#BasketballCL Playoff’ta üçüncü haftanın panoraması

Son yılların en kötü maç sonu

TOFAŞ, I Grubu’ndaki üçüncü maçı için İtalya’da Happy Casa Brindisi’yle karşılaştı. Brindisi, Pınar Karşıyaka gibi TOFAŞ’ı da kendi oyunundan çıkartıp galibiyete uzandı.

Bursa ekibi maçın başından son düdüğe kadar hücumda agresif şekilde çembere gitti. Akoon-Purcell, Phillip, Berk Uğurlu gibi hızlı ve çabuk isimler bu iş için uygun olsa da savunma rotasyonlarını eksiksiz yapan Brindisi temsilcimize bu ataklardan şut üretme şansı tanımadı. TOFAŞ’ın perimetre baskısını da topu rakip sahaya Blake Griffin gibi getiren Derek Willis sayesinde aşan Brindisi, Tomislav Zubcic’in ikinci çeyrekte alçak postta adam yemeye başlamasına kadar skora hakimdi.

Brindisi adam değişme savunmasıyla TOFAŞ’ın penetrelerini sonuçsuz bırakabildi, ribaund üstünlüğüyle ikinci şans sayıları elde etti ve yay gerisinden Josh Bostic’le etkili oldu. Maçın daha iyi oynayan tarafıyken üçüncü çeyrekte 38-41 geriden gelip 65-54 öne de geçti İtalyan ekibi. Son çeyrekte 11 sayı atan Tarik Phillip izolasyonlarıyla tek başına TOFAŞ’ı maça geri getirdi. Maç sonu ise son yıllarda gördüğüm en kötü maç sonlarından biriydi.

Evde skor tutanlar için maç sonu: son 2:52’lik dilimde 0-7 TOFAŞ üstünlüğü, toplamda 5 top kaybı; (2/8) saha içi, (3/8) faul isabeti. Brindisi son 55 saniye içinde potaya şut bile atamadı, TOFAŞ son 45 saniye içinde (2/6) serbest atış attı. Maç da 77-75 bitti. Son zamanlarda bu kadar yıpratıcı bir maç sonu izlememiştim.

Atamıyorsan yemeyeceksin

Türk Telekom, K Grubu’ndaki üçüncü maçında Nizhny Novgorod’u ağırladı. Yay gerisinden attığı şutlarla bina inşasına başlayacak seviyeye gelen temsilcimiz, yay savunmasında da etkisiz kalınca mağlubiyetten kurtulamadı.

Maça rakibinin yardımlı savunmasına karşı top kayıplarıyla başlayan temsilcimiz, top kayıplarının akabinde rakibini frenleyemeyince skorda geri düştü. Bu andan itibaren rakibini takip eden Türk Telekom, maçı fiziksel boyuta getiren rakibine karşı çembere atak ederek ve serbest atış çizgisine gelerek sayılar buldu. 17-26 geride başladığı ikinci çeyrekte 11-4’lük seri bulan Mavi Kaplanlar farkı iki sayıya kadar düşürdü, yakaladığı öne geçme fırsatlarnı ise cömertçe harcadı. Bu durumu hem serbest atış çizgisinden hem de yay gerisinden cezalandıran Nizhny, Anton Astapkovich ile üretkenliğini sürdürdü. Yay gerisinden 1-7 ile üçlük atan ve Astapkovich’in ritmini bozamayarak alternatif savunma planı kuramayan temsilcimiz, rakibinin yardımlı savunmasına karşı zorlandığı maçta soyunma odasına 35-47 geride gitti.

 

Yay gerisinden 3-18 isabetle maçı tamamlayan temsilcimize karşı boyalı alanı da iyi savunan Rus ekibi, üçüncü çeyrekte yay gerisinden ne attıysa neredeyse hepsini soktu. Türk Telekom, karar çeyreğinde bir dakikada iki üçlük bularak silkelenip farkı tek haneye çekse de basit top kayıpları yapmaktan kurtulamadı. “Atamıyorsan yemeyeceksin” mentalitesini de sahaya yansıtamayan başkent ekibi, 17 asist yaparken 13 de top kaybetti. Üçüncü maçında ikinci kez kaybeden Telekom, bu sonuçla gruptan çıkma hedefine taş koydu.

Sorun çözücülerin önemi

Pınar Karşıyaka, I Grubu’ndaki üçüncü maçında İsrail topraklarında Hapoel Holon ile kozlarını paylaştı. İkinci yarıda etkili bir oyun ortaya koyan yeşil kırmızılılar galibiyeti söktü aldı.

CJ Harris’in agresif başladığı maçta, rakibinin üstün performansı karşısında amiyane tabirle sudan çıkmış balığa dönen Karşıyaka, ilk çeyrekte yalnızca sekiz sayı bulabildi. Hücumda ritimden uzak bir görüntü çizen temsilcimiz, maçtaki ilk sayılarını altı buçuk dakika sonra bulabildi. İkinci çeyrek işlerin değişmeye başladığı nokta oldu. Raymar Morgan’ı hem boyalı alandan hem de dirseklerden etkili kullanan İzmir ekibi, Sek Henry’nin hem top paylaşımı hem de şut performansıyla işin içine dahil olmasıyla oyunu dengeledi. Maça büyük bir krizle başlayan temsilcimiz korktuğunu yaşamayarak soyunma odasına 30-27 geride gitti.

Bıraktığı yerden devam eden Sek Henry liderliğinde ikinci yarıda seviye atlayan yeşil kırmızılılar, hücumda ritim yakaladıkça savunmayı da daha akıllı ve sert yapmaya başladı. Tony Taylor ve Raymar Morgan’ı da Henry’ye ortak eden temsilcimiz maçı istediği noktaya getirdi. Son çeyrekte Holon’un sert alan savunması karşısında düğümlenen oyunda sorun çözücüleriyle rakibini saf dışı bırakan Pınar Karşıyaka, maçın sonunu krize sokmadı.

 

Son iki haftada galibiyet alabilen tek BCL temsilcimiz olan Karşıyaka’nın bu yıldızlı galibiyeti Holon Koçu Dedas’ın işler sarpa sararken özellikle Tyrus McGee ile didişmesi ve ritim kaybeden oyuncularından taktiksel anlamda yararlanamamasıyla da ilintiliydi. Sonuç olarak üç haftada iki galibiyet, grup liderliği için yarışa devam edebilmek demek.

Ayrıca Sek Henry ve Tony Taylor gibi sorun çözücülere sahip olmak, karşınızda işler yolunda gitmediğinde etekleri tutuşan bir oluşum varsa bulunmaz nimet hâlini alıyor.

Strasbourg son çeyrekte şarampole yuvarlandı

Normal sezon grubunu lider bitirip playoff’un ilk iki haftasında aldığı yenilgilerle sarsılan SIG Strasbourg, AEK deplasmanında sezonun gidişatı için kritik bir maç oynadı. İlk iki maçtan çok daha iyi görünen Strasbourg, rakibinin son çeyrekteki atağına direnemedi.

Karşılaşma başında bildiğimiz Strasbourg’u gördük. Morin ve Wainright zayıf AEK pota altını ribaund güçleriyle terörize ederken, tek pasla çıkılan hızlı hücumlar ve Strasbourg için yüksek üç sayı yüzdesi Fransızları ilk devrede son 28 saniye hariç önde tuttu. İkinci çeyrekte Macon, Langford ve üç destek oyuncuyla tamamen kendi düzenine dönen AEK, devre boyunca 18 serbest atış kullandı ve orta mesafeyi olağanüstü işledi. Skoru düşük ve yakın giden maçın son çeyreğinde (5/7) üçlük atan AEK, altı oyuncusundan eksik çıktığı maçı 77-68 kazandı.

Isınmalar sırasında sol bileğini burkan Bonzie Colson’dan yararlanamayan, ilk serbest atışlarını maçın 27. dakikasında kullanan Strasbourg böylece üçte sıfır yaptı. Fransız ekibi ilk 30 dakikasını gayet iyi oynadığı maçta faul alma ve ilk çeyrek sonrası şut sokma problemlerini aşamadı ve Atina’da şarampole yuvarlandı.

Tenerife takılmadı

Haftanın panoraması ile bu haftayı kapatan maç BCL haritasının en batısındaki Tenerife’de oynandı. Lenovo Tenerife, VEF Riga karşısında baştan sona rahat götürdüğü bir galibiyet aldı. Hafta öncesi içeriğimizde Riga’nın maçı kaosa çekip çekemeyeceğine odaklanarak bu maçı ele almıştık. Turnuvanın en tecrübeli ve set oyununda en başarılı takımı diyebileceğimiz Tenerife; Sasu Salin, Giorgi Shermadini, Marcelinho Huertas üçlüsünden doğru katkıları alarak bu sorunun oluşmasına bile izin vermedi. Tenerife’nin maçı sadece 18 saniye geride götürmüş olması, bu 40 dakikayı en iyi açıklayan istatistik. Alexander Madsen ve Aigars Skele’den yoksun, geçtiğimiz hafta Igokea’dan okkalı bir tokat yiyen Riga’nın oyun disiplininden düşmeden maçı belli bir farkta tutabilmesi, her şeye rağmen akşamın Letonlar için olumlu yanı.

Haftanın panoraması ve öne çıkan olayları

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler