Yazı: Ramona Shelburne, ESPN Senior Writer
Çeviri: Berkay Börk ve Begüm Ünal, TrendBasket
El Segundo,California –Jeanie Buss eve gitme vakti çoktan geçmiş olsa da, hala ofisindeydi. Saatlerdir süren baş ağrısı migrene dönmüş durumdaydı, görüşü bulanıklaşmıştı ve iş dolayısıyla başının arka kısmı zonkluyordu.
24 Şubat Cuma günü saat 17 sularında, ışıkları kapatıp, ofisten ayrılmadan ve bu meseleyi-Los Angeles Lakers tarihindeki en çalkantılı haftasına sebep olan meseleyi- halletmeden önce, yapması gereken birkaç telefon görüşmesi vardı.
O haftanın başında, Lakers üst üste dördüncü kez 41 galibiyetin altında kalacağı sezonu bitirmeye yaklaşıyorken Jeanie Buss, oyuncu ekibinden sorumlu müdür yardımcısı olan erkek kardeşi Jim Buss’ı, uzun süredir Genel Menajer olan Mitch Kupchak’ı ve iletişim direktörü John Black’i kovdu. Bunların akabinde, Lakers efsanesi ve geçenlerde Lakers tarafından danışman olarak görev verilen Magic Johnson’ı basketbol operasyonlarından sorumlu yöneticiliğe terfi ettirdi.
Bu, tıpkı Hall of Fame olmuş babası Dr. Jerry Buss’ın yapacağı dramatik, belirleyici ve cesurca bir hamleydi. Dış dünyadakilere göre, Jeanie sonunda babasının 2013’te öldükten sonra ona bahşettiği kılıcı savurdu ve dört senelik derin bir belirsizlikten sonra Lakers’ı yeni bir vizyon getirdi.
Ancak o günün başlarında, iki ağabeyinden bu savaşın henüz bitmediğine dair haber aldı. En büyük ağabeyi Johnny Buss, kız kardeşini bir numaralı isim olmaktan saf dışı bırakacakmış gibi gözüken bir bildiri gönderdi. Jeanie’nin avukatları, ağabeyinin planlarını bozabileceklerine inanıyorlar ancak bu olayın mahkemede bitebilme olasılığı endişe verici görünüyordu.
Jim, Kupchak ve Black’i kovmak Jeanie için oldukça zor olmuştu. “Bunu ailene yapmak istemezsin.” diyor Lakers yöneticisi ve uzun zamandır koridorun karşısında Jeanie ile ofis arkadaşı olan Linda Rambis. “Ailesi olan insanlara bunu yapmayı hiç istemezsin.” diye ekliyor Linda.
Lakers hiç bu kadar uzun süren bir basiretsizlik içerisinde olmamıştı. Jerry Buss’ın takım sahibi olduğu 34 yıl boyunca yalnızca iki kez playoffları kaçırmıştı.
Jeanie, kendisine sürekli şunu soruyordu: Babası buna ne derdi? O olsa ne yapardı? Kendisi öldükten sonra, ipleri kızına bıraktı. Kızını bizzat kendisi yetiştirdi ve krallığını emanet etmek için ona güvendi. Son dilekleri tam olarak neydi?
I