Röportaj: Elif Aydın, TrendBasket
Kamera: Kaan Demirel, TrendBasket
Samimiyeti ve alçak gönüllülüğü ile Fenerlilerin gönlünde taht kuran Bogdan Bogdanovic, ‘Adamsın!’ sözünü en çok hak eden oyunculardan biri. Görünen o ki, yıllar Bogdanovic’in karakterinde hiçbir şey değiştirmemiş. Belki de bu yüzden onun yeri sonsuza dek tüm Fenerlilerin kalbinde ayrı bir yerde olacaktır.
Bu röportaj, kız kardeşi Bojana Bogdanovic’in yardımıyla Atlanta Hawks vs Brooklyn Nets maçından bir gün önce kaydedilmiştir. Bogdan Bogdanovic, o maçta 7/9 3 sayılık isabetiyle 31 sayı üretti.
Sakatlık süreci
Genel bir soruyla başlayalım. Nasıl hissediyorsun? Yeniden parkelere dönmek nasıl bir his?
”Özellikle başlarda sakatlık dönemi zorlu geçti. Şu an tekrar basketbol oynayabildiğim ve geri döndüğüm için mutluyum. İyi durumdayım. Şu anda sadece sağlığıma odaklanıyorum.”
İyileşme sürecin sırasında Instagram hesabında birçok ilham verici söz paylaştın. Bu süreçte yaşadığın zor anlardan neler öğrendin?
”Stoacılık… Sacramento’dayken bir arkadaşım her gün bir sayfasını okumam için bana bir kitap hediye etti: Stoacı Felsefenin 365 Günü. Pandemi sırasında en sevdiğim kitap buydu. Sezon boyunca tek bir sayfa okumaya zamanım olmadı ama kitabın orada olduğunu biliyordum.
Bir gün kitabı açtım, olduğumuz günün sayfasınındaki alıntıyı okudum ve ilgimi çekti. Hemen Stoacılık ile ilgili Instagram sayfalarını takip etmeye başladım ve hoşuma gitti. Bazen öyle hissetmesem de Instagram’da bu sözleri paylaşarak insanlara ilham vermeye çalışıyorum, bazen de nasıl hissettiğimi paylaşıyorum ve bana neyin yardımcı olduğunu görüyorum.
Genel olarak, bu tarz sakatlıklarda içine gömülür ve kendin hakkında bir şeyler öğrenirsin. Bu zamanlar sana hiçbir şeye kesin gözüyle bakmamayı öğretir. Yaptığımız iş çok hızlı, çok fazla maç var. Bu anlar düşünmek için mükemmel zamanlardır. Geriye döner ve nerede yanlış yaptığını, bunun neden yaşandığını düşünürsün.
‘Her şeyin bir sebebi vardır’ sözüne inananlardan biriyim. Bunları analiz etmeyi severim. Bu sakatlık o anda neden yaşandı? Neden bu kadar uzun sürdü? Yaşın ilerledikçe gençliğinde yaptığın bazı şeyleri yapamadığını fark edersin; saatlerce antrenman yapıp şut atmak gibi.
Yaşam tarzın için de aynısı geçerli. 20 ya da 25 yaşındayken arkadaşlarınla dışarı çıkıp bir şeyler içtikten sonra aynı şekilde devam edebiliyorsun ama artık farklı. Bu bir öğrenme süreci.”
“Yaşını Google’da araştırana kadar 27 yaşında olduğunu düşünüyorduk.”
-Bogdan Bogdanovic gülümsüyor.-
Neredeyse 7 ay sahalardan uzak kaldın. Basketbol topuna dokunmadığın en uzun süre bu muydu?
”Evet bu sahalardan en uzak kaldığım süre oldu. Yine de topa dokunmanın bir yolunu bulurdum. Bir süre sandalyeden basket attım. İkinci ayda artık ayakta duruyor, dizlerimi büküyor ve zıplıyordum.”
Sakatlıktan %100 döndüğünü hissediyor musun?
”İlk maçta çok heyecanlıydım. Geri dönmek, o duyguları hissetmek ve taraftarları görmek gergin hissetmeme sebep oldu. Hayatımda ilk kez maça çıkıyormuşum gibiydi. İkinci maçta daha iyiydim. Buraya ait olduğumu ve hala oynayabileceğimi kanıtlamalıyım şeklinde bir histi. Bunu başkasına değil, kendime kanıtlamak istedim.
O maçta hücumda iyi, savunmada kötüydüm. Üçüncü maçta da şimdi savunmaya odaklanmalıyım diye düşündüm fakat bu sefer de üçlükleri atamadım ki bu aslında normal. Canımı da sıkmadı çünkü sıkı çalıştığımı ve doğru yolda olduğumu biliyorum.”
”İyi şeyler zaman alır; her zaman önce kendimi sonra rakibi yenmeye çalışırım”
Motivasyon, mantalite ve Kobe
Kobe Bryant’ı sevdiğini biliyoruz. Onun gibi seni çok çalışmaya iten motivasyon nedir?
”Bunun tek bir cevabı olduğunu sanmıyorum. Her şeyden önce rekabet etmeyi seviyorum. Karakterim böyle. Kaybettiğim zaman ‘Bu bir daha tekrar olmayacak’ diye düşünüyorum. Kendimi öncelikli olarak motive etme şeklim bu.
Örneğin sakatlandığımda diyetimi ve egzersizlerimi sıkılaştırdım. Farklı sporlardan ve farklı koçlardan motive olmaya dair birçok şey izlemeye ve okumaya çalıştım. Bunu sadece yapmak için yapmıyorum. Bunu yaparsam geri döndüğümde işler daha kolay olacak diye düşünerek yapıyorum.
Benim zihniyetim bu. Kobe’nin söylediği şey de buydu. O, oldukça sıkı çalışıyordu ve maçlar onun için daha kolay hale geliyordu. Oyun asla kolay değil ancak bu senin zihninle bağlantılı.”
Son topu kullanan kilit oyunculardan birisin. Top son saniye sendeyken neler hissediyorsun? Son topu kullanmayı her zaman sen mi istiyorsun?
”Bana topu hemen oynamayı öğrettiler. Son dakikada oyunun ortasındaki gibi oynayabileceğimi düşünüyorum. Son dakika gerilimi insanlara ağır geliyor ama benim için normal, sıradan bir şut gibi. Açıksa topu alıyorum. İlk yarı, çeyrek öncesi, son dakika farkı yok.”
EuroBasket ve Sırbistan
EuroBasket 2017 hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı?
”Final maçını hatırlıyorum. Kaybettiğimizde hemen kabullenemedim. Maçtan önce yaptığımız tüm iyi şeyleri düşündüm, çok heyecanlıydım. Herkes finalde oynamak ister ama herkesin böyle bir şansı yoktur. Çok zaman alır, enerji, çok çalışmak, özveri… Sonrası eşsiz bir an.
O maçı kaybettikten sonra tabii ki üzülmüştüm çünkü kaybetmiştik. Bir maç kaybedersiniz, dünkü gibi (New York Knicks vs Atlanta Hawks) düşünüyorum da… Dostum, daha iyi oynayabilirdim. Ben kötü oynadığımda bile takım kazandığında daha tatmin oluyorum. Bu yüzden ikisi arasında mükemmel bir denge bulmam gerektiğini düşünürüm.”
EuroBasket 2022 ve Sırbistan hakkındaki yorumların neler?
”EuroBasket’te Sırbistan’ın maçlarını ve diğer maçların çoğunu izledim. Bu her zaman takımın kimyasıyla, takımın form durumunun zirveye ulaştığı zamanla ilgili. Sırbistan grup aşamasında oldukça iyi oynuyordu. Ancak İtalya tecrübeli bir takım. Son yıllarda oldukça modern bir basketbol oynuyorlar ve herkesi yenebilirler.
Ve neredeyse yarı finale ulaşmak üzerelerdi. İki serbest atıştan isabet bulamayarak bu şansı kaçırdılar. Bu herkesin başına gelebilir fakat sık yaşanabilecek bir şey değil.
İlginç bir turnuvaydı. Örneğin İspanya yıldız bir oyuncuya sahip olmadığı için kendisine saygı duymayanlara hala bir kültüre sahip olduğunu ve mağlup edilmesi zor bir takım olduğunu gösterdi. Şimdi tüm takımlar Dünya Kupası’nı bekliyor. Göreceğiz.”
NBA ve EuroLeague farkı
Beş yıl önceye dönsen neyi farklı yapardın? Çaylak ve bugünkü Bogdan Bogdanovic arasındaki en büyük fark nedir?
”Her zaman özgüvenim vardi. Bu sadece benim hakkımda değil. Nereden geldiğimle, ülkemi temsil etmemle ve arkamdaki taraftarla alakalı. 18 yaşında Partizan ile imzaladığımda takımdaki en iyi oyunculardan birisi olabileceğimi kanıtlamak istiyordum ve bence sonrasında bunu başardım. Fenerbahçe’ye giderken de Sacramento’ya giderken de aynı yaklaşıma sahiptim. Aynı oynama arzusunu ve ruhunu taşıyordum.”
Avrupa ile karşılaştırıldığında NBA hangi yönden farklı?
”NBA’de yıl içindeki maç sayısı daha fazla olduğu için yorgunluk oyun tarzınızı etkileyebiliyor. Çünkü EuroLeague’deki kadar dinlenme ve antrenman yapma şansınız yok. Seyahatler de benim için ayarlanması gereken bir şeydi.
Arka arkaya maçlar, günlerce süren seyahatler… O zamanlar idmana ihtiyacım olduğunu düşünüyordum fakat burada bazen dinlenmeye daha çok ihtiyacınız oluyor.
Bunların yanı sıra ligde daha çok para ve daha çok insan var. Burası farklı bir lig. Sonuçta basketbol bu ülkeden çıkmış bir spor. Amerikalılar bu sporu geliştirdi ve Avrupa takip etti. Şu anki EuroLeague, 2000 yılında kuruldu değil mi?
Her şey zaman alıyor. Spor salonları, antrenman sahaları, oyuncu koçları… Bunlar burada daha farklı seviyede. Avrupa’ya göre çok daha bireysel. Bambaşka bir oyun var.”
Fenerbahçe
Fenerbahçe’yi takip ediyor musun?
”Evet. Ne zaman vaktim olursa takip ediyorum. Çok iyi durumdalar ve çok iyi oynuyorlar. Takım olarak iyi bir kimyaları var. Ancak böyle şeyler zaman alır. Biliyorum, Sırbistan’da da benzer bir durum var: Taraftarlar her maçın, her şampiyonluğun ve her kupanın her sene kazanılmasını istiyor fakat bunun olmasının imkanı yok.”
Alperen Şengün
Alperen Şengün hakkında ne düşünüyorsun?
”Oldukça yetenekli ve nasıl oynaması gerektiğini bilen bir oyuncu. Şimdi de daha istikrarlı olmak için gelişmeye devam etmesi gerekiyor. Houston’da bunun için iyi bir fırsata sahip.”
Pekala, eğlenceli soruların zamanı geldi.
- Gece insanı mısın, gündüz insanı mı?
”Eskiden gece insanıydım ama sezon başlayınca erken kalkan biri oluyorum. Sezon dışında ve yaz döneminde gece geç saatlere kadar durmayı seviyorum. Yıl boyunca çok fazla vaktimiz olmadığı için yaz aylarında geceleri arkadaşlarımla takılmayı, onlarla ve ailemle zaman geçirmeyi seviyorum.”
- Geleceğe mi geçmişe mi gitmek isterdin?
”Şu anda mutluyum.”
- Dünya üzerindeki favori yerin?
”Belgrad. Özellikle annemin mutfağı.”
- En çok rahatsız olduğun davranış?
”Yalan.”
- En son izlediğin film?
”FIFA Uncovered belgeseli”
Son sözler
Fenerbahçe taraftarına son bir mesajın var mı? Fenerbahçe’ye dönme ihtimalin nedir?
”Asla bilemezsin (gülümsüyor). Umarım yollarımız yeniden kesişir. Onları özlüyorum. Gerçekten özlüyorum…”
Bogdan Bogdanovic röportajının tamamını izlemek isteyenler için ⬇️