turnuvayı sezon başında yaparak bu sorunu çözebiliriz (FIBA’nın yaptığı gibi) ancak bu sefer de hazırlık döneminden tam çıkamamış takımların maçlarını izliyor olacağız. Dolayısıyla bu açıdan optimum verimi hiçbir zaman alamayacağımız bir konsept gibi gözüküyor.

İkinci bir sorun da kıtalar arasındaki güç farkları. Her ne kadar globalleşme son sürat devam etse ve kıtalar arasındaki makaslar her geçen gün birazcık daha kapanıyor olsa da hâlâ FIBA’ya üye diğer kıta takımlarının Avrupalı rakiplerine göre çok dezavantajlı olacağını tahmin etmek zor değil. Durum böyle olunca da bir NBA takımının Avrupalı bir takımla yaptığı hazırlık maçı bile bu kupadan yüz kat daha fazla ilgi çekiyor. Hele ki Avrupa takımları belli bir ölçüde kafa tutabilecek, maç alabilecek düzeye gelmişken.

paobc_gr

NBA takımlarının boy göstermesi konusu kupanın tarihçesini de etkilemiş. İlk olarak 1966’da düzenlenmeye başlayan ve iyi kötü 1987’ye gelen kupa bu tarihten sonra 9 yıllık bir ara vermiş. Bu tarihten itibaren NBA takımlarının da katılımıyla McDonald’s Championship adıyla (ve 1987 dışında tümü Avrupa’da) düzenlenen kupada galip olan hep NBA ekipleri olmuş. Son versiyonunu 1999’da yapan bu kupadan sonra bu düzeyde bir organizasyon yapılmamış. Bir de 1996’da FIBA’nın tekrar düzenlemeye karar verip sonradan devam ettirmediği Kıtalararası Kupa var. Bunu da Panathinaikos müzesine götürmüş.

FIBA’nın kupayı yeniden canlandırması şu an için pek bir şey ifade etmese de uzun vadede bunu Afrika, Asya, Okyanusya ve NBA takımlarını içeren bir turnuvaya dönüştürmek istiyorlar. Bu turnuva güzel bir konsept gibi gözükse de yukarıda bahsettiğim nedenlerden dolayı belki de hiçbir zaman pratikte başarılı olamayacak diye düşünüyorum. Şu anda NBA takımlarının dünyanın her yerine düzenlediği hazırlık turları ve Avrupa takımlarının Amerika ziyaretleri kanaatimce kıtalararası basketboldan beklentileri karşılıyor. Hal böyle olunca da Kıtalararası Kupa üvey evlat statüsünden kurtulamayacak gibi gözüküyor.

Fotolar: euroleague.net, paobc.gr

Okan Yılmaz
@afkaramazov

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler