Çeyrek finaller? İşte hepimizin hatırladığı bir maç bu. “Sana kesinlikle katılıyorum, Letonya maçı FIBA EuroBasket 2017’nin en zor maçıydı bizim için” diye anımsıyor son derece yetenekli ve hırslı rakipleri Baltıklara karşı oynadıkları o efsanevi maçı Dragic. O maça dek son 16’da oynanan maçların hiçbiri İstanbul’daki seyircilere dikkat çekici bir hikâye sunmamıştı. Almanya ve Fransa maçının sonu bir pozisyonla belli olmuş olsa da bunun dışında en az sayı farkı olan maçta Sırbistan, Macaristan’ı sekiz sayı farkla yenmişti. Slovenya ve Letonya sahneye çıkmadan önce çeyrek finallerde İspanya Almanya’ya karşı 12 sayı farkla bir galibiyet elde etti. Slovenya ilk çeyrekte 34 sayı attı. Letonya ise ikinci çeyrekte buna 32 sayıyla karşılık verdi. Kristaps Porzingis 34 sayıyla oynadı, Goran Dragic 15’te 9 şut isabetiyle 26 sayı, 8 asist ve 6 ribaund istatistikleriyle tamamladı maçı. Janis Strelnieks ise 9 asist yaptı ve 7 ribaund aldı. Davis ve Dairis Bertans toplamda sekiz üçlük isabetiyle 35 sayıya ulaştı. Luka Doncic’in 27 sayısı ve 9 ribaundu vardı. Klemen Prepelic kenardan gelip serbest atış çizgisinde 12/12 yaparak 17 sayı katkı sağladı. Sahada normal şeyler yaşanmıyordu. Maç sonunda zaferi elde eden 103-97’lik skorla Slovenya oldu. Fakat FIBA EuroBasket’in bu etaplarında kaç kere 200 sayılık bir maça tanık oluyoruz ki? Akıllardan çıkmayacak, efsanevi bir düelloydu.
“Çeyrek finaller bizim için aşması en zor engeller oldu hep. Bu yüzden her şeyin ötesinde bu maça zihinsel olarak hazır olmalıydık. Çılgınca bir maç oldu. Ancak Letonya’ya karşı galip gelmeyi başardığımız anda daha sonra İspanya ve Sırbistan’a karşı oynadığımız final maçları çok daha kolay geçti bizim için diyebilirim. Çünkü zirveye çoktan yaklaşmıştık. Madalyanın bizi beklediğini görebiliyorduk” diye anlatıyor o dönemki hislerini Dragic. Finali düşündüğümüzde ise öne çıkan üç tane şeyden söz etmek mümkün. Birincisi Dragic’in ilk yarıda ortaya koyduğu, Tyrese Rice’ı FIBA EuroBasket finallerinin sayı rekorunun kırılması hakkında çok geçerli bir soru sormasına sebep olan tek kişilik dev gösteri. Maçın en değerli oyuncusu ödülüne giden yolda Dragic’in istatistik kâğıdındaki sayı kısmı 22’de 12 şut isabetiyle 35 sayıyı göstermekteydi. Pau Gasol’ün 2003’te attığı 36 sayının ardından bir final maçında atılmış en fazla sayı demekti bu. “Hep böyle bir anın hayalini kurdum. Slovenya için büyük bir maç oynamanın” diyor ve devam ediyor: “Ve hiçbir zaman da böyle bir andan korkmadım. Kullandığım şutların hiçbirini denemeseydim birkaç sene sonra bundan kesinlikle pişmanlık duyardım.” Eğer böyle bir ödül var olsaydı en değerli koç ödülünü de kazanabilirdi ki bu da finalden akılda kalan ikinci şey. Unvan maçında onu sadece 29 dakika oynamaya mecbur bırakan sakatlığı sebebiyle, Sırbistan’ın geri dönüş yapmaya çalıştığı süreçte molalarda hem takım kaptanı hem de lider rolünü üstlenmişti. “Sesimi yükseltmek durumundaydım. Tek istediğim o an krizden takım olarak çıkabilmemizdi.” “Dürüst olmak gerekirse o tek seferlik bir konuşmaydı. Koç olmayı henüz hiç düşünmedim, şu an hala basketbol kariyerimden keyif alıyorum. Fakat bıraktığımda muhtemelen koçluk yapmayı düşünmeden önce bir iki sene ara vereceğim. Ancak dediğim gibi şu an daha çok erken, asla ne olacağını bilemezsiniz” diye ekliyor 34 yaşındaki Dragic.