Jan Vesely: “Çalışmalarınızın karşılığını almak çok güzel!” | ÇEVİRİ

Röportaj: Javier Gancedo, EuroLeague

Çeviri: Buse Nur Küçe, TrendBasket


Fenerbahçe Beko Aralık ayında EuroLeague’in en iyi takımlarından bazılarını yenerek muhteşem bir seri yakaladı ve bu sayede yılın son ayını hiç maç kaybetmeden noktaladı. Fenerbahçe’nin kulüp rekoruna ulaştığı 11 galibiyetlik bu seride ise öne çıkan isim EuroLeague’de Aralık ayının MVP’si seçilen Jan Vesely’den başkası değil tabii ki.

Vesely bu ay %68.9 saha içi isabetiyle maç başı 16.6 sayı, 7.2 ribaund 2.6 asist ve 1.2 top çalma ile oynadı. Aralık ayı verimlilik puanı sıralamasında 23.6 puan ortalaması ile liderdi ki bu da bu ayın MVP’si kim olacak tartışmalarını daha başlamadan bitirdi. Fenerbahçe’de bu sezon beşinci senesini geçiren Vesely daha önce takımının dört Final-Four’a, üç şampiyonluk maçına ulaşmasında başrol oynadı ve takımıyla beraber bir de şampiyonluk kazandı. Daha önce iki kez All EuroLeague ilk beşine seçilen Vesely kariyerinde ikinci kez ligde ayın MVP’si ödülünü kazanıyor.

Fenerbahçe Beko (@FBBasketbol)

İstanbul’da saha içi ve saha dışında gösterdiği gelişimin ise en önemli sebebi olarak Zeljko Obradovic’i gösteriyor: “Neyi yapabileceğimi ve neyi yapamayacağımı çok iyi biliyor. Yapamayacağım bir şey için beni asla zorlamıyor. Kendi oyunumu oynamama müsaade ediyor ve ikimiz de birbirimizden ne beklememiz gerektiğini biliyoruz.”  

-Aralık ayının MVP’si olduğun için tebrik ederiz. Bu ödülün senin için ve Fenerbahçe için anlamı nedir? 

JV: Teşekkür ederim! Çok çalışmamızın ve takıma elimden geldiğince yardım etmemin karşılığı olarak gördüğümüzde çok güzel bir ödül bu. Fakat öte yandan da sezon çok uzun. Daha sadece normal sezonun ilk yarısını bitirdik. Çok uzun bir yol var önümüzde ve gelecek maçlar için daha da konsantre olmalıyız. Yine de ortaya koyduğumuz performans için ödüllendirilmiş olmak çok güzel tabii. 

-Fenerbahçe şu ana kadar 14 galibiyet alırken sadece bir maç kaybetti. Geçtiğimiz sene bu ay ise dokuz galibiyeti ve altı mağlubiyeti vardı. Sence büyük isimleri kaybetmemiş olmak ve takımın çekirdeğini korumuş olmak mı bu farkı yaratan? 

JV: Bu kadar iyi bir basketbol oynuyor olmamızın sebebi kesinlikle bu. Çok uzun zamandır bir aradayız. Birkaç oyuncu takımdan ayrıldı, yerlerine yeni isimler geldi. Fakat bu değişiklikler takımı kötü etkilemedi. İyi insanlardan oluşan bir ekibiz ve birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Soyunma odasında çok rahat, sıcak bir ortam var bu da ister istemez sahaya yansıyor. Gerçekten çok keyif alıyorum. 

-Aralık ayına Atina’da Panathinaikos’a karşı elde ettiğiniz önemli bir deplasman galibiyetiyle başladınız. O maçta yedi asist yaptın. Bu üzerinde çalıştığın bir şey miydi yoksa bahsettiğin takım içindeki güvenden mi kaynaklı? 

JV: Asistler hakkında konuşacak olursam bir gün yedi asist yapabiliyorum bir gün bir veya hiç yapamadığım oluyor. Bu durum takıma, savunmaya ve sahada neler olup bittiğine bağlı daha çok. Bir uzun olarak asist vb. şeyler üzerinde çalışmam gerektiğini düşünmüyorum. Bazen bir pas verirsiniz ve takım arkadaşınız sayı atar. Bazen ise işler böyle gitmez ve doğal olarak siz de asist yapmamış olursunuz. Top paylaşımının nasıl ilerlediğiyle alakalı: Bazen biri boş şut yakalamadan önce pası verecek son kişi ben oluyorum. Maçtan maça değişiyor. Bu yüzden biz de maç maç düşünmeliyiz, her maç bir öncekinden farklı. 

-AX Milan size karşı 85 sayı üretti fakat yine de kazanan siz oldunuz. Hemen ardından Madrid’e 65 sayı attınız ve yine kazanan sizdiniz. Neden Fenerbahçe her oyun temposunda bu denli rekabetçi? 

JV: Dediğim gibi her maç birbirinden farklı. Bazen çok fazla skor üreten takımlara karşı oynuyorsunuz ve onlardan daha üretken olmanız gerekiyor. Rakiplerinizi durdurmak veya onları düşük skorlarda tutmak çok kolay değil. Çok uzun zamandır bir arada olan ve oldukça fazla sayı atabilen yetenekli oyunculardan oluşmuş bir takımız. Sizin de dediğiniz gibi oyunun her iki türlüsünü de oynayabiliyor olmamız güzel bir şey. Kilit nokta ise her zaman savunma. Maçın içinde kalmamız gerekiyor ve şu ana kadar da yaptığımız şey bu. Bazen 95 sayı atıyoruz, bazen 65. 

-CSKA’ya karşı oynamak her zaman zordur. Fenerbahçe ikinci yarıyı harika oynadı ve sen de bu sezon CSKA’ya karşı oynamış oyuncular arasında en yüksek verimlilik puanına ulaşan isim oldun: 33 verimlilik puanı! Bu sezonki en iyi maçındı diyebilir miyiz? 

JV: CSKA’ya karşı farklı bir şekilde gerideydik ve ilk yarıda çok kötü bir oyun ortaya koyduk bence. Devre arasında ise birbirimizle konuştuk ve ilk yarıda oynadığımızdan farklı bir basketbol oynamamız, daha agresif olmamız gerektiğine karar kıldık. Sahaya çıktığımızda ise tam olarak bunu yaptık ve oyunun ritmini değiştirdik. Bence bir takım olarak oynadığımız en iyi ikinci yarılardan biriydi. Daha önce ikinci yarılara doğru şekilde başlamak konusunda bazı sorunlarımız oluyordu ancak bu sefer doğru olanı yaptık. Kendi açımdan bakarsak ben sadece elimden gelen en iyi şekilde takımıma yardımcı olmaya çalıştım ve bu da verimlilik puanımın bu kadar yüksek olmasını sağladı. 

-Buducnost’a karşı ilk yarıyı 40-40 eşitlikle tamamlayıp maç sonunda 24 sayı fark attınız. İkinci yarıda ne değişti? 

JV: Çift maç haftasının ikinci maçıydı ve Buducnost’un evinde onlara karşı oynamak hiç kolay değil. Salon küçük ve taraftarın yarattığı atmosfer çok zorlu ve çok etkileyici. Buducnost özellikle kendi sahasında çok savaşçı bir takım. Taraftarlar onlar için çok itici bir güçtü ancak ikinci yarıda oyundan düştüler. Hem çift maç haftasıydı hem hafta sonu kendi liglerinde maç yapmışlardı. Bundan dolayı sanıyorum ki artık sonlara doğru yorgunluk etkisini gösterdi. Bu tarz bir maç için geniş bir rotasyonumuz vardı ve sanırım maçın anahtarı da bu oldu. 

Fenerbahçe SK (@Fenerbahce)

-Gigi Datome’nin üç sayılık hücumuyla Madrid’i yendiniz. Turnuvanın en büyük takımlarına ev sahipliği yapmak nasıl bir duygu? Olağanüstü bir atmosfer vardı. 

JV: Taraftarlarımız gerçekten harika bir atmosfer oluşturuyorlar doğru. Bizi ateşliyorlar. Herkes evde oynamayı çok seviyor özellikle bu tarz maçlarda. CSKA maçının da Real Madrid maçının da biletleri tamamen tükenmişti ve atmosfer gerçekten inanılmazdı. Tabii Gigi’nin o şekilde bir basket bulmasıyla maçı son saniyelerde kazanmış olmak ayrı güzeldi. Bu bize çalışmak için daha da çok enerji verdi. Hepimiz hiçbir şeyin kolay olmadığını ve son saniyeye kadar 40 dakika boyunca çalışmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Gigi de bunu yaptı ve Fenerbahçe taraftarları bundan çok memnundu. Herkes maçtan çok keyif aldı. 

-Serbest atış çizgisindeki etkileyici gelişiminle alakalı çok şey söylendi artık neredeyse kaçırmadan atmaya başlamanın ardından rakiplerinin seni savunma şekilleri değişti mi?  

JV: Bana hala çok fazla faul yapıyor rakipler o yüzden buna pek katıldığım söylenemez. Savunmalar hala aynı. Kolay basketler atmamı engellemek için beni çizgiye göndermeyi tercih ediyorlar. CSKA maçında bana 10 kere faul yapıldı. Hala çok kez buna maruz kalıyorum ama artık 40 dakika boyunca sadece maça odaklanmaya çalışıyorum. Nerede duracağıma odaklanıyorum ve tekniğimi ve rutinimi değiştirmemeye çalışıyorum. Şu ana kadar işe yaradı bu yüzden şikayet edemem. 

-Fenerbahçe ile beşinci sezonundasın ve hepsinde Obradovic’le çalıştın. Zeljko için oynamanın en iyi yanı ne? 

JV: Basketbola karşı bitmez tükenmez bir tutkusu var ve basketboldan herkesten çok anlıyor. Oyun içindeki her pozisyonu biliyor. Örneğin ben hangi sayıyı nerede ve nasıl attığımı hatırlamam ama o her oyuncunun hareketlerini ve maç içerisinde ne yaptığını bilir. Ona bahşedilmiş olan bir yetenek bu. Zeljko ile aramızda hep özel bir ilişki oldu ve NBA’den sonra burada kendi oyunumu oynama şansını tanıdı bana. Neyi yapabileceğimi ve neyi yapamayacağımı çok iyi biliyor. Yapamayacağım bir şey için beni asla zorlamıyor. Kendi oyunumu oynamama müsaade ediyor ve ikimiz de birbirimizden ne beklememiz gerektiğini biliyoruz. 

-Şu an hangi açılardan Fenerbahçe’ye geldiğin ilk günkü halinden daha iyi bir oyuncusun? 

JV: İlk günkü halimden çok daha iyi bir basketbolcuyum şüphesiz. Avrupa’ya dönmem ve burada oynamaya yeniden alışmam gerekti. Aynı zamanda özgüvenimi de tekrar kazanmam gerekiyordu. Sadece bir basketbolcu değil, bir insan olarak da daha iyiye gitmeliydim. Artık bir babayım ve birçok şey iyi yönde değişti benim adıma.


Orijinal kaynak | Jan Vesely, Fenerbahce: ‘It is nice to be rewarded for the hard work we’ve done’

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler