Basamakları teker teker çıkıyoruz, şimdi çeyrek finaldeyiz! | #FIBAU20Europe

U20 Avrupa Şampiyonası Son 16 Turu’nda grubunu namağlup tamamlayan Ümit Milli Takımı, B Grubu’nda galibiyet alamayan Fransa ile karşı karşıya geldi.

Millilerimiz maça Berk Uğurlu, Yiğit Arslan, Tolga Geçim, Ege Arar ve Ömer Faruk Yurtseven beşiyle başladı. Yiğit Arslan’ın elinden gelen sayılarla maça başlayan Ümit Millilerimiz’e Fransa’nın karşılığı beklediğimiz gibi oldu. Kısa oyuncuları üzerinden sürekli çemberi zorlayan Fransızlar, boyalı alanda da uzunlarının hareketli oyunlarını çabuk pozisyon almalarını ve bitiriciliklerini kullanarak skor ürettiler. Ellie-Franck Okobo’nun kısa sürede hem çembere giderek hem de bire bir üstünden bulduğu üç sayılık isabetle skor ürettiği Fransa’ya karşı çeyrek sonunda toparlandık. Özellikle Berk Uğurlu’nun açık saha ve geçiş hücumlarında çembere giderek ürettiği skorlarla oyunu dengeledik ve Doğuş Özdemiroğlu’nun son saniye basketiyle periyodu 22-21 önde tamamlamayı başardık.

FIBA Twitter
FIBA (@FIBA)

İkinci çeyreğe iki ekip karşılıklı basketlerle başladı. Fransa forvetlerinden katkı almayı sürdürürken Ümit Millilerimiz ise Egemen Güven’in iki çember altındaki etkinliğini kullanarak oyunda kalmayı sürdürdü. Fransa’nın kapalı 2-3 alan savunması karşısında maçın başından beri hücum organize etmekte zorlanan Millilerimiz dönem dönem dört kısaya dönüp verim alarak skorda öne fırlasa da, Mert Çevik’in oyuna girdiği döneme kadar alamadığımız dış şut katkısı sebebiyle karşılaşmadaki dengeyi bozamadık ve soyunma odasına 39-39’luk beraberlikle gidildi.

İlk yarının sonunda hesabı açan Mert Çevik, ikinci yarıya da alev gibi başlayınca hücumda Fransa’yı açmakta zorlanmadık. Mert’in üç sayılık basketi ile farkı çift haneli sayılara çeken Milliler oyunda kontrolü eline almayı başardı. Yiğit ve Doğuş’un da dış şutlara verdiği katkıları arttırınca oyundaki kontrolü elimize almayı başardık. Lucas Dossoulier ve E-F Okobo’dan gelen dış şut katkıları ile cevap veren ve oyunda kalan Fransa direnişini sürdürürken farklı alternatiflerle skor üreten ve kontrolü sağlayan Ümit Millilerimiz final periyoduna altı sayılık üstünlükle 61-55 önde girmeyi başardı. Final periyoduna Millilerimizin üstünlüğü ve Fransa’nın yakın takibi ile başladık. Amine Noua’nın çember çevresinde skor üretmesi ile direnen Fransızlara karşılığı Ömer Faruk Yurtseven ile vererek Yiğit Arslan’ın önemli dış şut katkıları ile oyunu sürüklemeyi sürdürdük. Karşılaşmanın sonunda hatalardan kaçan ve oyun kontrolünü rakibine vermeyen Millilerimiz maçtan 82-75 galip ayrılarak adını çeyrek finale yazdırmayı başardı.

Adsız
fiba.com/ls

18 YORUMLAR

  1. Çok güzel galibiyet ! Ne var ki koçu anlamak mümkün değil ? Ege ve Egemen’i unutuyor. İsmi lazım değil bir genç arkadaş sivriltilmeye çalışılıyor. O oyundayken potaaltı yolgeçen hanı oluyor. Noua 10/11 ile oynamış. Ama o gencin hücum istatistiklerine baksan mükemmel ???

  2. Egemen hiçbir oyuncunun karşısında duramıyor. Sayın da aranıyor maalesef. Ömer Faruk un savunmada bazı sıkıntıları olsa da bu maçı kazanmamızda onun hücumdaki etkinliğinin büyük bir payı var. 9 ribaund almış ve beşi hücum. Hoca böylesine başa baş giden bir maçta sırf bir oyuncu sivrilsin diye normalde yapmayacağı bir şeyi yapacak değil. Hatta böyle birşey yapacak olsa yıllardır beraber olduğu egeye egemene yapardı bunu. Oyuncu tercihlerinde sıkıntı yok. Bence tek hatası rahat geçen ilk maçta Oğulcan a süre vermemesinden dolayı diğer maçlarda da sanırım moral bozukluğundan dolayı şut ritmini bulamamış olması. Milli takıma fanatizm yansıtmayalım lütfen…

    • Sayı da atamıyor diyecektim. Bir de unutmuşum demeyi Ege nin etkili olamamasının sebebi ise maçta alan savunmasında sıkıntı yaşadığımız için yukarda da belirtildiği gibi 4 kısaya dönmemizden kaynaklanıyor.

      • Arkadaş karşı takımın potaaltı oyuncusu 10/11 ile oynamış. Bana ne aldığı hücum ribaundundan ? Bırak tutmayı atışını bile bozamamış rakibin ? Fanatizmle ne alakası var ? Bu çocuk hakkında ne yazılsa fanatizm oluyor, saçmalığa bak sen…

        • Siz istediğiniz gibi birilerini karalamaya devam edin. Bu takım şampiyon olacak ve öyle bir şekilde olacak ki mvp ödülünün kime gideceği bir mesele olacak. Yani takım halinde olacak. Asıl saçmalayan sensin kendini ispatlamış her katıldığı turnuvada başarıya ulaşmış bir antrenörü saçma sapan bir şekilde eleştiriyorsun. Daha iyisini biliyorsan git sen yap. Sanki ortada bir başarısızlık var. 24 temmuzda görecem sizi

  3. Koyun can derdinde kasap et, koç maçı almaya uğraşıyor sen oyuncu parlatmaya, koç elenmemeye uğraşıyor sen eleştirmeye, alternatifi bol olan değerli bir takımız, koçun böyle basit düşünceleri olması imkansız, kimsede böyle bir maçta riskli hareket yapmaz, yolumuz açık merak etme sen…

  4. Salak salak bomboş yorumlar. Omer sivriliyor sivrilmesine de sizin mi bir yerinize batıyor komisyoncular? Omer bu maça özgü savunmada bazi hatalar yapti ama turnuva geneli savunması oldukça iyi.

      • Magir agvayi buyuk oranda egemen tuttu o macta. Beraber karsilikli toplam 9 dakika oynadilar. Ama yok yine omer suclu. Istatistik özürlü sarlatanlar.

  5. Buradan bütün Ömer Faruk Yurtseven düşmanlarına sesleniyorum. Ömer büyük bir nba yıldızı ve aynı zamanda milli takımımızın da bel kemiği olacak. O zaman gelince ne yapacaksınız bakalım. Eleştirenleri anlarım ama düşmanlık boyutuna getirenler var…

  6. Ne yaptınız siz kardeşler?:) Egemen ile Ömer’i bu kadar eleştiriyorsanız bu ikiliyi savunan rakip oyuncuları ne yapmazsınız Allah bilir. Sabredin. Savunma öğrenebilir bir şeydir. Örnek: M.Jordan’a bir dönem hücumda iyi ama savunma yapmıyor diye baya yüklenilmişti. Bir sene sonra en iyi savunmacı beşine seçildi. Çalışmaya bakıyor yani. Çok fazla dert etmeyin. Bu çocuklar olacak inşallah.

    • Egemen konusunda haklısın Ömer e bu kadar düşmanca yaklaşılınca sinirden Egemene fazla yüklenmişim. Ama bu da bir gerçek ki Egemen iki sene önceki mvp liğinden sonra pınar karşıyakada a takıma çıktığından beri bir türlü gelişemedi süre alamadığı için. Eğer iki sene önce u20 şampiyonasına katılmış olsaydı böyle bir performans sergilerdi heralde. Yani demek istediğim aynı seviyede. Ömer abilerinin başına geleni gördü ve kendisi de aynı şeyleri yaşamamak için Amerika ya gitme kararı aldı. Ben eminim ki gelişimine o da burada devam etmek isterdi biz de öyle isterdik ama olmuyor işte burada olmuyor maalesef. Bu yüzden şu anda ona sahip çıkmalıyız. Eğer Allah vermesin bir gün o da Enes abisi gibi hainlik edecek olursa o zaman ne derseniz ne dersek haklıyız. Ama ben eminim onun böyle birşey yapmayacağına. Hatta zamanını da belirtiyim 2019 dünya kupasıyla herşey belli olacak. Burada size yazmış gibi oldum genel şeyler yazdım zaten aynı fikirdeyiz 🙂

  7. Menejerler ve aileler bu çocukları yakıyorlar. Güzel bir paraya iyi bir kulübe gidiyorlar sonra süre alamıyorlar. Örnek: Kenan Sipahi. Şimdi ise Kenan Sipahi için iyi ki kiralanmış diyoruz. Berk Uğurlu, oynayamayacaksa o da kiralık gitmeli. Anahtar kelime : Süre almak. Gelişimdeki en büyük payda budur.

  8. Takımlar genç oyuncuları oynatmıyor. Mesala ted kolejlıler Ayberki oynatmıyor. karşıkayaka Palacios gittikten sonra bile Egemenı oynatmadı.Kartal, Enes beşiktasta sure alamadı. sonra Kartal ayrıldı. 6 yabancı var yanınada ıkı tane yaslı Türk alırız önümuze bakarız kafasındalar. ayrıca kendini kücük takımlarda gelıstırıp buyuk takıma gelıp hiç oynamayan baya oyuncu var. mesala Can altıntıg, karsıyakada cok ıyı oynamıstı fenere geldı hiç oynamadı. Serhat cetin fenere geldı hiç oynamadı. Birkan karsıyakada gencecık yasta çift haneli istatistik yapmıstı. efese geldi sürekli geriye gitti. Melih iki sene üst üste (antalya-konya) 12 sayı ortamayla oynadı. sonra fenere geldı. sureklı dk ve ıstatıstık dusuyor. ülkede oyle sacma sapan yabancılar varki onları gordukce Türk oyunculara ciddi onyargı+tahammulsuzluk oldugunu dusunuyorum. yabancılar sacmalıyo mac boyunca bısey yok Türk oyuncunun en ufak hatasında hemen kenara alınıyor. sonucta bunlarda ınsan halıyle etkılenıyor. basketbol tamamıyle konsantrasyon oyunu. kendıne guven olmayınca o sut gırmez. Furkan korkmaz konyada duzenlenen sampiyon oldugumuz u18 turnuvasında %60 uzerı 3!luk atıyordu. suan A milli takımızda bircok oyuncu o yuzdeyle serbest atıs atamıyor. ama Furkan suan o kadar yuzdelı atamıyor bu tamamıyle cocugun kendıne guvenını kaybetmesıyle alakalı bır durum bence. yoksa Furkan o kaybettıgı guvenını kazansın yıne atar 3’luklerı. kısaca biz bu ülkede elimizdeki değeri geliştiremiyoruz.

  9. Mevcut sistem yada sistemsizlik veya vizyon/anlayış, kültür/kültürsüzlük adına ne derseniz deyin açık ve net olarak gösteriyor ki potansiyel yıldız adayı olan yetenekli gençlerimizi çatır çatır harcıyoruz… Sistemin dışına çıkmaya çalışanlara da takoz oluyoruz…. Bu konuda şu kişi, bu kurum, o kulüp diye belirtmenin hiç doğru olmadığını düşünüyorum… Çünkü şu veya bu şekilde bu çorbada herkesin bir miktar tuzu(sorumluluğu) mevcut… Düşünsenize altyapıların sonuna gelen gençler imkanı varsa gelişip bir üst seviyeye geçmek için yurt dışı yollarını tutuyorlar. Gerek bireysel gelişim olsun gerekse eğitim amaçlı olsun hiç fark etmez…. Bir başka deyişle ülkelerindeki mevcut sistemden ümidi kesmişler! Ne kadar acı veren bir durum!…. Bir an önce Türk basketbol camiası olarak Federasyonumuz, kulüplerimiz, teknik adamlarımız, menajerlerimiz, basketbola emek vermiş tecrübeli veteranlarımız ve koçlarımız ile basının da içinde olduğu geniş katılımlı bir oluşum ile bu duruma çözümler getirecek bir planlamaya gidilip ivedi olarak adımlar atılması gerekliliğine inanıyorum… Geçen her gün önemli bir kayıptır ve esas düşündürücü olan konu ise Türk basketbol camiasının bu durumu düzeltecek hem insan hem maddi kaynak hem de altyapıya sahip olmasına karşın bu konuda halen adım atılmamış olunmasıdır…. Kısa vadeli kazanç ve başarılardan vazgeçme zamanı geldi de geçti bile….

    • Yazdığın herşeye kelimesi kelimesine katılıyorum adının hakkını veriyorsun. Ama insanın gözünü para hırsı bürüyünce hiçbir şey görmüyor. Halbuki bu gençlerin geleceği düşünülerek hareket edilse daha çok kazanabileceklerinin farkında bile değiller çünkü bu para hırsı anlık olur geleceği göremezsin kör eder…

  10. Realist hocam mevcut sistemde eğitim yok, nasıl ümitli olalım? Balık baştan kokar hesabı, Tbf başkanı, genç sporcularımız zaten okula gitmiyorlar ne işleri varmış üniversitede sabahtan akşama idman yapsınlarmış!! Böyle bir düşünce idaresindeki sistemden uzun vadeli ben birşey beklemiyorum günü kurtarsınlar yeter, eğitim zaten yıllardır bir köşeye atıldı bu saatten sonra uğraşamam diyenler de Türkiye’de kalsınlar, para kazansınlar, Kendini geliştirmek isteyen, hem eğitim hem basketbol diyen hiç düşünmeden ABD’nin yolunu tutsun. Kesinlikle pişman olmazlar. ABD’nin yolunu tutanlarla-Türkiye’de kalanların gelişimlerini 2019-2023 yıllarında hep birlikte görelim. Şunu da söyleyeyim gitmek hiçte zor değil, bildiğim 350 üniversite var hepside burs veriyor araştırın göreceksiniz, eğitim isteyen sporcuya milliyetine rengine bakmadan hemen burs veriyorlar , elinoğlu formülü bulmuş ..

    • Sinan kardeş ümitli olmaktan ve ümit verecek adımları planlayıp atmaktan başa çaremiz yok… Bunları gerçekleştirecek maddi, manevi ayrıca insan kaynağına sahip olduğumuza inanıyorum…. Bence önemli olan halen niye bu konuda kararlılık gösterilmediğidir… ABD’de üniversite sayısı 3500 civarındadır ve yaklaşık 350 tanesi NCAA 1.ligindedir. 1.ligde 20 civarında konferans var, bunların bazıları ön plana çıkmış oldukça zorlu konferanslar… O kadar ki yayın hakları önemli tv kanalları tarafından en az 2-3 yıl öncesinden satın alınmış. 18 bin seyirci ortalaması ile oynayan onlarca üniversite takımı mevcut. 15 bin kombine seyircisi ile sezon yürütenler var, biletler ortalama maç başı $50. Mart ayında yapılan final grubu maçlarında bilet fiyatları en az 7-8 kat artıyor ve bulunamıyor. Hem de bu üniversitelerin isimleri neredeyse bizim ülkemizde hiç duyulmamış. Evet birçok konuda eğitim-kültür-sanat-spor-….. konularında burs veriyorlar…. Sporcu gençler yalnız ABD’den değil tüm dünyadan ağırlıkla 18-24 yaşları arasında sportif yarışmalarda kendilerini geliştirip profesyonel sporcu olabiliyor veya bir diploma ile iş hayatına hazırlanıyorlar…Ülkemizdeki mevcut spor-eğitim anlayışının bir an önce ele alınması gerekir…. Mevcut yapı ile ülkemizden üst düzey basketbolcuların NCAA 1. Ligine gitmesi tamamen sporcunun ve ailenin fedakarlıklarına kalmıştır. Akademik kriterler hem gitmek hem de devam edebilmek için çok önemli. Olmazsa olmuyor yani…. Son zamanlarda gidenleri iyi tekip etmek gerekiyor. Bu yüzden NCAA’ya ABD’de hazırlık ve lise okumadan Türkiye’den direk giden Ömer Faruk, Erten Gazi gibi çocuklar hiç te kolay sayılmayacak bir şey başardılar. Ümit ederim onlar ve diğerleri ABD’de başarılarını devam ettirirler…. Keşke gitmeseler ama onlara birçok imkanı vermiyoruz… Dikkat edin veremiyoruz değil vermiyoruz… Benim esas olarak üzerinde durduğum da bu…. Üniversitemiz mi yok? 18-22 yaş için ayrı bir ümitler/gelişim/üniversite yada adı her ne olursa ligini kuracak kaynak mı yok? Bu gençleri kamuoyu nezdinde vitrine çıkartacak basın yayınımız mı yok? ABD’deki veya başka yerdeki sistemi aynen kopya etmenin bir anlamı yok ancak bunları inceleyip bize uygun bir yapı oluşturabilecek bilgi birikimimiz yada insanımız mı yok? Her şey mevcut hatta Avrupa kıtasının en kaliteli ümitler ligini (yada muadilini ismi o kadar da önemli değil) işin içine akademik eğitimi de katarak oluşturabilecek imkanlara sahibiz… O zaman belki de biz de 18-22 yaş yetenekler için bir çekim merkezi olabiliriz…. Bu konuda kararlı ve sabırlı olmamız yeterli olacaktır…Gerisi gelir ve basketbol dünyasında apayrı bir yerimiz olur diye düşünmekteyim…. Kafa yormaya, araştırmaya ve paylaşmaya devam :-)…..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler