-Uzun yıllar sonra gelen bir şampiyonluk… Bir yönetici gözünden turnuvayı ve zaferi değerlendirir misiniz?
-Öncelikle sezona TB2L’de kötü bir başlangıç yaptık ancak bu arkadaşlarla ben iki senedir ağabey kardeş ilişkisi yaşıyorum. Her gün beraberiz neredeyse ve bunun sonucunda yaptığımız işler bir neticeye ulaştı. Biz en başından beri bunu kazanacağımızı biliyorduk.
-Banvit, Fenerbahçe, Anadolu Efes, Darüşşafaka gibi altyapılarına çok ciddi yatırımlar yapan kulüpler var. Siz de altyapı ekibi olarak kendi bütçenizi kendiniz yaratıyorsunuz. Bu anlamda yarışın içerisine girebilmenin ne gibi zorlukları var? Gelecek sezon A Takım’da yaşanacak bütçe düşüşü sizi etkileyecek mi?
-Öncelikle ben spor camiasının içerisinde olduğum sürede şuna inandım, bütçeden önce yürekler oynuyor bu işi. Yani bu sebepten dolayı Anadolu Efes’in şu kadar bütçesi, bunun bu kadar bütçesi var diyemem. Bunun da en güzel örneğini iki senedir yaşıyoruz, geçen sene A takım bu sene de genç takım eze eze şampiyon oldular. Sorunun diğer kısmında ise bu durum tabi ki bizi etkileyecek, ben bunun olumlu olarak döneceğini düşünüyorum. Çünkü düşen bütçelerde takımlar kendi altyapılarından çıkan oyunculara yönelmeye başlıyorlar. Şu anki altyapı takımımızdan, şampiyon olan jenerasyondan en ileri derecede faydalanmayı düşünüyoruz.
-Genel anlamda Pınar Karşıyaka’nın İzmir, Ankara ve İstanbul’daki altyapı faaliyetlerini ve İzmir’de basketbolu nasıl değerlendirirsiniz?
-Bu geçtiğimiz sene Erdal Çilingiroğlu’nun emekleriyle atılan bir adım şubeleştirme, altyapı başkanımız bu sene de hızlı bir şekilde devam etti. Ankara’daki takım bölgesel ligde oynarken çeyrek finalde bizim karşımıza çıktı. Şu anlamda söyleyebileceğim tek şey Karşıyaka’yı ne kadar yayarsak hem maddi anlamda hem manevi anlamda bize o kadar katkısı olacaktır.
-Karşıyaka Gelişim ile ilgili genel planlarınız neler? Gelecek sezon nasıl bir Karşıyaka Gelişim organizasyonu oluşturmayı planlıyorsunuz?
-Karşıyaka Gelişim olarak şuan EBBL’ye düştük. Burada lige devam etmek istiyoruz ve altyapıdan oyuncularımızın, şampiyon olan çocuklarımızın da bu taraftan hem A Takım’a hazır tutmak istiyoruz. Planlarımız bu doğrultuda, belki gelecek sene elimizden geleni sonuna kadar göstererek ikinci lige takımı tekrar çıkarmayı düşünebiliriz.
-İzmir’de doğup büyüyen potansiyelli gençlerden İstanbul’da forma giymeyi tercih edenler var. Bu tercihe iten sebepler neler? Bunun önüne geçebilmek için neler yapılabilir?
-Koskoca İzmir’de bir tane basketbol takımı var ve basketbol on iki kişiyle oynanan bir oyun. Sizin burada yetişen bütün oyuncuları elde tutma şansınız yok. Bu yüzden alternatifi en bol şehir olan İstanbul ve bütçeler de çok üst düzeyde orada. Son yıllarda gördüğümüz üzere Avrupa daha çok tercih edilir oldu, İstanbul’a oranla. Önce biz oyuncuları yetiştirelim sonra nereye gideceklerini beraber görelim.
Minumum kontrat tutarının arttırılması ile oyuncuların A Takım’da şans bulması sizce zorlaştı mı? Çok büyük kontratlar alan 19-20 yaşındaki gençler de var ülke genelinde. A Takım’a çıkışı yönetimsel ve ekonomik yönden nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Bence minimum kontrat tutarının arttırılmasından ziyade Türk basketbolunun şunu göstermesi gerekiyor, altı yabancı olduğu sürece ne kadar Türk basketbolcu ortaya çıkarabiliriz. En büyük sorun burada başlıyor, kontrat tutarının yükselmesinin yükselmesinin çok etkili olduğunu düşünmüyorum. Eldeki verileri ne kadar kullandığınız çok daha önemli. Altı yabancılı bir sistemde siz minimum kontrat tutarını ne kadar yükseltirseniz yükseltin, ödeyeceğiniz kişi sayısı altıyı geçmiyor.
-Oyuncuların akademik eğitimleri ile ilgili süreci kolaylaştırabilecek çalışmalar yürütüyor musunuz?
–Pınar Karşıyaka olarak liselerle yaptığımız anlaşmalar var. Çocuklarımızı burslu okutuyoruz ve ileride buna devam eden süreçte üniversitede burs aldırmaya çalışıyoruz.
Son olark şunları da eklemek istiyorum, iki senedir benimle beraber olan bu ekibe, özellikle başta Murat Ersöz, Evren Hoca, Serkan Hocaya, kaptan Arca’ya ve onun nezdinde tüm takıma, zaten hepsi benim kardeşim gibi artık hep beraber yatıp kalkıyoruz, hepsine çok teşekkür etmek istiyorum. Bana bu görevi veren Erdal Çilingiroğlu’na da teşekkür etmek istiyorum. Başarı inanmanın işidir, biz inandık ve başardık. Bundan sonraki jenerasyonlara inşallah örnek olur bunlar.
*Röportaj Fahrettin Palaoğlu tarafından gerçekleştirilmiş olup, sorular ve röportajın altyapısı TB Altyapı ekibinin imzasıyla yayıma uygun hale getirilmiştir.
Röportaj | Pınar Karşıyaka Altyapı Sorumlusu – Gökşin Konsoloğlu