“Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın” #NBALondon #TBHerYerde

Avrupa’daki 91. NBA maçı Perşembe akşamı Londra’da oynandı. Tahmin edeceğiniz üzere Türkiye’den karşılaşmayı yerinden takip eden tek basın kuruluşu TrendBasket oldu. New York’tan ve Washington’dan çok sayıda basın kuruluşunun yanı sıra İtalya, Fransa, Yunanistan gibi ülkelerin basın kuruluşları da karşılaşmaya yoğun ilgi gösterdi.

NBA LondonMaçın kendisinden çok atmosfer hakkında birkaç kelime etmek istediğim için bu yazıyı kaleme alıyorum. Öncelikle maçın biletleri yaklaşık 40 dakika içerisinde tükendi. Basın toplantısında bilet fiyatlarını yüksek buluyor musunuz şeklindeki soruya Adam Silver “Maç biletleri çok kısa süre içerisinde tükendi, bileti alıp ikinci elde satanlar da çok yüksek bir oranda kar ettiler, demek ki fiyatlar yüksek değil.” şeklinde bir cevap verdi. 18.689 kişilik bir salon için hiç fena bir satış süresi olmadığını söylemek gerekir. Yine Adam Silver’ın verdiği bilgiye göre 39 farklı ülkeden birinci el bilet satın alma işlemi gerçekleştirilmiş. Böylece dokuz sezon üst üste tüm biletlerin satıldığı bir NBA maçı Londra’da oynanmış oldu.

Enes Kanter’in güvenlik gerekçesini öne sürüp Londra’ya gelmemesi Amerika’da büyük olay olmuş. Basın kuruluşlarının ilgisinden anladığım bu oldu. Adam Silver’dan başlayarak New York basını herkese bu soruyu sordu. Adam Silver ilginç bir şekilde Enes Kanter’e destek çıkarken oyuncunun koçu David Fizdale Enes’in arakterini daha yakından bildiğinden olacak soruyu geçiştirerek “Dönüşte onunla buluşmuş olacağız.” dedi. Muhtemelen adam Enes Kanter’den yılmış durumda. Takas olursa şaşırmayalım.

“Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın”

Geçtiğimiz sezon ile karşılaştırdığımızda organizasyon “Aman Ali Rıza Bey ağzımınızın tadı kaçmasın” mantığında en kolay ve en hızlı şekilde işleri ilerletmek düşüncesindeydi. Her NBA organizasyonunda olduğu gibi her şey dakika dakika planlanmış olsa da geçtiğimiz yıllardaki oyuncular ile daha fazla iletişim sağlayan alanlar kısıtlanmış gibiydi.

Adam Silver’ın basın toplantılarının adeta bir geleneği var, ilk sorunun ne olacağı ve kimin soracağı gözlemlediğim kadarıyla NBA ofisi tarafından belirleniyor. Bu senenin ilk sorusu da “Paris’te NBA maçı görebilecek miyiz?” oldu. Adam Silver da yapmak istediği açıklamayı hemen patlattı: “Gelecek sezon Paris’te bir NBA maçı oynamaya çok yakınız, bunu da son dakika haberi olarak sizinle paylaşmış olayım.”

Tabii ki her üst düzey Amerikalı yönetici gibi sorulan soruya sorulduğu kadarıyla cevap verdi Adam Silver. Sonrasında bir İtalyan gazetecinin Avrupa’da iki NBA maçı mı oynanacak yoksa Londra’dan gidiyor musunuz sorusuna da “İki maç yapacak fikstürümüz yok, muhtemelen tek maç olacak ve NBA Londra ofisi koordine etmeye devam edecek.” şeklinde cevap verdi. Yani muhtemelen Londra’da bir süre için gördüğümüz son NBA normal sezon maçını izlemiş olduk.

Maçta kağıt üzerinde ev sahibi olan takım Washington Wizards’tı. Evinden yaklaşık 5.410 kilometre ötede ev sahibi olmanın takıma getirdiği tek avantaj maskot G-Wiz’in ve Wizards kızlarının sahada yaptıkları şovlar oldu. Maçı çok sayıda ünlü isim de salondan izledi.

Maç son çeyreğe kadar düşük kaliteli bir NBA maçı havasında geçse de son çeyrekte Wizards’ın geri dönüşü taraftarları da Wizards taraftarı haline getirdi ve son çeyrekteki güzel atmosfer ve savunma maçı Washington temsilcisine getirdi.

Kim kazandı anlamayanlar

Basketbola da çok da aşina olmayan Londra seyircisi maçın sonundaki inişe geçen topta ne olduğunu anlamakta zorlansa ve hatta hakemlerin kararını beklemeden bir kısım izleyici salondan ayrılmış olsa da keyifli bir güne ortaklık etti. Maçtan sonra New York Knicks koçu David Fizdale “Kaybetmek için yeni bir yol daha bulduk.” diyerek maçı özetledi.

Washington Wizards koçu Scott Brooks ise “Daha önce böyle bir maç sonu ile karşılaştınız mı?” şeklindeki soruya “Çok sık değil, hele Londra’da hiç değil.” diyerek esprili bir yanıt verdi. Bütün maç boyunca savunma yapmaya karar veren ilk takımın kazanacağını oyuncularına anlatmaya çalıştığını söyleyen Koç Brooks bunun takımı için iyi bir motivasyon kaynağı olacağını belirtti.

Geçtiğimiz yılın aksine hızlıca yapılan basın toplantıları sonrası organizasyon sıkıntısız bir şekilde sona erdi. Gelecek yıl Paris’te görüşmek üzere! #TBHerYerde

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler