NBA Draft 2017 öncesi birinci sırayı ellinde bulunduran Boston Celtics, hakkını Philadelphia 76ers’a takas ettiğinde tüm başlıklar “Fultz, Sixers’a gidiyor” şeklinde atılmıştı. İlk sıra karşılığında üçüncü sırayı ve önümüzdeki yıllardan bir ilk tur hakkı daha alan Celtics, üçüncü sıradan Duke çıkışlı Jayson Tatum’ı seçmişti. Draft sonrası Celtics Genel Menajeri Danny Ainge “İlk sıradan da seçsek Tatum’a gidecektik.” açıklamasını yaptığında tepkiler genelde negatif olmuştu. 19 yaşındaki Tatum, oyunu orta mesafe temelli olduğu ve motoru soru işaretleri yarattığı gerekçesiyle riskli bir seçim olarak algılanıyordu. Sezonun ilk maçında çok şanssız bir sakatlık yaşayan Gordon Hayward devre dışı kalınca, genç Tatum kendisinin de beklemediği bir yükün altına girmek durumunda kaldı. Çaylak oyuncu bu yükün altında ezilmek bir kenara, oyunuyla izleyen herkesi şaşırttı ve doğunun en iddialı ekiplerinden birinin önemli parçalarından biri oldu.
Boston Celtics gibi takım düzeni keskinleşmiş bir ekipte oynamanın avantajı olsa da Tatum’ın bu performansı sadece “doğru yerde olmakla” açıklanamaz. Oyununun zayıf yönlerinden biri olarak düşünülen üç sayılık atışlarda inanılmaz bir performans sergileyen Tatum, an itibariyle %43.6 üç sayı isabet oranıyla NBA’in bu alandaki en iyi altıncı oyuncusu konumunda. Aynı zamanda savunma verimliliğinde de çaylaklar arasında açık farkla birinci sırada bulunuyor. Oynadığı 51 maçın tamamında ilk beş başlayıp, ortalama 31 dakika sahada kalan çaylak oyuncu 13.8 sayı, 5.4 ribaund, 1.4 asist, 1 top çalma ve 0.8 blok ortalamalarıyla 2017 sınıfının en dikkat çeken ikinci oyuncusu titrine sahip.