Turgut Atakol turnuvasında ilk günün ardından maç, maç oyuncu ve maç hakkında değerlendirmeler…
Fotoğraflar için Vedat Yangın ve Fatma Erdoğan’a teşekkürler.
Türkiye 57-52 Fransa
Klasik bir Fransa takımı. U16-U18-U20, adamların oynadığı basketbol ve oyuncuların karakteristik özellikleri neredeyse hep aynı. Sadece koç ve oyuncuların ismi değişik. İçeride Jaiteh çok ağır basıyor tabii ki. Ama şutörleri olmadığı ve dış şlut da sokamadıkları için takım halinde, alan savunması yapmak en akıllıcası. Jaiteh’i bu turnuvada zaten durduracak takım ve oyuncu çıkacak mı, ben şahsen merak ediyorum (Belki Rusya’da aşağıda bahsettiğim Desyatnikov eşleşebilir ama onun da Jaiteh’in patlayıcılığına karşılık vereceğini düşünmüyorum). Ama onun dışında Fransızlara karşı iyi oynadığımızı düşünüyorum ve savunmamızda kötü değildi. Başlangıç güzel, umarım devamı da gelir.
Affınıza sığınarak, üst üste 4 maç izlediğimden dolayı şimdilik gözüme çarpan 2 oyuncuyu yazıyorum, daha sonra (muhtemelen yarın) birkaç oyuncu eklemesi yapacağım.
Mouhammadou Jaiteh ’94 JSF Nanterre C 2.11M:
Jaiteh, fiziksel özellikleriyle yaşıtlarının çok ilerisinde bir oyuncu. Kendi yaş grubunda domine etmesi kadar doğal bir şey yok. 2.11 boyunda olan Jaiteh, 2.23 de kulaç uzunluğuna sahip ve 112 kilo ağırlığında. Jaiteh’in boyalı alanı kaplayan bu müthiş fiziğinin yanı sıra sizeına göre çok mobil. Hatta birkaç kez coast to coast’ta bitirdiğini bile gördük. Hücumda hala ham olan Jaiteh’in biraz daha tecrübeye ihtiyacı var. Bu sene drafttan ismini çekti ve büyük ihtimal önümüzdeki seneki draftta ilk tur ve belki de üstü bir sıradan gidecek.
Cedi Osman ’95 Anadolu Efes G/F 2.05M:
Cedi’nin bu sezon içerisinde gösterdiği gelişme muazzam. Özellikle de oyunun sadece bir tarafında değil, iki tarafında da. Defansta bir kere çok efor sergiliyor, bir hayli aktif ve bütün vücudu çalışıyor. Sahaya inanılmaz enerji katıyor ve takım ne zaman o sahada olsa, takım çok daha enerjik ve hareketli, daha iyi oynuyor. Fiziksel olarak da ne kadar geliştiğini görmek istiyorsanız, 2 sene önceki bir fotoğrafını elinize alın ve yarın salona gelip, karşılaştırın. 🙂
Almanya 65-82 Bulgaristan
Maça Bulgaristan 7-0’la çok iyi bir başlangıç yaptı. Geri kalan bölümde de özellikle Vezenkov’un skorer oyunuyla (6.30 dkda 9 sayı attı) bitime 3.30 dakika kala 9-14’e getirmeyi başardı Bulgarlar. Ancak Vezenkov’un kenarda olduğu bölümde Almanya farkı eritti ve ilk periyot 16-18 sona erdi. Almanya’da Johannes Thiemann ilk periyodun sonuna doğru üst üste sayılar bulduktan sonra ikinci periyotta da etkili performansını sürdürdü ve Almanya maçta ilk kez öne geçti: 22-18. Geride kalan bölümde Vezenkov’un yine oyunda kaldığı bölümde skorer oyunuyla ayakta kalan Bulgaristan, soyunma odasına 35-38 önde gitti. Üçüncü periyodun başında Vezenkov 3. Faulünü aldı ancak Bulgaristan onun yokluğunda da fena iş yapmadı. Özellikle Mihaylov’un üst üste bulduğu dış atışlarla farkı açmayı başaran Bulgaristan, Vezenkov’un da üst üste bulduğu sayılarla final periyoduna girilirken farkı 12’ye çıkarttı: 52-64. Bu bölümden sonra da farkı koruyan ve arttıran Bulgaristan, Vezenkov’un liderliğinde diğer takım arkadaşlarının da yüksek yüzdeli dış atışlar bulmasıyla, maçtan 68-85 kazanmasını bildi. Öne çıkan 2 oyuncu (Aslında Alanya’da Theimann öne çıktı fakat ben maçın başından sonuna kadar İsmet’i daha detaylı izlediğim için onu yazdım, Theimann ile ilgili de turnuvanın ilerleyen günlerinde bir şeyler yazarız mutlaka)
Alex Vezenkov ’95 Aris F 2.05M:
Bu sezon Aris’le Yunanistan 1. Ligi’nde önemli süreler bulan ve tecrübe elde eden Vezenkov, Bulgaristan’ın milli takımda her kategoride daha önce olduğu gibi yine bu takımında da lideri. Solak forvet, 3 ve 4 numara pozisyonları için yeteri uzunluğa ve fiziğe sahip. Sahayı iyi koşuyor ve iyi pozisyon alıyor, doğru zamanda doğru yerde olmasını biliyor. Pota altı ve çevresinde iyi bitirici. Hücumda genellikle bire birde çok etkili. Penetresi kuvvetli, şutu oldukça iyi. İyi screen yapıyor ve pick-and-pop oyunlarında etkili. Keza post-up varyasyonlarında da hem pası görebiliyor, hem de kendi şutunu yaratabilme becerisi ona büyük avantaj sağlıyor.
İsmet Akpınar ’95 ALBA Berlin G 1.90M:
Türk kökenli İsmet, maç boyunca çoğunlukla 1 numara pozisyonunda görev aldı. Daha çok atıcı ve skorer bir guard olan İsmet Akpınar, 1 numara için iyi bir fiziğe sahip ancak 2 numarada biraz daha güçlü ve uzun oyunculara karşı zorlanabilir. Gelecekte A Takım pozisyonunu combo guard olarak düşünmek gerek tabii. Ancak biraz daha pasör yönünü ve PG özelliklerini geliştirmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Şutunun yanında penetresini de bol bol gördük ve içeri oldukça iyi ve sert penetre ediyor. Serbest atış çizgisine de böylelikle sık sık geliyor maç içerisinde, hemen hemen serbest atış da kaçırmadı.
Rusya 61-63 Karadağ
Karadağ, güçlü ve oldukça fizikli olan Ruslara karşı çok iyi savunma yaptı ve ilk yarıda kontrol onların elindeydi diyebiliriz. Özellikle Draskovic’i de oynadığı 7 dakikalık bölümde çok iyi kullandılar. İkinci yarıda Rusya biraz daha toparladı, özelikle savunma kısmında çok daha iyi iş yaptıklarını söyleyebilirim. Maç ikinci yarı sürekli dengede gitti ve son periyotta Desyatnikov sakatlanıp, çıktıktan sonra Karadağ 48-53’le uzun süre sonra farkı biraz açtı. Rusya sonuna kadar maçı bırakmadı ve 13 saniye kala Kulagin’in bulduğu üç sayılık basketle skoru 61-62’ye getirseler de, son pozisyonda yine aynı isim Kulagin üçlüğü kaçırınca, mücadele 61-63 Karadağ’ın galibiyetiyle sonuçlandı.
Mikhail Kulagin G ’94 Triumph Moskova 1.90M:
Dimitry Kulagin’in kardeşi olan Mikhail, maçta Rusya adına etkili isimlerden birisiydi. 1.90 boyunda olan Kulagin, maç boyunca daha çok 2 numaralı pozisyonda görev yaptı. Fiziği biraz daha gelişmiş diyebiliriz. Avrupa standartlarına göre iyi atletizme sahip. Patlayıcılığı, seriliği ve ayak çabukluğu onu sahanın her iki tarafında da yoğun olarak parke üzerinde yüksek tempo ile oynamasını sağlıyor. Doğuştan gelen, oyuna hissi ile birlikte aynı zamanda defansı da iyi okuduğu söylenebilir. Muhtemelen bu fizikle combo guard olarak görev yapacak, top hakimiyetini ve jump şutunu geliştirmesi gerekiyor. Basketbolun dışında sahada oyundan zevk aldığını, konsantre ve kararlı olduğunu gördüm. Oldukça mücadeleci ve sorumluluk almaktan kaçmıyor. Defansta elleri çabuk ve aktif ve bu ona topu çalmasında yardımcı oluyor. Her zaman geriye koşuyor ve savunmada her zaman konsantre. Ama fiziksel açıdan biraz küçük ve kısa kalması, daha güçlü ve uzun oyuncuları savunmasında zorluk çıkarabilir.
Milovan Draskovic C ’95 Barcelona 2.10M:
Barcelona’nın 2. Takımında oynayan Karadağlı pivot, fiziksel açıdan ince ve uzun bir yapıya sahip. Vücudunun üst bölgesini güçlendirmesi gerekiyor, genel anlamda da çok güçlü olduğu söylenemez. Size’ına göre mobil denilebilir. Yumuşak elleri var. Screen yaptıktan sonra içeri kat ve devrilerek, hücumunu şekillendiriyor denilebilir. Çabukluğu iyi ancak kesinlikle çok daha sert olması lazım. Her iki alanda da. Defansta çemberi iyi savunuyor ve blok tehdidi var, yardım savunması çok iyi olduğu söylenemez, bazen uyuyor. Çember etrafında iyi bitirici. Özellikle Desyatnikov’un savunmasında zorlansa da, hücumda birkaç pozisyon 2.20’lik oyucnunun üzerinden çok akıllı şekilde bitirdi.
Andre Desyatnikov C ’94 Triumph Moskova 2.20M:
Fiziğiyle ilk andan itibaren çok dikkat çekti. Parkede onunla fiziksel açıdan eşleşebilecek bir uzun yoktu ve oyunda kaldığı kısa süre boyunca hem defansta caydırıcılığı ve blok tehdidiyle, hücumd da da fiziğini kullanarak bulduğu sayılarla etkili oldu. Elbette bu kadar iyi fizik ve uzunluğu olmasının avantajlarını kullanıyor ama oyunun içerisinde çok fazla kalamıyor. Potaya yakın bir yerde topla buluşursa, onu savunmak neredeyse imkansız. Maçın son periyodunda bir pozisyonda sol dizini tutarak, yere düştü ve ardından kenara geldi. Geleceği için tabii sakatlık sorunlarının olup/olmayacağı da önemli 2.20’lik bir uzun için.
Sırbistan 74-57 Polonya
Sırbistan maçı başından sonuna kadar kontrol eden taraftı. Özellikle de ikinci periyotta içeriden Jankovic ve Tejic’le sertlik getiren, kısa oyunculardan da Rebic’le defansta etkili olan Sırbistan, potasında yalnızca 5 sayı gördü ve farkı bu periyotta açmayı başardı. Hücumda Jaramaz ve Novak ile de dış atışlar buldular ve Polonya’da özellikle kağıt üzerinde en iyi oyuncu olarak göze çarpan Mikolaj Witlinski’nin gününde olmaması ve yalnızca 19 dakika sahada kalmasıyla birlikte Sırplar içeriyi çok iyi domine etti (Ribaundlar 52-28 üstünlük). Milutinov, Salic, Ristic, Jokic gibi takımın belkide 4-5 rotasyonun neredeyse en önemli oyuncuları olmasa da, Tejic ve Jankovic ikilisi Polonya’ya yetti diyebiliriz. Kaldı ki Fransızlar dışında diğer takımlara karşı da bu ikili ağır basacaktır diye düşünüyorum. Polonya’da etkili olan tek isim Kacper Borowski’ydi. Maç boyunca istikrarlı bir şekilde katkı verdi. Bahsettiğim gibi Witlinski, Jeszke bu takımın en önemli oyuncuları, onların katkısı çok önemli. Göze çarpan oyuncular hakkında kısa, kısa notlar:
#5 Nikola Rebic PG Kızılyıldız ’95:
Fiziksel açıdan PG için yeterli fiziğe sahip, müthiş değil. Çok çabuk. Toplu savunması oldukça iyi, rakip takım guardına iyi baskı yapıyor. Transition hücumlarında çok etkili, pası iyi görüyor, saha görüşü oldukça iyi. Enerji getiriyor. Şut performansı bu maçta iyi değildi, birkaç tercih hatası da yaptı şut konusunda. Ceza şutlarını özellikle daha iyi yüzdeyle sokması gerekiyor.
#15 Marko Tejic C Redstar ’95 2.10M:
Uzun ve ince bir fiziğe sahip, Center pozisyonu için iyi fiziği. Biraz daha güçlenmesi gerekiyor. İyi ribaundçu ama özellikle hücum ribaundlarını aldıktan sonra bitirmekte zorluk yaşıyor. Uzuna göre iyi serbest atışçı. Savunmada çemberi iyi savundu ve blok yeteneğiyle de dikkat çekti.
#12 Nikola Jankovic PF Belçika ’94 2.05M:
Güçlü ve 4 numara için iyi bir fiziğe sahip. Basketbol zekası sınırlı, hücumda özellikle çok TK yapabiliyor (7 TK vardı bu maç). Ama oyuna her iki alanda da iyi sertlik getiriyor. Bitiriciliği averaj. Sahadaki diğer oyunculara göre çok daha olgundu, Belçika 1. Ligi’nde yaklaşık 25 dakika ortalama alması ve orada A Takım basketbolu oynamasının avantajlarını gördü elbette.
#13 Kacper Borowski PF Czarni Skupsk ’94 2.05M:
Polonya’nın en etkili ismiydi: 18 sayı 7 ribaundla. Pota altında iyi bitirici, şutu var. 4 Numara için iyi bir fiziğe sahip. Uzunluğu da yeterli. İlerki günlerde takipte kalmakta fayda var, içeride Witlinski’nin de forma girmesiyle iyi işler yapabilirler.
#15 Mikolaj Witlinski PF Anwil ’95 2.08M:
Çok iyi bir fiziğe sahip, 2.10 uzunluğıunda. Şutu var, çok istikrarlı olmasa da. Bu maçta fazla etkili olamadı ama Polonya’da takipte kalınması gereken isim. NBA olmasa da, Euroleague ve Eurocup’ta iyi işler yapabilir. Turnuvanın en ilgi çekici yeteneklerinden birisi.
turnuva da Bulgaristan maçından sonra basketbolumuzun ne kadar kişiliksiz ve sistemsiz olduğunu bikere daha anladık. topu her alanın üçlük attığı hiç bişey çalışılmadığı pick and roll oynanmadığı pick and roll savunmamızın berbat olduğunu sadece 3 lük atıldığı maçlar oldu. oyuncular kendilerini hiç geliştirmediğini de söylemek gerek metecan birsen çok şey beklenen bir oyuncu hiç varlık gösteremedi gün geçtikçe daha kötü oluyor. Tek olumlu şey sanırım cedi nin performansıydı. Bu takımda Emircan koşut , Burak Can yıldızlı kesin olmalıydı. İlker ER diye bi çocuk var çok yakından tanıığım bir çocuk sanırım seneye LSU da olcak bu takımdaki oyuncuların bi çoğundan daha iyi İLKER nıye düşünülmedi anlıyamıorum…