Fikstürdeki diğer maçımız içeride Baskonia’ya karşı. Vitoria’da bizi 30 sayı ile yenmişlerdi. Son iki sezon onlara karşı zaten oynamıştık ve EuroLeague yarı finalinde yenmiştik. Ama sezon içinde bu kadar farklı kaybettiğiniz bir maçtan sonra ritim bulmak zordur. Genelde seri şekilde birkaç maç daha kaybedersiniz. Biz ise çok çalıştık ve o çöküşü yaşamadık. Sezonun uzun olduğunu aklımızdan çıkararak oynadık. O maça ‘sadece sıradan bir yenilgi’ tepkisi gösterdik ve pozitif düşüncelerimizi koruduk. Kişisel olarak da çok zor maçtı çünkü sakatlıktan dolayı takıma yardım edemedim.
Şimdi EuroLeague Fantasy Challenge’dan konuşma zamanı! Biliyor musunuz, geçen hafta Ante Tomic’i satmayı düşündüm ancak satmadım. Onu tuttuğum için şanslıyım çünkü çok iyi bir maç çıkardı. Gigi Datome ve Ekpe Udoh birinci günden beri takımımda ve ne olursa olsun sezon sonuna kadar onları tutacağım. Thomas Huertel ve Mike James oyun kurucu olarak iyi iş çıkartıyorlar. Geçenlerde Anthony Randolph ve Scottie Wilbekin’i alıp, James Anderson’u sattım. Bambergli Darius Miller da kadromda. Sanırım bu takım gerçek hayatta çok iyi olurdu ama Fantasy Challenge’de olmuyor! 🙂
Sezonun sonuna çok iyi konsantre olmamız lazım. Sadece yedi maç kaldı ve ondan sonra her şey çok daha hızlanacak. Yedi maçı da kazanmak için oynamamız gerekiyor. Üst düzey takımlar arasında uzun galibiyet serisi olmayan bir biz varız sanırım. Olympiakos, CSKA, Real Madrid… Hepsi en azından beş maçlık seri yakaladı. Kalan maçlar seri yapmamız için iyi fırsat. Her maç çok zor ancak eğer playoffa kalmayı başarabilirsen orada işler daha da değişiyor. Herkes birbirine karşı en iyi oyununu sergiliyor. Hala önümüzde uzun bir yolculuk var. Her maça kendi özelinde hazırlanıp neler elde edeceğimizi görelim bakalım!