-Phoenix Suns’ta geçirdiği süreyi nasıl tanımlarsınız? Oyuncularla, organizasyonla ve medyayla parkede ve parke dışındaki iletişimi ve ilişkisi nasıldı?
Kevin Zimmerman
Başına geçtiği takım çok yetenekli değildi. Her ne kadar Suns, 2018/19 sezonunda 19 maç kazanmış olsa da, Igor Kokoskov sergilediği koçluk meziyetleriyle parlamayı başarmıştı. Oyuncuların ondan hazzetmediklerini düşünmüyorum ama yanlışları da oldu. O sezonun ilk bölümünde Celtics ile oynanan maçta, son pozisyonda oyunculardan kasti faul yapmalarını isteyip istemediği konusunda bir iletişim kazası yaşadı. Oyuncuların bir sonraki sezon da onunla çalışmak için yönetime baskı yaptıklarını sanmıyorum. Onu göreve getiren genel menajerin kovulması da koltuğunu koruyup koruyamayacağına yönelik şüpheler doğmasına neden olmuştu.
Medyaya karşı utangaç açtığı sezonu, bize karşı daha açık birisi olarak kapattı. Kokoskov çok profesyonel ve muhabirlere oldukça kibar davranan biriydi.
Brendon Kleen
Kokoskov’un kovulmasının nedenlerinden biri soyunma odasını kontrol edememesiydi. Birçok oyuncu Igor Kokoskov ile yaşadıkları iletişim sorunlarından şikayetçiydi. Kurduğu hücum sistemi Devin Booker gibi isimleri heyecanlandırsa da takım bu iletişim sorunlarını çözebilecek kapasitede değildi. Bunun bir kısmı kültürel farklılıklardan ve dil bariyerinden kaynaklanıyor gibi görünse de Kokoskov’un uzun yıllar Amerika’da koçluk yaptığını unutmamamız gerekir. Sorunun dil bariyerinden ziyade Kokoskov’un genç bir takımla bağ kurma eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Kokoskov’un Suns’taki koçluğu açıkça bir başarısızlık olsa da organizasyonun takımı sürükleyecek yetenekli bir oyun kurucuyu takıma katmayarak Kokoskov’u başarısızlığa sürüklendiğini de söylemeliyim. Kokoskov’un hücumu, iyi oyun kuruculara ve bu oyun kurucuların verimli olmasına dayanıyor ancak Suns bu bakımdan Booker’a iyi bir partner bulamadı.
Dave King
Igor’u herkes seviyordu. Kartlar öyle bir dağıtılmıştı ki, kazanmamak üzere kurulu bir takımda elindeki en iyi atı (Devin Booker) nefesi tükenene kadar kullanmak zorunda kaldı. Deandre Ayton, Mikal Bridges, De’Anthony Melton ve Elie Okobo gibi çaylakların oyuna etkisini maksimuma çıkarmaya çalıştı. Igor Kokoskov hücumcu bir koç ama organizasyon ona, çaylaklarla ve sokaktan topladığı oyun kurucularla dolu bir takım teslim etti. Başarısız olması kaçınılmazdı. Kovulduğunda çok üzülmüştüm çünkü Igor’u kişisel olarak çok severim ama neden kovulduğunu da anlıyordum.
Gerald Bourguet
Kokoskov’un Suns’da geçirdiği süre inanılmaz derecede ve kimsenin beklemediği kadar kısa sürdü. Takımın başarısızlıklarında haksız yere günah keçisi ilan edildi ki, suçun büyük bir kısmı ona zayıf bir takım veren yönetimdeydi.
Kendisine çok kötü bir takım verildi. İkinci sezonu görememesi büyük bir talihsizlik çünkü çizdiği bazı hücum setleri gerçekten muazzam derecede zekiceydi. Monty Williams bu yıl muhteşem bir iş ortaya koydu ama Kokoskov’un NBA’de üst düzey oyuncular arasında sayılabilecek iki üç isimle birlikte neler yapabileceğini görmek ilginç olurdu. Medyaya karşı samimi biriydi ancak bazı geceler soyunma odasının kontrolünü kaybettiğini görebiliyordunuz.
O genç ve deneyimsiz grubun daha fazla disipline ihtiyacı olduğu aşikardı. Bunda Kokoskov’un payı olduğu kadar, oyuncuların isteksiz performanslarının da etkisi vardı. Zaman zaman aralarındaki uyuşmazlığın çok belirgin olduğu anlar yaşanıyordu.