Bana Underrated deme!

Amerikan Futbolu oyuncusu Chris Harris Jr.’ın 17 Eylül’de The Players’ Tribune’de yayınlanan bu yazısı draft edilmemiş bir oyuncu olarak NFL yani Amerikan Futbol Ligi’nde yaşadıklarını anlatıyor. Konu basketbol olmasa da bu konuda NBA ile NFL’in dinamiklerinin benzer olduğunu düşünerek yazıyı çevirmeye karar verdim. Umarım beğenirsiniz.


Ben hep bir underdog’tum.1

Kolejde harika bir kariyerim vardı, her maça ilk 11’de başladım. Kansas tarihinin en çok top çalan 2. oyuncusu oldum. Hem savunmada hem hücumda ülkedeki en iyi oyunculardan biriydim.

2011 draft günü geldiğinde, ailem ve arkadaşlarımla birlikte oturup telefonun çalmasını bekledim.

Çalmadı. Draft edilmemiştim.

Draft edilmeyince o damga adeta üzerinize yapışır. İnsanlar bundan pek bahsetmez ama öyledir. Draft edilmiş birinin -hele bir de üst sıralardan ise- birçok hata yapmasına müsamaha gösterilir. İnsanlar başarılı olmanızı ister, her eksiğinize geçici, uyum süreci gözüyle bakılır.

Draft edilmediğinizde o kadar hata payınız yoktur. Sürekli yukarı ve ileri gitmek zorundasınızdır, sonra daha yukarı ve daha ileri.

AP_631429373186

Draftta beğenilmeyen diğer birçok oyuncu gibi ben de sürekli kendimi göstermek zorunda hissediyordum. Her oyun yeteneğimi fark etmeyenlere yanıldıklarını göstermek için bir fırsattı.

Draft edilmemiş bir oyuncu olarak her maçınızı sizi tercih etmemiş,sahip oldukları her seçimde sizi atlamış bir takıma karşı oynarsınız. Diğer koçlar, oyuncular hatta medyanın bir kısmı draft edilmemenizin bir sebebi olduğunu varsayar.

Bir hata yapmanızı beklerler, hatta umarlar.

Neden?

Çünkü eğer bir hata yaparsanız, “Evet, işte bu yüzden draft edilmedi. Tamam, işimizi doğru yapmışız.” diye düşünecekler. İşte hakkında pek fazla konuşulmayan damga bu. Bu sadece herkesin sizin kadroyu dolduracak önemsiz bir oyuncu olduğunuzu düşünmesi değil. Garip bir şekilde herkes sizin böyle bir oyuncu olmanızı istiyor.

İsim, nam, şöhret. Bunlar üstesinden gelmesi zor şeyler.

Şansıma, bunları pek önemsemeyen veteranların olduğu bir yere geldim. Gerçekten çok şanslıydım ki Brian Dawkins ve Champ Bailey vardı. Bu iki adam onlar için oynamanız için muhtemelen ligdeki en iyi ve en profesyonel adamlar, ve ben ikisine birden sahiptim. Onlar bir kez oynayabildiğimi gördükten sonra gerisinin önemi yoktu. Kazanmayı istiyorlardı ve kısa süre sonra beni dahil etmeleri için koçlarımızla tartışıyorlardı.

O yıl All-Rookie 1.takımına seçildim. Ve o zamana kadarki en iyi oyunumu oynuyordum.

Fakat hala o damga duruyor. Kendinizi kanıtladıktan sonra bile peşinizi bırakmıyor. O sıfatı taşıyıp taşımamanız arasındaki fark bu işte. Eğer varsa, “doğrularsınız”, yoksa “kanıtlarsınız”.

Bazen bu hemen göze çarpmaz. Ocak ayında ön çapraz bağlarım koptuğunda bir sürü insan benim üzerimi çizdi. İnsanlar 25 yaşında çapraz bağını koparan birçok kişi için iyimser olurlar. Ancak benim için bir sebepten dolayı “Geri dönemeyecek, işi çok zor.” diye düşünüyorlardı.

Yedi ayda geri döndüm ve insanlar şok oldu. Sonra Pro-Bowl2 ve All-Pro3‘a seçilecek bir sezon geçirdim ki bu insanları daha fazla şok etti.

AP_111211046730

Bu yazın başında futbol analitik sitesi Pro Football Focus dergisi her yıl yayınladığı NFL’in en iyi 100 oyuncusu listesini yayınladı. 4.sıradaydım, sadece J.J. Watt, Aaron Rodgers ve Justin Houston’ın arkasındaydım.

Liste açıkladığında bazı insanlar sıramın bu kadar yüksek olmasını büyük bir mesele haline getirdi.

Fakat dürüst olmak gerekirse, liste bana o kadar acayip gelmedi.

Dergi listeyi hazırlarken birçok gelişmiş ölçüt kullanıyor. Fakat aynı zamanda tek bir ölçütleri var ve bu en basit olanı: performans. Alıntı yapıyorum: “Bu liste sadece 2014’teki oyun baz alınarak hazırlanmıştır. Önceki yıllarda ne olduğu ya da gelecekte ne olabileceği değerlendirmeye alınmamıştır. Bu sınıfla ya da yetenekle ilgili değil, sadece 2014’teki formla ilgili.”

İşte bu PFF listesini diğerlerinden ayıran şey. Bu listede isim, nam ve şöhret önemli değil. Sadece bir soru var: Performansın nasıldı? Ve sadece bir şeyi ölçüyor: Ligin kalanına karşı bu performansın ne yaptı?

Bir cornerback’ten4 istediğiniz iki temel şey vardır: İlki, touchdown’ları5 bırakma. Ve ikincisi, büyük oyunları bırakma. Geçen yıl bir tane bile touchdown bırakmadım. Ve 22 yard’ın (20 metre) üzerinde tek bir oyun bile bırakmadım. Sıfır ve sıfır.

Birkaç ay sonra NFL Network kendi Top 100 listesini yayınladı. PFF’ nin tam zıttıydı denebilir. Oyuncuların oylarıyla oluşturulmuştu ve tanımlı bir kriteri yoktu.

Ve bir listenin kriterleri tanımlanmamışsa, aslında varsayılan ayarlar var demektir. İnsanları yargıladığımız içgüdüsel yollar: İsim, nam, şöhret.

Bu yüzden NFL Network listesi yayınlandığında bakma ihtiyacı bile duymadım, zaten tahmin edebiliyordum. Ve doğru tahmin etmiştim, beni listenin dışında bırakmışlardı.

Gerçeklerle hatırlanmak ve düşüncelerle unutulmak: Draft edilmemiş bir underdog’un NFL’deki hayatı tam olarak böyle bir şey.

En ünlü oyuncu olmadığımı bilmiyorum. Bazı listelerde diğerlerinden daha yüksek sırada yer alacağımı biliyorum. Ama kim olduğumu da biliyorum, neler yapabileceğimi. Ve insanların adımı unutmamasını kesin olarak sağlamanın tek bir yolu olduğunu da biliyorum:

Super Bowl’u kazanmak.


 

Notlar:

1- Underdog: Yerli sosyal medyada artık sıkça kullandığımız bu kelime, kazanması sürpriz sayılacak daha zayıf ve güçsüz takım ya da sporcu için kullanılır.

2- Pro Bowl: NFL’in All-Star maçı. Diğer sporların aksine sezon sonu oynanır. 2014’ten beri oyuncular seçildikten sonra konferansa göre değil de takım kaptanlarının bir nevi mahalle usulü adam alışmasıyla iki takıma ayrılır.

3- All-Pro: NBA’deki All-NBA takımı.

4- Cornerback: Amerikan futbolunda bir savunma mevkisi. Rakip paslarını kesmek ve top çalmak temel görevlerindendir. Sahadaki yeri için

5- Touchdown: Hücum eden takımın topu rakip takımın korumakta olduğu bölgeye ulaştırması. 6 puana karşılık geliyormuş. İzlemediğim için detaylara hakim değilim kusura bakmayın.

Yazının linki: Don’t Call Me Underrated by Chris Harris Jr.

 

Burak Varıcı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler