Bu bizim hikayemiz… | #Fener4Glory – Köşe yazısı

Fenerbahçe’nin şampiyonluğa uzanan EuroLeague macerasının başlarına, 2006-2007 sezonuna gidelim önce. Fenerbahçe-Ülker birleşmesinin ilk yılı, sarı lacivertli kulübün EuroLeague sahnesine çıkışının da ilk yılıydı. Türk basketbolunun efsane koçu Aydın Örs takımın başındaydı. İbrahim Kutluay, Mirsad Türkcan, Ömer Onan gibi Türkiye’nin yetiştirdiği en değerli oyunculardan üçü de Fenerbahçe kadrosuna katılınca heyecanlanmak çok normaldi. Ne var ki o takım sezon sonunda Türkiye şampiyonu olsa da EuroLeague normal sezonunda oynadığı 14 maçın dokuzunu kaybetmiş ve Top 16 bile görememişti. Yine de bu takım, güzel bir heyecan yaratmış ve gelecek için umut vermişti.

All the emotions from @FBBasketbol‘s celebration on court.#F4GLORY pic.twitter.com/tafyRghlv4

— EuroLeague (@EuroLeague) May 23, 2017

2007-2008 sezonu, birçok Fenerbahçeli için hafızalarda yer eden hatıralar bırakmıştır. Çünkü o yıl sarı lacivertliler EuroLeague’deki ikinci sezonunda Top 8 yapmayı başarmıştı. Bu heyecan verici bir başarıydı çünkü bir adım sonrası Final Four’a kalmak demekti. Playoffta Montepaschi Siena ile eşleşen Fenerbahçe’nin ne gücü ne de tecrübesi İtalyanları devirmeye yetmedi o yıl. Ancak birçok Fenerbahçeli, özellikle benim jenerasyonum, Final Four’a kalmayı ilk kez o sene hayal etti. Kim bilir, belki de Final Four dedikleri seviye o kadar da ulaşılamaz değildi.

Hayatın o kadar toz pembe olmadığı, bir sonraki sezonda yüzümüze tokat gibi çarpacaktı. Bogdan Tanjevic’in kadrosunda bazı değişiklikler vardı ancak öyle bir isim katılmıştı ki takıma, kimse gidenlere dikkat dahi etmedi: Gordan Giricek. Hırvat oyuncu, altı yıllık NBA macerasının ardından Avrupa’ya dönmüş, EuroLeague’deki son sezonunda da -NBA’e gitmeden önce- CSKA Moskova formasıyla 22 sayı ortalaması tutturmuştu. Büyük yıldızdı yani bu kıta için. Top 8 yapan takımı bir adım ileriye taşıyacak tecrübe ve “yıldız gücü” Gordan Giricek ile gelmiş olabilirdi. Hayal ettiğimiz gibi olmadı. Giricek sakatlıklarla boğuşurken, Fenerbahçe de 2008-2009 EuroLeague sezonunda kötü dağıldı. Top 16’da oynadığımız altı maçın beşini “hayli farklı skorlarla” kaybettik. Yetmedi hayallerimiz, “Öyle kolay olmuyormuş demek ki” dedik.