Şahenk İnsiyatifi’nin çocuklar ve gençleri basketbol oynayarak kötü alışkanlıklardan uzak durmaya teşvik eden ”Oyunda Kal” projesi kapsamında Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda ”Euroleague One Team” işbirliği ile gerçekleştirilen ”Clinic Day” etkinliğine TrendBasket adına katılım göstererek bu değerli sosyal sorumluluk projesini yerinde takip etme ve Darüşşafaka Doğuş Basketbol İcra Kurulu Üyesi İbrahim Kutluay ile röportaj gerçekleştirme fırsatı buldum.
Sözü fazla uzatmadan sizleri Sayın Kutluay ile gerçekleştirdiğim röportaj ile baş başa bırakmak istiyorum; Euroleague katılımı, playoff yarışı ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili birçok konuyu konuştuğumuz röportajımız sizlerle!
-Euroleague’de iddianız çok büyük ölçüde bitti, önünüzde çok zorlu bir playoff yarışı var; Darüşşafaka Doğuş’un bu sezonun geri kalanındaki hedefleri ile ilgili neler söylersiniz?
”Tabii ki her maçımızı kazanmak için oynayacağız ancak Euroleague’de gruptan çıkma şansımız azaldıktan sonra önemli olan iyi basketbol oynayıp playoff’a daha hazır bir şekilde girebilmek. Önümüzde zor maçlarımız var ve playoff’a avantajlı girebilmemiz için kalan maçları kazanmamız gerekiyor. Bu dönemde Fenerbahçe haricinde aşağı yukarı tüm rakiplerimizle karşılaşacağız, yarın da Galatasaray ile maçımız var. Yine de playoff’a kadar daha hazır bir duruma geleceğimizi, bir sakatlık da olmazsa en az diğer takımlar kadar iddialı olacağımızı düşünüyorum.”
-Geçtiğimiz günlerde TBF Başkanı Harun Erdenay, yabancı kuralıyla ilgili olarak (4+1) sisteminin daha sağlıklı bulduğunu ifade etmişti. BSL’nin önemli katılımcılarından biri olarak sizin görüşünüz nedir bu konuyla ilgili?
”Federasyon hangi kuralı uygularsa biz o kurala uyarız. Tabii ki kendi görüşlerimiz de var ve bu görüşlerimizi federasyon ile olan toplantıda dile getireceğiz. İki sene önce farklı bir kural vardı, sonra farklı bir kural geldi, şimdi de değişirse ona göre hareket ederiz. Ancak şunu unutmamalıyız ki sporda başarı için istikrar gerekiyor. Bir kural konulup bir yol çizdikten sonra o yoldan sapma olursa çok doğru olmaz. Biz zaten hazırlığımızı günlük değil, uzun vadede yaptık ve federasyon böyle bir kural değişikliğine giderse de bizim için yolumuzdan bir sapma olmaz. Bu sene olduğu gibi önümüzdeki sene de iddialı bir şekilde hem Türkiye hem de Avrupa’da yolumuza devam edeceğiz.”
-Euroleague, gelecek sezon organizasyonun yapısında değişikliğe gidecek. Türkiye’den Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in katılımı kesin, Darüşşafaka Doğuş’a ise wild card ile katılım yolunun açılacağı ifade ediliyor; siz neler söylersiniz?
”Biz Euroleague’de oynamak istiyoruz, yapılan yatırım ve kurumsal olarak da bunu hak ettiğimizi düşünüyorum ancak gelecek sezon katılımımızla ilgili henüz kesinleşmiş bir gelişme yok.”
-Bu sezon Almanya’da oldukça kurumsal bir organizasyonda görev yapmış Mithat Demirel’i Darüşşafaka Doğuş bünyesine dahil ettiniz. Kendisinin gerek transfer süreci gerekse de kurumsal yapıdaki görev tanımı nedir?
”Mithat Demirel takımımızın genel menajeri. Dolayısıyla takım kurma konusunda her türlü karar almada kendisinin yetkisi var. Biz bir takımız ve herkesin kendi fikirlerini paylaştığı bu takımın içerisinde beraber ilerleyeceğiz. Kulübümüzün yapısı içerisinde herkesin fikir bildirme ve görüşlerini ifade etme özgürlüğü var. Bu çerçevede tabii ki Mithat’ın da önemli görevleri var.”
-Darüşşafaka Doğuş, dışarıda sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve fair play ruhuyla hareket etmeye çalışan bir organizasyon olarak görülüyor. Sanırım yatırımın başladığı ilk günden bu yana hedef, olayı sadece sportif başarılar ile sınırlamak değildi?
”Önemli olan bu projeleri başladığımızda yapmaktı. Biz ikinci ligde mücadele ederken bile sosyal sorumluluk projelerimiz bizim için son derece önemliydi. O günden bu güne 21 ilde 42 tane saha yeniledik. Çok sayıda genç arkadaşımızla beraber olduk. Önümüzdeki dönemde de yurt dışı da dahil olmak üzere saha yenilemelerine devam edeceğiz. Dolayısıyla bu projelerin spora katkı adına son derece önemli olduğunu söyleyebilirim. Biz Darüşşafaka Doğuş basketbol takımı olarak sportif başarının dışında sosyal sorumluluk anlamında da adımızın duyulmasını istiyoruz, bunu bir görev olarak addediyoruz. Bunun yanında yaptığımız yatırımlarla da Türk sporuna katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bugün, Volkswagen Arena’nın Türk sporuna kazandırılması bile başlı başına çok büyük bir olay. Oraya maç izlemeye gelen basketbol tutkunlarının aldığı keyfi tarif edemem. Böyle bir salonun İstanbul’da olması ve Türk basketboluna kazandırılması bence en büyük başarıdır. Kulübümüzü de bu çerçeveden değerlendirdiğimiz zaman daha emin adımlarla ilerlediğini görebiliyoruz.”
*Röportajın gerçekleştirilmesi hususunda Darüşşafaka Doğuş Basın ve İletişim Sorumlusu Alp Ulagay ve röportaj isteğime olan pozitif yaklaşımından ötürü İbrahim Kutluay’a ekibimiz adına teşekkürü bir borç bilirim.