Geleceğin Yıldızları #23: Andrea La Torre

latorre

Geleceğin Yıldızları bölümümüzde bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz İtalya’nın 1997 doğumlu genç yeteneği Andrea La Torre oldu.

2 sene önce Kiev’de düzenlenen U16 Avrupa Şampiyonası’nda oynadığı oyun ile herkesin dikkatini çeken Andrea takımının turnuvayı 4. Bitirmesinde çok önemli rol oynadı. Çeyrek Final’de Milli Takımımızı yenen İtalya adına turnuvadaki en iyi karşılaşmasını çıkaran genç oyuncu takımının yarı finale çıkmasında aslan payına sahipti. Ardından bu sene U17 Dünya Şampiyonasında boy gösteren Andrea La Torre o turnuvayı da fena geçirmedi ve 10,0 sayı 3,1 ribaund 1,4 asist ortalamalarıyla kapattı.

Andrea asıl patlamayı ise Adidas Next Generation Tournament’in ilk etabında yaptı. Roma’da düzenlenen ilk etapta Stella Azzurra forması giyen La Torre takımı ile birlikte turnuvayı şampiyon kapatarak Mayıs ayında Milano’da düzenlenecek olan Final Four etabında oynamaya hakkı kazandı. Aynı zamanda Turnuvanın en değerli oyuncusu seçilen İtalyan oyuncu 13,3 sayı 5,2 ribaund 2 asist ortalamalarıyla iyi bir turnuvayı geride bıraktı.

1’den 3 numaraya kadar her pozisyonda rahatlıkla oynayabilen La Torre’nin muhteşem bir fiziğe var. ‘’Kastan bir zırha sahip’’ cümlesi İtalyan oyuncu için çok uygun. Bununla beraber atletizmi ve esnekliği ile kesinlikle fark yaratıyor. Maç içinde vurduğu smaçlarla bir anda salonu havaya sokabilen bir isim. Aynı zamanda uzun boyunun avantajını hücumda çok iyi kullanıyor. Oyun zekası üst seviyede ve sahada olan biten her şeyi görebiliyor. Dikine gitmeyi seven, korkusuz ve aynı zaman da hırslı bir yapısı var. Top çalma konusunda da çok yetenekli bir isim. Adidas Next Generation Tournament’in Roma etabında maç başına 3,8 top çalma ortalamasıyla oynadı.

Andrea’nın geliştirmesi gereken özelliklere bakacak olursak; ilk olarak şutu gibi gözüküyor. Roma’daki turnuvada maç başına %22,7 ile dış isabet buldu ve bu bir dış oyuncu için kötü bir yüzde. Kendisi de bunun farkında ve çalıştığını söyledi. Solak olması ve mekaniğinin kötü olmaması onun için artı yönlerden. Yukarıda bahsettik saha görüşü çok iyi olan bir isim. Ancak asist ortalamalarını daha yukarı çekmesi gerekiyor. U17 Dünya Şampiyonasında 1,4 gibi bir Guard’a göre çok düşük bir asist ortalamasına sahipti.

Uzun lafın kısası Andrea; 97 jenerasyonunun Avrupa’da en iyi 15 oyuncusundan biri olarak gösteriliyor. Saha dışında da çok neşeli ve sevecen bir karakter. İtalya’nın uzun yıllardır çok kaliteli kısalar yetiştirdiğini düşünürsek onun da önünde çok iyi bir şans var. Ayrıca Stella Azzurra gibi Avrupa’nın en değerli akademilerinden birinde bulunması onun gelişiminin daha da devam edeceğini gösteriyor. Eksiklerini giderdiği takdirde ileride onu bol bol üst seviyelerde izleyebiliriz. Çünkü o potansiyele sahip bir genç oyuncu.

andrea-la-torre-stellazzurra-rome-nijt-rome-2013-photo-giulio-adone

Adı Soyadı: Andrea La Torre

 Pozisyonu: Şütör Guard

  Doğum Tarihi: 14.06.1997

Boyu: 2,01

 Takımı: Stella Azzurra Basketball Academy Rome

Röportaj isteğimi kırmayan Andre La Torre’ye burdan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi isterseniz La Torre’yi dinleyelim.

Basketbola nasıl başladın Andrea?

Basketbola 7 yaşında babam sayesinde başladım. Babam o dönem basketbolcuydu. Ben de onun izinden gitmek istedim ve buralara kadar geldim.

Peki idolün kim ya da idollerin?

İdolüm Tim Duncan ve Toni Kukoc. Çünkü hayat hikayeleri çok dikkatimi çekiyor. Benim tarzım da onlara benziyor diyebilirim.

Kiev’deki U16 Avrupa Şampiyonası’nda çok iyi bir oyunun vardı ve turnuvayı takımsal anlamda 4. Olarak kapattınız. Turnuvayı değerlendirir misin?

Çok iyi bir organizasyon yapılmıştı ve müthiş bir atmosfer vardı. Bu benim için müthiş bir deneyim oldu. Tekrar orada olmayı gerçekten çok istiyorum. Takım olarak da daha ilerilere gidebilirdik ancak olmadı.

Çeyrek final maçında Türkiye’yi yendiniz ve yarı finale yükseldiniz. O maç sizin açınızdan nasıldı?

Çok heyecan vericiydi ve muhteşemdi. Çok iyi hatırlıyorum kazandığımız için çok mutlu olmuştuk.

Stella Azzurra forması giyiyorsun. Oradaki sistem hakkında bize biraz bilgi verebilir misin?

Stella Azzurra çok iyi bir basketbol akademisi. Hem fiziksel olarak hem zihinsel olarak bize çok yardımcı oluyorlar. Özellikle zihinsel olarak diri olmamızı sağlıyorlar. Stella Azzurra seçimimin ne kadar doğru olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyorum.

Bu sene Türkiye’de düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası kadrosunda yoktun. Neden o turnuvada yer almadın. Açıkçası ben o kadroda olmanı bekliyordum?

O dönem takımda önemli bir operasyon vardı. Benim orada olmamamın daha doğru olacağını söylediler. Bu yüzden o turnuvada yer alamadım.

Geçtiğimiz günlerde Adidas Next Generation Turnuvasının ilk etabında yer aldınız ve turnuvayı şampiyon olarak kapattınız. Ayrıca sen o turnuvanın Mvp’si oldun. O turnuva hakkındaki görüşlerin neler?

Ben Adidas Next Generation Turnuvası  için hazırlık döneminde çok çalışmıştım. Milano’daki Final Four’da olmayı çok istiyordum. Hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak sıkı bir çalışma programına girmiştim. Sonrasında biz o turnuvada şampiyon olmayı başardık. Hedefime ulaştığım için gerçekten çok mutluyum. Mvp oldum ancak o ödül benim açımdan o kadar da önemli değil.

Oyunundaki pozitif yönlerin neler?

Oyunu çok iyi takip ettiğimi düşünüyorum. Özellikle de hücumda. Fiziğim iyi durumda ve bu seviyelerde fark yaratıyor. Potaya yaptığım penetrelerin ardından boş adama o doğru pası verebiliyorum yani o saha görüşüne sahibim.

Geliştirmen gereken özelliklerin hakkındaki düşüncelerin neler?

Şutumu geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. Topsuz oyunları daha çok takip etmem gerekiyor. Özellikle de savunmada. Topsuz savunmada kesinlikle daha çok çalışmalıyım.

Hedeflerinin arasında neler var?

İlk olarak İtalya 1.ligi’nde oynamak istiyorum. İlk hedefim bu. Ondan sonraki hedefim Euroleague’de oynamak. Tabi ki ondan sonra Nba neden olmasın.

97 jenerasyonunun Avrupa’daki önemli isimlerinden birisin. Peki kendi jenerasyonunda kimlerin oyunlarını beğeniyorsun?

Kendi jenerasyonumdan Mykhailuk ve Papagiannis’i beğeniyorum. İkisi de çok önemli oyuncular ve bu jenerasyon çok zengin.

Türkiye hakkındaki görüşlerin neler?

Bir kez bir turnuva için İstanbul’a gelmiştim. O maçta da Fenerbahçe Ülker ile oynamıştık. Çok güzel bir şehir. Orada olmaktan gerçekten çok memnundum fakat gelecekte ne olacağını bilemeyiz. O yüzden konuşmak için daha zamanımın olduğunu düşünüyorum.

Röportaj isteiğimi kırmadığın için çok teşekkür ederim. Başarılar.

Ben teşekkür ederim. Keyifli bir sohbet oldu. İyi çalışmalar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler