Yazı: Ben Detrick, The Ringer
Çeviri: Ahmet Turhal, TrendBasket
Dario Saric, Sixers’ın sakatlıklar ve idari saçmalıklarla dolu bir başka çalkantılı sezonunda Yılın Çaylağı olmak adına ikna edici bir performans ortaya koydu. Burada; ilk çırpınışlarından, takımdaki en iyi arkadaşından ve kendisine verilen lakap hakkındaki düşüncelerinden bahsediyor.
Pazar öğleden sonra, Dario Saric büyük ihtimalle 2017 NBA Yılın Çaylağı ödülünü cebine koymuş oldu. Bu yılki yarış çoğunlukla nitelikli aday sayısının azlığıyla dikkat çekiyordu ancak Philadelphia’nın genç uzun forveti 105-99 kazandıkları Celtics maçındaki 23 sayı, 6 ribaund, 4 asistlik (birkaç özel hareket ve bakmadan yapılan asist dahil) performansıyla iddiasını sağlamlaştırdı. Yaklaşan MVP tartışmalarında birbirini yemeye can atan bir yorumcu sınıfının mevcut olduğu bir ortamda normal sezon ödüllerinden birini kazanmak oldukça rahatlatıcı.
Saric’in adaylık serüveninin alametifarikası, bu yılki ödülün favorisi olan üçüncü Sixers çaylağı olması. Ben Simmons (sezon öncesi favorisi) ve Joel Embiid (sezonun ilk yarısı boyunca herkesin ortak seçimi) sakatlıklardan dolayı kenarda kaldılar ancak bu üçlü, son dört sezondaki altı draft seçimi için adeta canını veren –fakat görevine son verilen- Philadelphia eski genel menajeri Sam Hinkie’nin yetenek toplama stratejisinin bir mirası. Bir hafta önce Embiid, Saric’in 29 sayıyla kariyer rekoru kırdığı Lakers zaferinden sonra takım arkadaşına şu sözlerle kefil oldu: “O, Yılın Çaylağı! Adam!”
“Bu biraz beklenmedik bir durum.” diyor Saric. “Mesela Ben, (Simmons) ve Joel benim gibi hazır olsaydı ödül için savaşırdık.” 22 yaşındaki Hırvat’ın İngilizcesi yeterince iyi ancak özellikle heyecanlı olduğunda bazı kalıpları karıştırma eğilimi var. “Tabii ki her sabah ‘Yılın Çaylağı olmalıyım’ diye uyanmıyorum. Sadece sahaya çıkıp, maçı kazanmaya, savaşmaya, yönetilebilir bir oyuncu ve iyi bir takım arkadaşı olmaya çalışıyorum. Sezon sonu bana ne getirirse getirir. Üzerimde bir baskı hissetmiyorum.”
All-Star arasından bu yana Saric, 19,5 sayı, 7,9 ribaund ve 4,2 asist ortalamaları tutturdu. Esasında, Blake Griffin ve Paul Millsap’in istatistiklerini yakalamış durumda. Saric’in sakatlıklarla tükenmiş, 26-44’lük takımdaki yetenek kıtlığı sayesinde gösterişli istatistikler yapmış olduğunu iddia etmek mümkün ancak bunlar içi boş değerler değil. Los Angeles ve Phoenix’in hararetli tanking* çabaları onları güçsüz kılarken bile Philly, 42 sayılık Dallas zaferi dahil, son beş maçının üçünü kazandı.
I