20. Sacramento Kings – Harry Giles (PF, 6’10”, 230, Duke, Fr.)
Harry Giles draftta hakkında tahmin yürütülmesi en zor oyuncu. Eğer sakatlıklar hayatının bir parçası olmasaydı bu draftta ilk sıradan bile seçilebilirdi. Lisede birçok şekilde skor üretebilen, yetenekli ve atletik bir dört numara olarak çok ilgi çekmişti. Ancak iki dizinin de ön çapraz bağını koparttı ve değil başarılı bir kariyer yapmak, bir kariyer yapıp yapamayacağı dahi şüpheli. Geçen sene Skal Labissiere kumarını oynayıp iyi sonuç alan Kings Harry Giles kumarını da oynayan takım oldu. Giles Duke’ta geçirdiği tek sezonda hayli vasat bir görüntü çizdi, lisedeki görüntüsüne dönüş yapıp yapamayacağını zaman gösterecek.
19. Atlanta Hawks – John Collins (PF, 6’9”, 225, Wake Forest, So.)
John Collins yanlış zamanın basketbolcusu. Pota altında çok iyi pozisyon bitiren, verimli yapısı daha çok 90’ların basketboluna uygun. Günümüzün basketboluna gelince orta mesafeden ötede hiç şut atamaması ve savunmadaki zayıflığı uyumsuzluk yaratıyor. Pota altında oynadığından günümüz oyununda dört numara oynayacak bir isim değil, beş numara için de fazla kısa ve savunması fazla zayıf. Bana kolejdeki inanılmaz verimliliği biraz göz boyadı gibi geliyor, NBA oyununa adapte olmasının çok zor olduğu kanaatindeyim. Şutunu üç sayı çizgisine çekmediği sürece işi zor.
18. Indiana Pacers – T.J. Leaf (PF, 6’10”, 225, UCLA, Fr.)
T.J. Leaf bu yıl kolej basketbolunun en verimli skorerlerinden biriydi. Bunda önemli bir pay çok efektif bir partnerlik kurduğu Lonzo Ball’a gidiyor, Ball onu sürekli doğru yerlerde topla buluşturmayı bildi. Leaf sağlam bir şutör ve akıllı bir oyuncu, neyi yapıp yapamayacağını iyi biliyor. Bu onun sağlam bir profesyonel olmasını sağlayacaktır ama şut ve savunma ribauntlarında etkinlik dışında takıma verebileceği fazla bir şey yok. Ayakları çok yavaş olduğu için savunmada çok etkisiz kalıyor ve pick ‘n’ roll’larda devamlı olarak üstüne oynanacak bir profili var. Faydalı bir rol oyuncusundan ileri gitmesini beklememek lazım.
17. Milwaukee Bucks – D.J. Wilson (PF, 6’10”, 235, Michigan, Jr.)
Üç yıllık kolej kariyeri çok da dikkat çekici olmayan D.J. Wilson’ın piyasası NCAA Turnuvası’nda birden performansının yükselmesi ve Michigan’ın sürpriz ilerleyişinde önemli rol oynamasıyla birden tavan yaptı. Ani boy uzamasına adapte olmakta zorlanmış bir oyuncu görüntüsündeydi, yeni boyuna ve rolüne adaptasyonu ancak turnuva günlerinde olmuş gibiydi. Uzun kolları, savunmada etkili olması ve şut sokabilmesiyle iki yönlü bir oyuncu olma sinyalleri veriyor ve bu da takımların ilgisini çekiyor. Bucks’ın zayıf dört numara rotasyonuna derinlik kazandırabilir.
16. Minnesota Timberwolves – Justin Patton (C, 6’11”, 230, Creighton, Fr.)
Jimmy Butler takasında Bulls’un 16. sıra hakkını da alan Wolves bu hakkı Justin Patton’dan yana kullandı. Patton ham bir oyuna sahip ama potansiyeli var. Sahip olduğu etkileyici size ve bu size’da çabuk hareket edebiliyor olması en göze batan özellikleri. Orta mesafe şutu var, eğer o şutu üç sayı çizgisinin gerisine de çekmeyi başarabilirse bir anda değerini arttırabilir. Savunmada şimdilik çok etkili olduğu söylenemez, size’ının hakkını vermiyor. Karl-Anthony Towns’ın yedeği olarak düşünülecek, eğer şutunu geliştirirse Towns’ın birkaç gömlek alttaki versiyonu haline gelebilir. Patton tutsa da tutmasa da Wolves’un Butler takasında bir de draft hakkı kapabilmiş olması gerçekten çok ilginç.