Galatasaray Liv Hospital, her dakikası final niteliğinde bir deplasmana gidiyor Moskova’ya. Biz Cska deplasmanındayken Kuban da Madrid deplasmanında olacak ve önümüzdeki hafta biz içeride Partizan’ı ağırlarken, Kuban da iddiası kalmamış Bayern’i ağırlayacak. İkili averajda ise Kuban’la Galatasaray dengedeler bu durumda genel averaja bakılacak. Ve şu an Kuban sadece 1 sayıyla önde genel averajda! Bizi 40 x 4 olmak üzere 160 dakikalık bir final heyecanı bekliyor. Hangi takımın gruptan çıkacağı belki de tek bir serbest atış veya tek bir hatalı düdükle belirlenecek! İşte Galatasaray bu ahval ve şerait içerisinde çıkıyor Cska deplasmanına.
Temsilcimizde Pops-Mensah Bonsu yine forma giyemeyecek ve maalesef Hines-Krstic-Kaun üçlüsünün karşısında Furkan-Macvan rotasyonu -daha da kötüsü diğer tek uzunun, pota altıyla çok da alakası olmayan, dışarılarda takılan Erceg olması- ölüm gibi. Ancak Galatasaray için her saniye ve her sayı Final 8’in anahtarı olabilir, bizi play-off’lara taşıyabilir. Koç Ergin Ataman da bunun bilincinde olacaktır ve açıkçası TBL’de işler Galatasaray LH adına iyi gitmezken, Sarı-Kırmızılı camiada her zaman olduğu gibi Avrupa yine tutunulacak bir dal ve umut olarak görülmekte.
Koçların maç öncesi söylediklerinde vurgu noktalarına bakılırsa Ataman, takımın Euroleague’de son 3 maçı kazanarak bir seri yakaladığından bahsederken, Messina sezon başından beri tartıştığımız bir noktaya değindi: Teodosic. İlk ikiyi garantilediklerinden ve liderlik mücadelelerinden bahsederken, artık sezonun sonuna gelindiğini ve bu son düzlükte Teodosic’e çok ihtiyaç duyacaklarını, artık Milos’u havaya sokmalarının gerekliliğinden bahsetti.
Ayrıca Galatasaray-Kuban çekişmesindeki durum liderlik yarışında da yaşanıyor. Birbirlerini 14’er farkla yenen Cska ve Real Madrid arasında da sadece iki averajlık bir fark bulunuyor. Yarın gece, Real Madrid de Kuban’ı geçebilirse mümkün olduğunca fark atmaya çalışacak ki bu da Galatasaray adına dezavantajı kaldırıp şartları eşitliyor dördüncülük için verdiğimiz yarışta.
Her ne kadar sakatlıklar rotasyonumuzu zorlasa ve bu akşam işimiz çok zor gözükse de iki sene önceki karşılaşmayı hatırlamadan edemiyor insan. O dönem için yenilmez denilen ve gerçekten de Play-Off’lara kadar Galatasaray dışında kimseye yenilmeyen Cska Moskova yenilmezlik ünvanını Abdi İpekçi’de bırakmıştı. İnanılmaz bir maç sonu oynadığımız karşılaşmayı 68-64 kazanmıştık ve hatta artık gelenekselleşmiş “Milos Teodosic İstanbul’da Kaybedince Top Dikme Şenlikleri”ne şahit olmuştuk. Kendisi hem 2010’da Dünya Şampiyonası’nda başlayıp sonrasında Final Four’da devam ettireceği bu serinin ikinci ayağını gerçekleştirmişti o gece.
Dün gece itibariyle Avrupa’daki tek temsilcimiz konumuna gelmiş Galatasaray Liv Hospital’a başarılar diliyor, Avrupa’yı şaşırtacak sürpriz bir galibiyet, o gelmezse de plase olarak kafa kafaya bir maç, yakın oyun ve bizi üzmeyecek bir skor bekliyoruz. En azından haftaya Partizan maçına ümitli gidip, sezon finali oynayabilmemiz adına çok kıymetli.
Son olarak iki sene önceki maçtaki görüntülerden hazırlanan bir kliple sizleri saat 19.00’da başlayacak maçın havasına girmeye davet ediyoruz.
(Videoda 1.47 itibariyle Teodosic’in top dikme sahnesini görebilirsiniz 🙂 )
https://www.youtube.com/watch?v=6HnCEsadxuY