Yazı: EuroLeague (euroleague.net)
Çeviri: Buse Nur Küçe, TrendBasket
Dönüp Partizan’ın başantrenörlüğü görevine getirildiği dönemi düşününce “28 sene sonra her şey gerçekten çok kolay.” diye esprili bir şekilde anlatıyor Zeljko Obradovic. Henüz 31 yaşındayken basketbol ayakkabılarını çıkarıp yedi sezondur oyuncusu olduğu takımın ve takım arkadaşlarının koçu olacaktı. Dahası Partizan’ın başındaki ilk resmi maçı 1991/92 sezonunun EuroLeague elemelerindeydi.
“Bir Macar takımı olan Szolnok’la karşılaşacaktık ve iki maçı da onların sahasında oynamak için anlaşmıştık.” diyor Obradovic. Aslına bakarsanız bu anlaşmanın yapılmış olmasının en büyük sebebi kendisiymiş: “Bizim karşılaşmamızdan önce maçlarını izlemeye gittim. Üç ülke arasında bir turnuva vardı. Sanırım Avusturya, Çek Cumhuriyeti –Çekoslavakya’ydı o zaman- ve Macaristan arasında. Gidip onları izledim ve iki maçı da Macaristan’da oynamak konusunda Szolnok’la görüştüm.”
Szolnok’u izleyebilmek için gittiği yaklaşık 350 kilometrelik yolun ardından Obradovic sadece kendi takımının Macar takımını rahatlıkla yenebileceğinden değil, aynı zamanda iki maçı da orada oynamanın iki kulüp açısından da hem zaman hem para tasarrufu olacağından emindi. Partizan yöneticilerinin çoğu Obradovic’e katılıyor olsa da farklı düşünen bir kişi vardı.
“O dönem birlikte çalıştığımız Profesör Nikolic benimle aynı fikirde değildi.” diyor ve ekliyor: “Bana ‘Niye bunu yapıyorsun?’ diye sordu. Ben de ‘Profesör, biz çok daha iyi bir takımız. Rahatlıkla kazanacağız.’ dedim. Emindim kazanacağımıza. Rakibe çok saygı duyuyor olmamla beraber kendi takımımın kalitesinin de karşı takımın kalitesinin de farkındaydım.”
Sonuçta ise Obradovic haklı çıktı. Partizan ilk yarısını 18 sayı önde bitirdiği ilk maçı 65-92 kazandı. Predrag Danilovic, 10/12 isabetle 25 sayı attığı maçta en skorer oyuncu olmuştu. Ivan Nakic ise maçı 15 sayı ile tamamladı. Partizan’ın tüm güçlüklere rağmen İstanbul’daki Final Four’da şampiyonluğu elde ettiği sezonda Danilovic’in en skorer oyuncu olacağı maçlardan sadece ilkiydi bu.
Obradovic’in dediğine göre Szolnok serisinden aklında kalan şeyler çoğunlukla sahada olanlar değil, sezonun başındaki hazırlık dönemi ve çok kısa bir süre önce takım arkadaşı olduğu oyunculara koçluk yapabilecek kadar yetenekli olduğunu kanıtlama süreci.
Başarılı koç bu durumu şöyle anlatıyor: “Yaz döneminde göreve başladım ve neredeyse bir takımımız yoktu diyebilirim. Ben de gençleri aldım ve hazırlık maçları oynamaya başladık. ‘Bu adam nasıl koçluk yapacak?’ gibi şeyler dendiğini hatırlıyorum benim hakkımda. Ancak yazın sonuna geldiğimizde bu sürecin bana çok yardımı dokundu. Çünkü genç çocuklarla çalışmak, daha büyük yaş grubundaki asıl takımla çalışmanın da nasıl olacağını anlamamı sağladı. Kendimi buna hazırlamaya çalıştım ben de.”
“Neredeyse hiç uyumadım dediğim doğru. Çizdiğim ve çalıştığımız her oyunun en ufak detayının bile çok önemli olduğunu düşünüyordum çünkü oyuncularımın biri bana bunu sorabilirdi. Sorularını cevaplayabilmeliydim çünkü eğer bir cevabınız olmadığını görürlerse sizden şüphe duymaya başlarlar. Bu bir koç için oldukça zor bir durumdur.”
Obradovic’in kenarda yönettiği ilk maç 1 Ekim 1991 tarihindeydi. Şu anda Fenerbahçe Beko’nun başında olan koç, o günden bu yana beş farklı kulüpte, dört farklı ülkede yüzlerce maça çıktı. Dokuz EuroLeague şampiyonluğu ve sayısız yerel şampiyonluk elde etti. Her birinin özel bir anlamı olsa da Macaristan’ın merkez şehri Szolnok’ta takımının başında çıktığı maçı asla unutmayacaktı.