Koç değişikliğinden sonra kariyerinde önemli düşüş yaşayan oyuncuları yazdığım içerikte Tyrese Rice’a değinmiştim. Birleşik Amerikalı oyun kurucu için bu kez bardağın dolu tarafından baktım ve kendimi David Blatt ile kazandığı EuroLeague şampiyonluğundaki performansının hakkını verirken buldum.
O şampiyonluktan sonrası çok karanlık bir tablo içerse de Tyrese Rice David Blatt yönetiminde kariyerinin zirvesine ulaştı. Maccabi’nin favoriler arasında sayılmadığı sezonda elde edilen şampiyonluğun en önemli üç parçasından biri olan Tyrese Rice, David Blatt’in zihnindeki basketbolun parkede vücut bulmuş hali gibiydi.
Hayatında hiç yapmadığı kadar agresif savunma yaptı, geçiş hücumlarını inanılmaz verimli hale getirdi, skor üretti, asist yaptı. Deyim yerindeyse her şeyi yaptı. Sezon içerisinde yukarı ivmelenen bir performansa sahip olması da o hikayenin en özel noktalarından biriydi bana kalırsa.
Sözün özü, David Blatt ve Tyrese Rice’ın parkedeki ilişkisi dayandığı temeller açısından oldukça mutualistti* ve bu ilişki her iki tarafa da bir EuroLeague şampiyonluğu olarak döndü.
*Mutualizm: Farklı türlerden iki canlının karşılıklı yardımlaşarak her iki tarafa da yarar sağlamasına dayalı olan bir ortak yaşam biçimidir. Kendi başlarına da hayatlarını devam ettirme becerisine sahip olan iki canlı bir araya gelerek daha kolay besin bulmasına dayanan bir simbiyotik yaşam biçimidir.
*Mutualizm: Farklı türlerden iki canlının karşılıklı yardımlaşarak her iki tarafa da yarar sağlamasına dayalı olan bir ortak yaşam biçimidir. Kendi başlarına da hayatlarını devam ettirme becerisine sahip olan iki canlı bir araya gelerek daha kolay besin bulmasına dayanan bir simbiyotik yaşam biçimidir.