Geleceğin Yıldızları #32: Joel Ayayi

1000-2
fiba.com

Geleceğin Yıldızları bölümüne kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yeni konuğumuz da bir Fransız. Yıldızlar Avrupa Şampiyonası’nda da performansıyla dikkat çeken Fransız oyun kurucu Joel Ayayi, röportaj isteğimizi kırmadı ve bölümümüzün yeni konuğu oldu.

Fransa, genellikle Avrupa’nın Amerika Birleşik Devletleri olarak nitelendiriliyor. Nedeni de Fransız oyuncuların oyun yapılarının NBA’e oldukça uyumlu olması. Genellikle Fransızlar, uzun ve ince fizikleriyle, atletizmleriyle dikkat çekiyorlar. Ayrıca da tempolu oyunu çok seviyorlar. Bu nedenden dolayı da NBA’de en çok oyuncu bulunduran Avrupa ülkelerinden biriler. Altyapıdan çıkardıkları oyuncular da bu modellemelere oldukça uyuyor. Çok geçmişe gitmeden yakın tarihe bakalım. 1997 doğumlu Jonathan Jeanne, uzun ince fiziğiyle dikkat çekiyor ve çok potansiyelli. 1998 jenerasyonunda da oldukça yetenekli bir oyun kurucuya sahipler. Frank Ntilikina, Henrik Dettmann’ın takımı olan Strasbourg’ta forma giyiyor ve muhtemelen gelecek yıllarda isminden sıkça söz ettirecek. O da tıpkı Jonathan Jeanne gibi kendi pozisyonuna oranla fiziksel açıdan gelişime oldukça açık. 1999 yaş kategorisinde ise bu sefer bir forvet var. U17 Dünya Şampiyonası’nda yaptığı işlerle adından sıkça söz ettiren Jaylen Hoard, bir NBA oyuncusu olabileceğinin sinyallerini veriyor. Gelelim 2000 jenerasyonuna. Bu jenerasyonda da Fransızlar hiç boş değil. Ellerinde oldukça iyi malzemeler var. En önemlileri de tabii ki Sekou Doumbouya ve Joel Ayayi. Öncelikle size biraz olsun Joel Ayayi’den bahsedelim. Geçtiğimiz sezon Fransa Yıldız Milli Takımı’nı hem Samsun’da, hem de Radom’da yakından izleme fırsatı buldum. Özellikle de Samsun’da, 10 metre ötelerimdeydiler. Takımda da oldukça önemli potansiyeller vardı. Yıldızlar Avrupa Şampiyonası’nda derece yapamadılar. Ancak altyapı takipçileri olarak biz bu duruma alıştık diyebiliriz. Önceki birçok şampiyonada Fransızlar çok potansiyelli kadroları olmalarına rağmen derece yapmakta hep zorlandı. Joel Ayayi de, Radom’da altıncı olan Fransa takımının en potansiyelli ismiydi. Tabii kadrolarında 2001 doğum Theo Maledon da bulunuyor. Fakat 2001 doğumlu Maledon’dan isterseniz diğer yazılarda bahsederiz. Ayayi, Avrupa’nın en önemli basketbol akademilerinden olan INSEP’te forma giyiyor. INSEP, Dünya basketboluna birçok yıldız kazandırdı. Sırada da 1.94 boyundaki Joel Ayayi var. Bir oyun kurucuya göre muazzam bir fiziğe sahip olan Ayayi’nin kulaç uzunluğu da yaklaşık 1.98M.

Joel Ayayi’nin turnuva performanslarına değinelim biraz da. Fransa’nın 2000 doğumlu oyuncuları arasında bir de Sekou Doumbouya var. Sekou, Fransa’nın gelecekteki en önemli yıldız adaylarından biri. Ancak pasaport sorunu nedeniyle geçtiğimiz yaz hiçbir uluslararası turnuvada forma giyemedi. Samsun’da düzenlenen  TBF Uluslararası U16 Turnuvası da buna dahil. Onun yokluğunda da Joel Ayayi takımın beyni konumundaydı. Samsun’daki hazırlık turnuvasında yakından izleme fırsatı bulduğum Joel Ayayi, kişisel açıdan iyi işlerin altına imza atmıştı. Her ne kadar istikrarsız bir performans sergilese de. Çıktığı yedi maçta 9.4 sayı, 4.1 ribaund, 3,0 asist ortalamaları tutturdu. Gelelim Radom’daki Yıldızlar Avrupa Şampiyonası’na. Bu turnuvada da Fransız guard, Hırvatistan maçı hariç iyi bir oyun ortaya koydu. Ancak Hırvatistan ile olan karar karşılaşmasında sadece 2 ribaund-2 asist ile oynaması, çoğu kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Turnuva genelindeki ortalamaları ise 11.3 sayı-6.7 ribaund-2.1 asist-2.4 top çalma. Bu sezon ile birlikte kuşkusuz ki sorumlulukları daha fazla olacaktır. Adidas Next Generation Tournament’ın önemli ekiplerinden olan INSEP’in de değerli parçalarından biri Joel Ayayi. Bu sezonki performansını da yakından takip etmeye devam edeceğiz.

1000-2
fiba.com

Artık 2000 doğumlu Fransız oyuncunun saha içindeki özelliklerine gelelim.  Öncelikle oyununun artı yönleriyle başlayalım. Fransız oyun kurucuya ilk baktığınız anda yukarıda da belirttiğim gibi fiziği oldukça dikkat çeker. Bir oyun kurucuya oranla oldukça iyi bir fiziği sahip, ayrıca da oldukça ince.  Bu da demek oluyor ki gelecek yıllarda da boyunun uzama ihtimali var. Eğer boyu 1.98-2.00 bandına gelirse; saha içerisinde çok fark yaratır. Zaten kulaç uzunluğu da tam istenen seviyede. Bu uzun fiziği sayesinde de şimdi bile sahada çok iyi işler yapıyor. Uzun kolları, ona savunmada çok yardımcı oluyor. Oyunun savunma kısmını da iyi takip etmesi sayesinde top çalma konusunda oldukça efektif. Radom’da maç başına 2.4 top çaldı. 40 dakikaya yuvarladığımız zaman da top çalma oranı 4’e kadar çıkabiliyor. Ayrıca açık sahada da oldukça etkili. Tipik bir Fransız, tempoyu çok seviyor, geçiş hücumlarında oldukça etkili oluyor. Fiziksel avantajını ribaundlarda da iyi kullandığını söylemeliyiz. Ayrıca ribaund sezgisi de oldukça iyi durumda. Radom’daki turnuvada maç başına tam 6.7 ribaund aldı.40 dakikaya vurduğum zaman da bu rakam 10.3! Gerçekten muazzam.

Oyununun geliştirmesi gereken yönleri de elbette oldukça fazla. Şutu ile başlayalım bu bölüme. Hem Samsun’da, hem de Radom’da üç sayı çizgisinin gerisinden iyi bir performans gösteremedi Joel Ayayi. Evet, Radom’daki %30’luk yüzdesi kötü sayılmaz ancak çok da iyi değil. Fakat şut mekaniğinin iyi olması, ileride bu sıkıntısını aşabileceğini gösteriyor. Bir diğer önemli sorunu ise asistler. Bir oyun kurucuya oranla maç içerisindeki asist sayıları oldukça az. Oyun görüşünü de geliştirmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Polonya’da maç başına 2.1 asist yaptı. Bu rakam bir oyun kurucu için hiç de yeterli değil. Sete set hücumlarda da takımını daha iyi organize etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca uzun boyu bazı konularda ona sıkıntı yaratıyor. Örneğin top hakimiyeti. Fundamentali istenen seviyede değil. Buna bağlı olarak da top kaybı ortalamaları oldukça fazla. Asist/top kaybı oranını da incelediğimiz zaman ortaya çok düşük bir sonucun çıkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Pick and roll oyunlarındaki meziyetlerini geliştirmesi de, onun hücumdaki silahlarını arttırabilir. Son olarak ise mental konulara değineceğim. Radom’da Fransa takımı en kritik karşılaşmalarından birini Hırvatistan ile oynadı. Ancak o maçta Joel Ayayi hiç ortalıklarda yoktu. Karar maçında çok kötü bir oyun oynadı. Ayrıca Samsun’da da istikrarsız oyunuyla dikkat çekmişti. Mental olarak eğer seviye atlarsa, ileriki yıllarda hem daha olgun, hem de daha dominant bir Joel Ayayi’yi parkelerde görebiliriz.

Yukarıda da bahsettiğim gibi Joel Ayayi, 2000 jenerasyonunun en önemli isimlerinden biri. Hatta çoğu scout, onun NBA bile yapabileceğinden bahsediyor. INSEP formasıyla da bu sezon yapacağı işler çok önemli. Eksiklerini giderdiği takdirde iyi seviyelere ulaşabileceğini düşünüyorum. Saf bir yeteneği var. Her gün çalışarak da bu yeteneğine çok şeyler katabilir. Sözü fazla uzatmadan röportaja geçmemiz sanırım daha iyi olacak. İşte 2000 jenerasyonun önemli potansiyeliyle yaptığımız söyleşi:

Geri1 of 2

Geleceğin Yıldızları #32: Joel Ayayi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler