Dejan Majstorovic: Basketbolsuz bir çocuğun en iyi olma hikayesi
3×3 basketbol veya daha çok bilinen ismiyle streetball, gün geçtikçe gelişen bir spor dalı. Sizler için halihazırda FIBA sıralamasında dünyanın bir numarası olan Novi Sad Al Wahda takımından Dejan Majstorovic ile bir röportaj gerçekleştirdik.
+ : Sina Şen, TrendBasket
– : Dejan Majstorovic, Novi Sad Al Wahda ve Sırbistan Milli Takımı
+ Çocukluk yılların nasıldı? Basketbolun içinde miydin?
– Gençlik yıllarımda, altı ile on üç yaşlarım arasında yedi yıl boyunca futbol oynadım. Çocukluğumda masa tenisi, voleybol, hentbol, futbol ve daha birçok sporu yaptım basketbol hariç. Basketbolu gerçekten sevmiyordum. Benim için değildi. Ardından üzücü bir olay yaşandı. Futbol antrenörümle sözlü bir tartışmaya girdim ve futbolu bırakmaya karar verdim. Bundan sonra basketbolu seven sınıf arkadaşlarımın vesile olmasıyla basketbola ilk adımımı attım.
+ 3×3 basketbola atılmaya nasıl karar verdin? Takım arkadaşların; Zdero, Savic ve Bulut ile nasıl tanıştın?
– Basketbola ilk başladığım zamanlar arkadaşlarımla bazen sokak basketbolu da oynardık. Takım antrenmanından önce ve sonra sokaktaki potalarda birbirimizle kapışıyorduk. Takım arkadaşlarımla ilk karşılaştığım zaman ise onlara karşı oynadığım rekabetçi bir maçtı. Onlara karşı Stara Pazova yarı final maçında forma giymiştim. Sonra üç dört kez daha kozlarımızı paylaştık. Sonrasında ise 2014’te beni arayarak 3×3 takımlarına katılmamı teklif ettiler. Ben de kabul ettim.
+ 3×3 basketbola başladığında karşılaştığın en büyük zorluklar ve meydan okumalar nelerdi?
– Kesinlikle dünyanın en iyi takımı ve oyuncusu olma fikri ve buna uzanan yoldu diyebilirim. Bunu hayal bile edezdim. Tamamen çılgınlık bu. Futbol için adeta ölen bir çocuk, basketbolda dünyanın bir numaralı ismi oluyor. Bence işte bu bir meydan okumadan çok daha fazlası.
+ Senin de dediğin gibi, son FIBA sıralamalarında dünyanın bir numaralı 3×3 basketbolcusu olarak yer aldın. Bu süreci ve dünyanın en iyi oyuncusu olma yolunu özetleyebilir misin?
– Her gün antrenman yapıyor ve özel olarak çalışıyorum. Kötü oynadığım zamanlar kendime güvenmeye devam ediyorum ve asla vazgeçmiyorum. Bence bundan dolayı dünyanın en iyisiyim.
+ Aklında senin kariyerinin gidişatını etkileyen veya sende iz bırakan bir maç var mı?
– Her zaman katıldığım ilk dünya kupası olan 2014 FIBA Dünya Kupası’nı hatırlayacağım. Gümüş madalya almamıza rağmen bu turnuvada ilk kez Sırbistan Milli Takımı için ter dökmüştüm. Aynı zamanda, 2015 FIBA Dünya Turu Finalleri’nde Piran’a karşı oynadığımız yarı final maçını da unutamıyorum. O maçta maçı uzatmaya götüren son saniye üçlüğünü atmış ve uzatmalarda maçın kazanılmasında başrol oynamıştım.
Dejan Majstorovic: “Sırplar sokak basketboluna gerçekten bayılıyor.”
+ Sırp halkının sokak basketboluna karşı yaklaşımları nasıl? Sırp Milli Takımı’na seçilmek ve dünya şampiyonu olmak nasıl bir his?
– Sırplar streetballa gerçekten bayılıyor. Her köşede 3×3 basketbol oynayan birkaç kişi rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu ülkenin fomasını giymek inanılmaz, tarif edilemez bir his.
+ Dusan Bulut bir basketbol akademisi kurdu. Sen de benzeri bir şey düşünüyor musun?
– Bu harika bir fikir ve kilometre taşı olsa bile şu an için kafamda böyle bir düşünce yok.
+ 5×5 basketbol ile 3×3 basketbol aralarındaki farklar neler sence?
– Çok fazla var, hepsini açıklamam epey zaman alır. Ama söyleyebilirim ki 3×3 basketbol çok daha hızlı ve içinde çok daha fazla heyecan ve aksiyon barındırıyor.
Dejan Majstorovic: “O kadar da çok hücum setimiz yok.”
+ Diğer takımlardan farklı olarak bazı hücum setlerinizin olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncem doğru mu? Eğer varsa bu setleri antrenmanlarınızda çalışıyor musunuz?
– Düşündüğünün aksine aslında o kadar da çok hücum setimiz yok. Bence basketbol bilgimizle yaratıcılığımızı birleştirerek maç içerisinde set benzeri hücum oyunları oluşturmayı başarıyoruz. Bunları antrenmanlarda çalışmıyoruz, antrenmanlarda sadece 3×3 basketbol oynuyoruz.
+ Herhangi bir maç önü ritüelin var mı? Ne tarz müzikler dinlersin?
– Hiç maç önü ritüelim yok, genellikle ise Sırp müziği dinliyorum.
+ Hatırladığın en zorlu maç?
– Aslında çok fazla zorlu maç oynadık. Eğer bir tane seçmem gerekiyorsa 2015 FIBA Dünya Turu Finalleri’nde Piran’a karşı oynadığımız yarı final maçını söyleyebilirim. Rakibimiz harika bir takımdı, geriden geldik, direnç gösterdik ve kazanmayı bildik.
+ 3×3 basketbol ile ilgilenen gençlere verebileceğin tavsiyeler neler?
– Çok çalışın, kendinize güvenin ve asla vazgeçmeyin. Benim kariyerim de buna çok güzel bir örnek. Hayatta ne zaman neyin gerçekleşeceği belli olmuyor.
