Mart Turnuvası’nda son sahneye geldik. Bütün sezon boyunca bu son aşama için hazırlanan takımlar 2 maç daha kazanıp şampiyon olmayı düşlüyorlar. İki ayaktan başlayacak Final Four aşamasında Orta Batı’nın şampiyonu Kentucky Wildcats ile Batı Şampiyonu Wisconsin Badgers bir ayakta,Güney Şampiyonu Duke Blue Devils ile Doğu Şampiyonu Michigan State Spartans ise bir diğer ayakta karşı laşacak. Bu yazıda Final Four öncesinde Kentucky Wildcats ve Wisconsin Badgers’ın incelemesi olacak.
Wisconsin Badgers
Batı’nın şampiyonu. Kentucky ve Duke gibi Wisconsin de bölgesine 1 numaralı seri başı olarak katıldı. Senenin en iyi takımlarından biriydiler. Mart Turnuvası’na gelirken 31-3’lük dereceye sahiptiler ve daha da önemlisi en ihtişamlı konferanslardan biri olan Big Ten şampiyonu apoletiyle katıldılar turnuvaya. Finalde, Final Four’daki bir diğer takım Michigan State’i 80-69 yenerlerken Kaminsky,Koenig ve Hayes maça damgasını vuran oyuncular oldu. Mart Turnuvası’nda Bölge Şampiyonluğu maçında karşılaştıkları Arizona Wildcats maçı haricinde diğer rakiplerine karşı (Coastal Carolina,Oregon,North Carolina) çok da zorlandıklarını söylemek zor.
Wisconsin’in hücum organizasyonların merkezinde Frank Kaminsky var. Kaminsky’nin bu kolejdeki son senesi ve bu seneki draftta lotaryadan seçilmesi bekleniyor. Sezon boyunca 18.7 sayı 8 ribaund 2.7 asist 1,5 blok ortalamaları yakaladı. Özellikle son iki senesinde gösterdiği performansla dikkatleri çekiyor 2,10 boyundaki uzun. Bu sezon adeta Badgers’ın eli ayağı oldu ve Final Four yürüyüşünde aslan payı da onun. Kaminsky için çok sık yapılan yorumlardan biri Amerikalı bir uzundansa Avrupalı bir uzunu andırması. Uzun forvet ve pivot pozisyonlarında görev yapabiliyor ve hem içerden hem dışardan etkili bir hücum silahı. %58,3 ile 2 sayı atarken %41,5 ile 3 sayı atıyor(maç başına 2,5 deneme). Hem Kentucky maçında hem de olası bir final maçında Wisconsin’in en büyük silahı olacağı kesin.
Sam Dekker ve Nigel Hayes. Sene boyunca Kaminsky’nin en büyük yardımcısı oldu bu iki oyuncu. Sam Dekker da lotaryadan gitmesi beklenen bir oyuncu. Dekker bu sezon 13,9 sayı 5,5 ribaund ve 1,2 asist ortalamaları yakaladı. Özellikle Kaminsky’nin etkisiz oynadığı maçlarda alternatif planlar üretmesiyle öne çıktı bu sezon genç forvet. Son oynanan Arizona Wildcats maçında da 1 numaralı oyuncu oydu. Nigel Hayes de sezon boyunca rolünü eksiksiz oynayan bir oyuncuydu. Bu sezon ortalamaları 12,4 sayı 6,3 ribaund ve 2,1 asist. Özellikle zor anlarda faul çizgisinden bulduğu sayılarla takıma nefes aldırması Badgers’ın bu sezonki başarısında çok büyük rol oynadı. Maç başına faul çizgisinden yaklaşık 3,2 sayı buldu. Hayes ve Dekker her ne kadar çok benzer destek kuvvetler olsa da biraz birbirlerinden ayrıldıkları bir nokta varsa o da oyuna etki etme şekilleri. Hayes çok istikrarlı bir yan kuvvet. Elbette onun da adeta tek başına kazandırdığı maçlara şahit olduk. Ancak genelde belli bir sapmayla katkısını veren bir oyuncu. Dekker için ise istikrarsız demek çok büyük haksızlık olur ama değişken bir oyuncu. Bazı maçlarda hayalet moduna geçebiliyor ancak bazı maçlarda da hiç bir plan işlemezken tek başına çekip maçı alabiliyor. Sapması her iki yana da daha fazla.
Bu üç oyuncu dışında dikkat çekenler ise guardlar Bronson Koenig ve Traevon Jackson oldu. Ancak bu iki oyuncu da genelde daha arka planda kalan oyuncular.
Bu sezon istikrarlı ve güvenilir bir performans koydu ortaya Wisconsin Badgers. Düzeyleri belli ve çok fazla altına düşmüyorlar. Takımın belirleyicileri genelde tecrübeli oyuncular ve bu da onların planlarını çok daha başarılı uygulamalasına yardım ediyor. Ancak eleştirilecek bir nokta varsa o da alternatif planlarının kısıtlı olması. Kaminsky durduğu ya da durdurulduğu zaman çok tıkanabiliyor Badgers.Özellikle Arizona maçının ilk yarısı bunu bize bir kez daha gösterdi. Burada Dekker’ın ve Hayes’ın katkıları oldukça önem kazanıyor. Kentucky’nin uzunları savunma konusunda başarılı bir takım olduğunu da düşünecek olursak, Badgers’ın alternatif planlara çok fazla ihtiyacı olacak. Kentucky’e sezonun ilk yenilgisini yaşatmamaları için hiçbir sebep yok. Özellikle Notre Dame Fighting Irish’in son maçını iyi analiz etmeleri, onlara final kapısını açabilir.
Kentucky Wildcats
Yenilmezler Ordusu… Sezon dereceleri 38-0. Daha önceden namağlup şampiyon olan bir çok takım olmuş ancak bu kadar çok maç oynayan başka takım yok. Dolayısıyla şampiyon olurlarsa bu konuda bir rekora ulaşacaklar. Çok iyi geçirdikleri normal sezonu Arkansas’ı finalde devirerek SEC şampiyonu olarak taçlandırdılar. Mart Turnuvası’na da aynı süratle başlayıp Orta Batı Şampiyonluk maçına kadar hız kesmediler. Finalde Notre Dame Fighting Irish karşısında ecel terleri dökseler ve ilk mağlubiyetin kıyısına yanaşsalar da son saniyelerde galibiyeti aldılar ve Final Four’a kalmayı başardılar.
Peki neydi Wildcats’i bu sezon özel takım yapan. Bu konuda milyonlarca tez var hangisi doğru hangisi yanlış bilmek zor. Benim nacizane fikrim ise bütün kadronun ortalama üstü oyunculardan oluşması. Kolej liginin dinamikleri biraz farklı aslında. Üst düzey oyuncuları kadrosuna katabilen takımlar potansiyelli oyuncuları aralarında paylaşırlar. Çok özel durumlar haricinde bu oyuncular takımlar arasında bölüşülür ve etrafı az ışıltılı oyuncularla tamamlanır. Bu ismi ön plana çıkan oyuncuları kadrosuna katılamayan takımlar ise daha alt sıralardaki oyunculardan daha dengeli takımlar kurup takım düzeniyle mücadeleye katılırlar ve sistemden yıldızlar çıkartmayı denerler. Kentucky ise ikisinin kombinasyonunu yaptı biraz. Geçtiğimiz sezon takımın en iyi oyuncusu olan Julius Randle ilk sezonunu tamamladıktan sonra drafta girdi ama girmesi beklenen pek çok başka oyuncu takımda kaldı. Hatırlamak gerekirse,bu kadro geçtiğimiz sezon final oynayan kadroydu. Sene başında ,her ne kadar bu değerlendirmeye pek katılmasam da, en büyük iki potansiyelden biri olarak gösterilen Karl-Anthony Towns‘u da katarak yıldız eksiğini de kapatmış oldu.
Tabii tek ekleme Towns değildi Kentucky’de. Çok iyi bir sezon geçiren Devin Booker ve önemli potansiyellerden Trey Lyles ve guard Tyler Ulis de sene başında kadroya katıldı. Geçen sezon drafta girmeleri beklenen Willie Cauley-Stein,Harrison ikizleri ve Alex Poythress gibi oyuncuları ve güvenilir bir yedek olan Dakari Johnson‘ı da kadroda tutunca ortaya ortalamanın çok üzerinde bir takım ortaya çıktı. Potansiyel yargılama konusunda hiçbir fikri olmayan bir insanım,ancak izlediğim performanslara göre konuşacak olursam bu senenin en iyi 5 oyuncusundan hiçbiri Kentucky’de değil hatta 10 oyuncuya kadar uzatmak mümkün bunu. Ancak tüm ligde kadroların ortalama seviyelerini hesaplayabilmemiz mümkün olsa açık ara en öndeki takım Kentucky çıkardı bana kalırsa. Şöyle bir örnek vereyim, Kentucky Wildcats’de 12 sayı ortalamasına ulaşan 1 tane bile oyuncu yok. Ancak 8 – 11 sayı arasında tam 6 oyuncu var.
Benim için bu sezonu özetleyen tablo buydu. Giren ve çıkan oyuncular neredeyse hiç birbirini aratmıyor ki bu kolej seviyesinde olağanüstü bir lüks. Takım blokçulardan oluşuyor ve içeriyi karartıyorlar. Tüm takım çok hızlı hücuma çıkabiliyor. Savunmadan kapılan toplarda Cauley-Stein ve Towns gibi hızlı uzunlarla ve Booker ve Harrisonx2 gibi keskin şutörlerle çok rahat sayı bulabiliyorlar. Özellikle tempo bulduklarında korkunç bir takıma dönüşebiliyorlar. Bu sezon hangi rakip onlara koşma fırsatı verdiyse çok büyük farklı galibiyet aldılar onlara karşı.
Bu mükemmel kadronun eksiği ne sorusuna gelecek olursak, Notre Dame Fighting Irish maçında ortaya çıkan koşamadıklarında ne yapabilecekleri. Onların koşmasını engellemek çok zor bunu kabul etmek gerekiyor. Bu derdi bir daha hiç yaşamamaları da bir ihtimal. Ancak işler sıkıştığında Aaron Harrison ve biraz da Devin Booker haricinde kendi yoktan sayı yaratacak oyuncu eksikleri var. Üst düzey bir skorerleri yok denebilir. En büyük potansiyelli oyuncusu gibi görünen Towns’un silahları henüz kısıtlı. Düşük tempolu bir maçta rakipleri iyi dış savunma yapabilirlerse Kentucky bir anda tepe taklak olabilir. Ama dediğim gibi bunu yapmak hiç de kolay olmayacak.
Duke Blue Devils ve Michigan State Spartans incelemelerine buradan ulaşabilirsiniz.