Gregg Popovich’ten takımına ilginç öğretiler!

San Antonio Spurs’ün efsanevi Koçu Gregg Popovich’in her yıl takımına basketbolun dışında güncel olaylardan ve tarihten kesitler paylaştığını biliyoruz. Fakat Popovich, bu sezon bu metodunu daha önce hiç olmadığı kadar kullanmak istiyor. Takımına farklı farklı alanlardan değişik tiplerde sorular yönelten başarılı antrenör, bu soruların takımı birleştirdiğine inanıyor.

Entellektüel meraklılığın ve araştırmacılığın basketbola da etkilerinin fazla olduğunu düşünen Popovich, bilgili bir vatandaş olmanın, Spurs değerleri için önemli bir meziyet olduğu görüşünde. Bu konu hakkında: ”Havalı olan şey ise insanların sana baktığında, ‘Hey bunu nereden biliyorsun?’ demesi. Sonra birkaç kişiyi orada burada konular hakkında tartışırken görüyorsun veya ben Hillary Clinton veya Donald Trump hakkında politik bir şey söylediğim zaman bu onları birleştiriyor. Bunu yapmam için bir neden var. Benim için eğlenceli de.” şeklinde düşüncelerini ifade etti.

Bu yıl, hazırlık kampında oyuncularına köle ayaklanması hakkında bir film olan “Between the World and Me”yi izleten ve “The Birth of a Nation”ı okutan deneyimli koç, ”Bunlar, yaşamları için çok önemli. İleride bunları çocuklarına aktaracaklar. Eğer sadece basketbol ile uğraşsaydım ölümcül şekilde sıkılırdım. Her şey basketbol değil. Evet işim bu, hayatımı seviyorum. Kazanınca mutlu oluyorum, kaybedince üzülüyorum ama kendimi erken toparlıyorum. Bu çok önemli değil.” dedi.

Yıllardır perspektifi, dünya görüşü ve bilgiyi basketbola bağlamasıyla bütün NBA ve dünyaya ilham veren Gregg Popovich, oyuncularına sorduğu soruların çetelesini tuttuğunu söylerken; Arjantin’li Manu Ginobili’nin de entellektüel bilgisinin üst seviyede olduğunu belirtti.


Kaynak: Wall Street Journal

3 YORUMLAR

  1. Böyle düşündüren ve yorumlanıp tartışılması gereken haberleri gördükçe sitenin bağımlısı olmamak elde değil… Oyuncularına bu yaklaşımı gösteren kim? NBA’de hem efsane hem de ekol olmuş bir koç. Ne yapıyor peki? Oyuncularının yalınızca basketbol performanslarını geliştirmenin bir noktadan sonra yetersiz olacağını biliyor. Entellektüel ve mental yönden daha iyi seviyede olan yetenekli insanlarla çalıştığı zaman çok daha kolay ve zevkli bir şekilde takım yaratabileceğini, ayrıca daha yüksek performans alabileceğini biliyor… İnsanın doğumundan öleceği ana kadar mental ve entellektül yönden gelişime açık ve ihtiyaç halinde olduğunu biliyor… Şimdi bizim ülkemizde kabul görmüş, sonuç olarak ise ekol haline getirdiğimiz anlayışa bakalım…. Yetenekli genç insanlar özellikle maddi getirilerin ön plana çıktığı spor branşlarında en geç yıldızlar kategorisinde olmak üzere eğitimden yani kültürel, entellektüel ve mental gelişimden koparılıyor. Sebep ise söz konusu genç yeteneğin artık eğitime ihtiyacı olmadığı anlayışıdır… Evet okula gidiliyor gidilmesine de Sn Cüceloğlu’nun ifade ettiği gibi söylemek gerekirse, giderMİŞ gibi yapılıyor yada eğitim alınıyorMUŞ gibi yapılıyor. Eğer basketboldan örnek verecek olursak, yetenekli gencimiz basketbolun yalınızca topun potaya atılma kısmı üzerinde eğitilir. Oynadığı takımda tüm hücumlar onun elinden yapılır… O artık bir yıldız olmuştur. Ülkemizin gelecekteki gururu olacaktır. Ne var ki savunma, şut, ayak hareketleri hatta koşmak konusunda kendini halen geliştirmesi gereklidir. Takım olgusunun, paylaşımın ne olduğunu bilmez, bilse de bunlar değer verilecek veya saygı duyulacak unsurlar değildir onun için… Ve ne yazık ki bu gelişim süreci defalarca milli olmasına karşın karieri sonunda bile bir türlü istenilen düzeye yaklaşamamıştır bile… Bu ekolün kalıpları-değerleri dışında hareket edenler ise dışlanır, desteklenmez hatta kamuoyunda kötülenenler bile olmuştur çünkü onlar tekere çomak sokanlardırlar…. Bu kısır döngünün bir gün düzeleceği ümidi ile….

    • Sporcu+Eğitimi toplumsal bir duyarlılığa dönüşmedikçe , kendi çocuğunu iyi yetiştiren, o topluma ancak yem yetiştirir…

  2. Bende eğitim çok önemli olduğunu düşünenlerdenim . Maalesef oyuncularımızın ve koçlarımızın çok azı üniversite ve üstü eğitim kurumlarından çıkışlı.Çok azı yukardaki değerlendirmede yazıldığı gibi entellektüel birikime sahip .Bence yabancı sayısı vs den çok bunu tartışmamız ve çözüm bulmamız gerekli .Vizyonu olmayan,detayları çözemeyen,herşeyi para olarak gören oyuncu ve koçlar ne yaparsanız yapın ne kendini geliştirebilir nede Türk basketbolünü ileri taşıyabilir. Şimdi yine eğitimi belli olmayan bir federasyon başkanını ve ekibini işin başına Türk basketbolünü yukarı taşısın diye geçiriyoruz.Ayrıca bu ekibin birde oldukça siyasi bir yapısı var ! Yani yine sorunlardan çok çıkarlar ön plana çıkacak ! Umarım hatalardan dönülür ve temel sorunların çözümü için düğmeye basılır !

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler