Son yıllarda basketbol altyapısındaki oyuncuların kolej basketboluna olan akını ivmeli bir şekilde artmaya devam ediyor. Bu durum Avrupa geneline bakıldığında da gözlemlenebiliyor.
Oton Jankovic, Balsa Koprivica, Sandro Mamukelashvili ve Filip Petrusev gibi yüksek profile sahip genç oyuncular, daha iyi kolejlere kendini gösterebilmek için Amerika’da lise eğitimlerine devam etmeye karar verdiler. Aynı şekilde lisede okumayı tercih eden Türk oyuncuların sayısı da her sene artıyor.
Bu oyunculardan birisi de Galatasaray basketbol altyapısından Servet Alperen Kurnaz. Alperen şu anda Arizona’da bulunan Hillcrest basketbol akademisinde spor hayatına devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Amerika genelindeki en iyi 16 lise takımını buluşturan Grind Session turnuvasında Hillcrest ile şampiyonluk yaşayan Alperen ile kendi basketbol hayatı ve iki ülke altyapısı arasındaki farkları konuşma şansı bulduk.
-Merhaba Alperen, öncelikle kendini bizlere kısaca tanıtabilir misin?
Adım Servet Alperen Kurnaz. 1999 yılında doğdum. Basketbola 8 yaşında Galatasaray ile başladım. Galatasaray’da birçok kez milli formayı giydim. Yıldız milli takımın Avrupa üçüncülüğü elde ettiği kadroda da yer aldım. Aynı zamanlarda okulumu da aynı titizlikle yürütmek için çok çabaladım. Ardından geldiğim nokta ise burası, yani Amerika’dayım. Lise’de üçüncü sınıfa devam ediyorum ve Amerika’nın sayılı basketbol programlarından birisi olan Hillcrest’te basketbol hayatımı sürdürüyorum.
– Grind Session’da şampiyonluk yaşadınız, bu deneyim ile ilgili ne düşünürsün?
Bu sene birden çok turnuvaya katıldık. Bunların çoğu The Grind Sessions adlı organizasyonun turnuvaları idi. Bu organizasyon Amerikan’nın en önde ve gözde turnuvalarından birisi. Bu organizasyonda biri dışında tüm maçları kazandığımız için final niteliğindeki “National Championship” turnuvasına da katılmaya hak kazandık. Burada bu turnuvaya Amerika’nın en önde gelen 16 lise takımı katılabiliyor. Eleme maçlarında önce Tennessee Prep’i, daha sonra Mümin Tunç’un da oynadığı 22ft Academy’i yendik. Ardından ülkenin önemli takımlardan Prolific Prep ile eşleştik. Sene içerisinde bu takıma 3 defa kaybetmiştik, ama bu maç şampiyona olduğu için biraz farklıydı sanırım. Uzatmaya giden maç sonucu galip gelen takım biz olduk. Final’de de The Rock takımı ile oynadık. Çok şükür kazanarak şampiyon olduk. Bireysel açıdan da çok iyi geçirdiğim bir turnuva oldu.
– Gelecekteki hedeflerin ve hayallerin neler?
Birçok hedefim var. Öncelikle kendime ve aileme verdiğim sözü tutmak istiyorum. Burada üniversite bursu ile hem basketbol hem de eğitim hayatıma devam etmek istiyorum. Bu konuda birçok gelişme de var. Ailece oturup, planlı bir şekilde hangi ortamın gelişmemi ilerletebileceğini, hangisi ortamı seçeceğimize karar vereceğiz.
Tabii ki de benim de bir NBA hayalim var; bunun çok çalışmadan olmayacağını bilenlerdenim. Bunun için çok istekli bir şekilde çalışmaya devam ediyorum. Sadece hayal ederek sonuca ulaşılamayacağını bilerek, reel düşünmeye çalışıyorum. Eğer başarılı olacaksam sadece hayallerle yaşamamam gerekiyor. Gerçekçi olmam lazım, yani hiç duraksamadan kendimi geliştirmem lazım.