Adrien Moerman gibi hücum sisteminde çok kritik rolü olan bir oyuncunun COVID-19’a yakalanmasının ardından hayli düşen performansı işleri zorlaştırmıştı. Chris Singleton da formunu geç yakalamış ve form bulana kadar islim üstünde bir Efes izlemiştik. Ergin Ataman sisteminde dört numaraların katkısının kritik olduğunu bilmeyen yoktur. Dört numaradan alınamayan skor katkısı, sezonun ikinci yarısında kısaların dominasyonuyla kapatılan bir defo gibi gözüktü. Ancak zorluk ve önem seviyesi yükselen maçlarda bu Anadolu Efes’in hanesine eksi yazan noktalardan biriydi.
Bununla beraber Dunston’ın forma girmişken yaşadığı retina sakatlığı, işleri biraz daha zora sokmuş ve uzun rotasyonu alarm vermeye başlamıştı. Pleiss ayağını parkeye sürüyerek Maccabi maçını oynamış, maça damga vurmuştu. Ancak kazanılan o maç sonrasında da iki aydan fazla parkeden uzak kalmıştı. Sezonun erken safhasında Şanlı’nın yaşadığı COVID-19 hadisesi de beklenenden uzun süre sezonun kalanında yıldızlaşacak oyuncunun yakasını bırakmamıştı. “Uzun transferi gelecek mi?” soruları Efes cephesinin en çok duyduğu sorulardan biri olurken kısa rotasyonunda da işler yolunda gitmiyordu.
Düşen takım ritmi
Rodrigue Beaubois’nın önce COVID-19 talihsizliği ve ardından göz çukurunda meydana gelen sakatlık, oyuncunun da geç forma girmesine neden olmuştu. Keza Shane Larkin de geç başladığı sezonda COVID-19’a yakalanarak sekteye uğramıştı. Sezon boyunca birkaç maç hariç beklentilerin altında kalmasının zemini hazırlanmıştı. Tüm bunlar yaşanırken Vasilije Micic sahada çırpınıyor, topu domine ediyor -amiyane tabirle eziyor-, Simon da formdan uzak görünüyordu. Kısaların topu domine edişi, Efes gibi bir ritim takımını geriletirken top dolaşımını da baltalıyordu. Neredeyse sezonun ilk 10 haftasında uzundan uzuna yapılan asist sayısı yok denecek kadar azdı.
Final Four’a kalınan maç sonunda uluslararası yayına konuşan Chris Singleton, “Bir antrenmanımızda altı kişi olduğunu hatırlıyorum. Herkes sakat ya da hastaydı. İnsanlarda bize karşı soru işareti oluşmaya başlamıştı.” şeklinde konuşmuş ve durumu da özetlemişti.
İşte Anadolu Efes’in içine düştüğü zorluk, takımı bu tip sıkıntılara itmiş ve ilk yarının sonunda 8 galibiyet, 9 mağlubiyet ile 11. sıraya yerleşilmişti. Efes, düştüğü kuyudan tırnaklarla kazıyarak çıkmaya zorlanmıştı. Temsilcimiz, içine düştüğü bu durumdan kamçılayıcı bir mağlubiyet ve trajik bir sekansın ardından çıkacaktı…
yaziyi cok begendim. gayet güzel olmus. 🙂