Old Town’daki Pintxos barlardan Gure Toki ve Irrintzi en iyileri. Yer bulamazsanız Berton ve Bar El Globo ise gayet güzel.
Zamanı kısıtlı olup da tercihini sanat yerine gurme mutfaklar ve deniz kenarına ayıranların burada konaklamak yerine San Sebastian’da konaklaması çok daha mantıklı. Çünkü San Sebastian doğal güzellik açısından Bilbao’nun çok önünde. Ama her iki şehri merkez yapsanız dahi kıyı boyunca mutlaka ilerlemelisiniz.
İlk durağımız Getaria. Bilbao’dan 60 km doğuya, San Sebastian’a giderken küçük, şirin, keyifli bir sahil/balıkçı kasabası. Araba yok ise San Sebastian veya Bilbao’dan otobüs bulmak rahat. Ünlü tasarımcı Balenciaga’nın doğduğu yer olan bu kasaba Pinxtos barlarının olduğu old town; müthiş kalkan balığı yapan restoranları, şirin sokakları ve gün batımında tam denize doğru içilecek Gin-Tonic’i ile meşhur.
Bu kasabanın bir Michelin yıldızlı restoranı ElKano gerçekten çok lezzetli. Fakat çok önceden rezervasyon yapılması gerek çünkü yer olmuyor. Tabii ki tüm Michelin restoranları gibi burası da biraz el yakabilir.
Kalkan yemek isterseniz kasabadaki diğer restoranları deneyebilirsiniz zira hepsi birbirinden lezzetli ve güzel. Bizim kalkana göre düğmesiz ve daha az lezzetli olan balığı müthiş zeytinyağları ve pişirme yöntemleriyle çok lezzetli hale getiriyorlar. Eğer bulursanız Camarones (yöre karidesi), Percebes (çok lezzetli bir deniz canlısı), Kokotxas (bir çeşit balık ve soslu), Chipirones (minik kalamar), Santiaginos (minyatür ıstakoz), Nocoras (pavurya) bu kasabada mutlaka yenmesi gerekenler.
Getaria’dan sonra rota San Sebastian… Bilbao’dan 90 km doğuda olan şehre havalimanından otobüs de kalkıyor. Çok güzel, cennet gibi kumsalları ve doğası olan bir yer. Aynı zamanda Bask Bölgesinin en turistik yeri.
San Sebastian çok büyük bir yer değil o yüzden sabahtan akşama kadar geçirilen bir gün yeterli olacaktır.