Konuk: Ender Uslu
Röportaj: Orhun Özdemir ve Onur Coşkun
Infront Türkiye Genel Müdürü Ender Uslu ile Infront Türkiye’nin hikayesini, Basketbol Süper Ligi ve Türkiye basketbol milli takımlarının pazarlama stratejilerini, Türkiye’de spor kulüplerininin spor pazarlamasına bakış açısını ve kurumsal yapının kulüpler için önemini konuştuğumuz kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj yapmak hikaye yaratmaktır aslında, biz de Ender Uslu ile yaratmak istediğimiz hikayeye klasik bir soruyla başladık. Infront kimdir, hangi spor organizasyonlarının spor pazarlamasını yapar ve iletişim süreçlerini yürütür sorularının cevabını Ender Uslu anlatsın: “Infront, dünyanın en büyük spor pazarlama firması. Bu büyüklük dünyanın önde gelen spor organizasyonlarının ortaklığını yapmasından geliyor. Örnek vermek gerekirse son dört FIFA dünya kupasının tüm medya prodüksiyonunu Infront yaptı. Katar’daki dünya kupası medya prodüksiyonunu da Infront yapacak. Dünya kupası, spor organizasyonları arasında en çok izlenenlerden biri diyebiliriz, bu dev organizasyonun medya tarafındaki işlerinin tamamını organize eden de Infront.”
“Dünya kupası, en bilinen proje tabii, sadece bu değil. Yıllarca Bundesliga’da birçok takımın pazarlama ortaklığını yaptı Infront, hala yapıyor. Almanya kupasının tüm konseptini Infront yaptı. İtalya Serie A’nın yayın ihalesi oldu, yıllık 1 milyar Euro’dan daha yüksek bir değerde gerçekleşti. Orada ihaleyi yapan, işleyişi yürüten de Infront. Futbol tarafı böyle, kış sporlarındaki tüm olimpik branşların pazarlamasını da Infront yapıyor. Basketbolda ise FIBA’yla iki yıl önce imzalanan 17 yıllık ortaklık var. FIBA’nın uluslararası düzeydeki tüm turnuvalarının pazarlamasını Infront yapıyor. Badminton’dan tutun, körling’e kadar şu an sayamadığımız yüzlerce spor organizasyonunun da altında Infront’un imzası var. Baktığınız zaman bunlar önemli büyüklük oluşturup Infront’un dünyanın en büyük spor pazarlama firması olmasını sağlıyor.”
Infront Türkiye’nin oluşumu
Uluslararası bağlamda Infront’un kim olduğu sorusuna yanıt olduktan sonra meraklı gözlerimizi Infront Türkiye’nin oluşumu, işleyişi ve açıkçası Türkiye Basketbol Federasyonu’yla devam etmekte olan anlaşmanın geçmişine çevirdik. Ender Uslu merakımızı çok açık biçimde giderdi: “Türkiye hikâyesi klasik başlıyor. 2012 ve 2013’te Türkiye hem gelişmekte olan bir ülke hem de ülkede futbol çok popüler olduğu için acaba biz burada bir şey yapabilir miyiz diye düşünerek hamle yapma kararı alıyorlar. Infront, Türkiye’yi araştırıyor fakat futbol tarafındaki karmaşa biraz gözlerini korkutuyor.
Daha sonra araştırmalarda Türkiye’de basketbolun yükseldiği ve ilgi alanı yaratılabilecek potansiyele sahip olduğunu fark ediyorlar. Basketbol ile haşır neşir olan kitlenin sosyo ekonomik seviyesinin yukarıda olduğunu da fark ediyorlar, izleyen seyirci eğitimli, oynayan oyuncu eğitimli… Buraya odaklanmak istiyorlar. Tabii yine araştırmalarda ligin Avrupa’nın en iyi birkaç liginden biri olduğu ortaya çıkıyor.”
“Milli takım seviyesinde de başarılar olduğunu, 2010’da Amerika Birleşik Devletleri’yle oynanan final var tabii burada, fark edince o dönemin federasyonu ile masaya oturuyorlar. 2014’te de yedi yıllık sözleşme imzalayıp Basketbol Süper Ligi’nin tüm pazarlama ve yayın hakları konusunda anlaşılıyor. Bu ne demek, yayın ihalesini yapmaktan, sponsorluk yapısını oluşturmaya ve bu sponsorluk yapısını hem yerel hem de uluslararası düzeyde pazarlamaya kadar tüm faaliyetleri üstleniyorlar.
İlk anlaşmada milli takımlar dahil değil ancak lig çok başarılı olunca, iki sene içerisinde 10’dan fazla sponsor geliyor, yayın ihalesi geliri dört katına çıkıyor, Infront’la federasyon yeniden masaya oturuyor ve Türkiye Basketbol Federasyonu, Infront’a Basketbol Süper Ligi’ndeki pazarlama faaliyetlerinden memnun olduğunu söyleyip milli takımlarda da kendileriyle çalışmak istediklerini belirtiyor. Böylelikle Infront, Basketbol Süper Ligi’nin pazarlama ve yayın hakları antlaşmasının yanına 2021’e kadar milli takımların tüm faaliyetlerini de dahil ediyor.”