Aldım Verdim Ben Seni Yendim #3

NBA’de takımlar yavaş yavaş ritimlerini bulmaya başladı.Tabi bununla beraber takas senaryoları da birer birer ortaya çıkıyor. Bazı takımlar yüklü kontratlardan kurtulmaya çalışıyor,bazı takımlar faydalanamadıkları yıldızlarını başka parçalar karşılığında değerlendirmeye çalışıyor. Bir de sil baştan yapan takımlar var ki bütün senaryolara gebe onlar. Şuana kadar gördüklerimizi derleyerek olası takas senaryolarını ortaya çıkarttık. Bunlar herhangi bir duyuma yada bilgiye dayanmayan takas senaryoları öncelikle onu belirtmek gerek. Tamamen kendi kafamızda şekillendirdiğimiz, “böyle olabilir ya aslında” dediğimiz senaryolar. Bazılarının oluru var,bazılarıysa tamamen hayalperest hamleler. Aklımıza gelen bütün takasları 3 bölümde paylaşacağız.

Yazı dizimizin üçüncü ve son bölümündeyiz. Bu bölümde geriye kalan olası 4 takası yazdık.

Aldım Verdim Ben Seni Yendim #1

Aldım Verdim Ben Seni Yendim #2

Jeremy Lin – Arron Afflalo

Lin- Afflalo

Houston için aslında takas senaryoları Ömer etrafında dönüyor. O takas öyle ya da böyle gerçekleşecek gibi görünüyor. Daha önceki bölümlerde olası Ömer takaslarından bahsetmiştik. Şimdi o işin çözüldüğünü varsayıp öyle yorumlayalım bu takası. Ömer’in karşılığında alınacak parçalara göre buradaki senaryo değişebilir tabiki,ama şuan Houston’ın en çok ihtiyaç duyduğu parça hem Harden’ı hem Parsons’ı yedekleyebilecek  dış şutu olan mümkünse iyi kontratlı bir oyuncu. Afflalo sadece bu özellikleri karşılamakla yetinmiyor üstüne üstlük pozisyonundaki elit savunmacılardan birisi olması nedeniyle savunmaya da ekstra katkı getiriyor – ki özellikle denklemden Ömer’in çıkmasıyla savunmadaki soru işaretleri arttı Houston için- . Bu da yetmezmiş gibi gözle görülür bir egosu olmadığından çok kaliteli bir oyuncu olmasına rağmen takımdaki dengelerle oynamayacak bir oyuncu. Houston bu tarz bir senaryoya balıklama atlar gibi geliyor bana. Şimdi bir de Orlando cephesinden bakalım. Magic elinde birçok değerli ve genç parçayla –ki bu parçalara sene sonunda yüksek sıradan gelecek kaliteli bir çaylak da katılacak- yeniden yapılanmaya girdi. Afflalo çok değerli bir oyuncu olmasına rağmen Orlando’ya lüks kaçıyor. Çünkü Afflalo bir şampiyonluk takımında çok daha değerli bir parça olabilir ama yeniden yapılanan bir kadro için yaşı çok genç değil. Peki Jeremy Lin’i neden ister Orlando?

1-)Öncelikle şampiyonluk için yarıştığı yıllar dahil, yıllardır Orlando vasat bir oyun kurucuyla ilerliyor ki bu Derek Fisher laneti -yaşadığı tüm şampiyonluklarda ilk beşin en zayıf halkasıydı- olarak da bilinir. Yeni oluşumda burayı genç bir All-Star adayıyla doldurmak isteyebilirler.

2-)Oladipo kendi mevkisine kalıcı olarak geçiş yapar.Kolejde Oladipo’yu bir hayli fazla izlemiş birisi olarak biraz iddialı bir yorum ortaya atayım ortaya, Oladipo’nun oyun kurucu oynaması bir hayalden daha fazlası değil. Belki yine verimli olur ancak O’ndan alınacak verimin baya azıyla yetinmiş olur bu durumda Orlando. Bunun yerine O’nu en verimli olduğu pozisyon olan 2 numarada kullanıp yanında Lin’in oyun kurma yeteneklerinden faydalanmak isteyebilirler. Kaldı ki, Oladipo savunmadaki ekstra etkisiyle Lin’in zaaflarını bile örtebilir.

3-) Jeremy Lin Houston’da kötü oynamasa da “Linsanity” etkisini de gösteremedi pek. Aslında bunun sebebi biraz da rolünün değişmesi. New York’ta ortaya çıktığında takımın yıldızları sakatlanmıştı ve bir anda bütün insiyatifi eline almıştı. Bu Houston takımında hele ki Harden gibi bir oyuncu varken insiyatifi eline alması beklenemez zaten. Ancak özellikle Harden oynamadığı maçlara dikkat edersek Lin’in o meşhur New York performansından bazı sahnelere şahit olabiliriz. Dolayısıyla rolünün değişmesi halinde bir anda yeniden All-Star’a göz kırpan performansına dönebilir. Orlando bu konuda denemeye yapma lüksüne sahip bir takım. Bu tarz bir hamle onlar da Houston kadar hatta belki daha fazla karlı bile çıkabilirler. Eğer yeniden yapılanma takımıysanız, siz risk almayacaksınız da kim alacak?

Gordon&Smith-Prince&Davis&Koufos

t13

Eric Gordon eksenli birkaç takastan geçen hafta biraz bahsetmiştik. Bu hafta da Gordon’a 2 talibimiz var. İlki Grizzlies. Geçen sene Memphis’in eline çok büyük şans geçti sakatlıklar, tutmayan takımlar derken şampiyonluğa gerçekten yakındılar ama bu sporun asıl amacı topu çemberden geçirmeyi beceremeyince o fırsatı kaçırdılar. Memphis’in dış oyuncularının skor ve şut sorununu bu kadroyla İsviçreli bilim adamlarını geçtim, Norveçli bilim adamları bile çözemedi. Mevcut oyuncularla şampiyonluk yarışında batıda ne yazık ki hep geride kalacaklar o yüzden bir değişikliğe ihtiyaçları var. “Sözde” altın çocuk John Hollinger şut atabilen oyuncu olarak takıma sadece, Miami’nin bıraktığı, bir ayağı çukurdaki Mike Miller’ı ekleyebildi. Tabi ki bir çözüm olmadı. Daha radikal bir hamle aradığımızda karşımıza yine Eric Gordon çıkıyor.. Gordon gerek hücum performansı gerekte konsantre olduğunda savunma yetenekleriyle Grizzlies’ın aradığı kan olacaktır. Tabi bunun için Pelicans’ın ölü noktaları 1 ve 5 numaraya birkaç parça vermeleri gerekiyor. Prince&Ed Davis&Kosta Koufos belki draft hakkıyla New Orleans’ın kabul edebileceği bir paket. Davis’in 4 oynadığı dakikalarda veya kenarda olduğu anlarda Pivot pozisyonu kara delik Pelicans için. Koufos ve zaman zaman kullanılabilinecek Ed Davis bu sorunu hafifleteceklerdir. Prince ise Pelicans’ın tam istediği tarzda bir oyuncu olmasa da şuan ellerindeki bütün 3 numaralardan daha çok katkı verebilecek bir oyuncu. Jason Smith de Memphis’e back-up pivot olarak Kosta Koufos’un yerine eklenecek oyuncu olarak takasa dahil oluyor. Bu takas Memphis’e bir kademe atlatacaktır. Bir ihtimal New Orleans bu takastaki oyunbozan olabilir. Gordon karşılığında 3 parça yerine Gordon seviyesinde 1 oyuncu istemek isterlerse bu takasa pek yaklaşmayabilirler. Ancak kadro olarak 3 oyuncu faydalı olabilecek tarzda oyuncular.

Caron Butler&Ersan İlyasova&Luke Ridnour – Rudy Gay

gay

Bu dizinin 2. Yazısında Denver üzerinden küçük pazar takımlarının yıldızları kadrolarına katabilme olasılıklarından bahsetmiştim. Milwaukee Bucks ise küçük pazar takımlarına göre bile küçük sayılabilecek bir takım. Dolayısıyla serbest bir yıldızı, otobandan kaçırmadıkları sürece (bknz.  Hasan Vezir transferi,1989) takıma kazandırma şansları yok. Ya drafttan seçecekler ya da sorunlu bilinen yıldız adaylarını kadrolarına ekleyerek meşhur geri dönüş senaryolarından birini gerçekleştirecekler. Rudy Gay, bu yıldız adaylarının başında geliyor. Ujiri’nin Gay’i pazarlayacağı takıma geldiği andan beri biliniyor. Karşılığında alacağı isimler ya potansiyelli genç oyuncular yada biten kontratlar olacaktır. Sonuçta Raptors’ta yeniden yapılanan bir takım. Bucks bu takası isteyecektir, çünkü Rudy Gay mental sıkıntıları haricinde çok potansiyelli bir oyuncu. Zaten Gay’le bile bu sene bu düştükleri çukurdan kolay kolay çıkamazlar. Gelecek üst sıra bir çaylakla bir anda o yıllardır süre gelen “playoff’a girebilecek kadar iyi ama playoffta maç kazanamayacak kadar kötü” takım imajından sıyrılıp yeni potansiyelli bir takım havasına girebilirler. Zaten Bucks temizlik moduna girmiş duruma,bu yaz Ellis ve Jennings’i takımdan yolladılar. Artık yeni bir yola girmiş durumdalar. Bence bu senaryo bir şekilde teklif olarak önlerine gelirse kabul etmeliler ve Rudy kumarını oynamalılar. Özellikle Rudy’nin bu seneki rakamlarına bakarsanız neden bunu yapmaları gerektiğini daha rahat anlarsınız. Toronto içinse olası istekleri potansiyelli gençler veya biten kontratlar olarak belirlemiştik. 12,5 milyona yakın biten kontrat bile başlı başına cazip bir teklif aslında. Ancak bunun yanında birde yapılanma planlarına ekleyebilecekleri bir Ersan’a hayır demeyeceklerdir bence. Ersan şuanki Bucks sirkinde biraz kayboluyor ama O’nun ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu hepimiz biliyoruz. Şut atabilen,ribaund sezgileri yüksek, ikili oyun oynama becerisine sahip ve sorunsuz bir oyuncu. Özellikle doğru sistemlerde dış sayılarıyla nasıl can yakabileceğini, Türkiye’de O’nu izleyenler,Barcelona senesinde Avrupa basketbolunu takip edenler iyi bilir. Toronto için Ersan hiç beklenmedik bir kazanç olabilir. Ancak böyle olmasa ve Ersan ortalama bir performans gösterse bile sene sonunda açılacak 12,5 milyon dolar, Kanada temsilcisi için çok değerli olacaktır.

Gordon&Smith-Crawford&Jordan

Ekran Alıntısı

Clippers ligi fena başlamadı ama kadronun hakkını verdikleri pek söylenemez. Kanatlardan aldıkları katkı beklentilerin altında kaldı. Sene başında bu takımın en iyi 3. Adamı olarak lanse edilen Deandre Jordan ise o adam olmadığını yine gösterdi. Jordan bu takımın bir parçası olsa da gösterişli smaçlarıyla insanları büyülese de bu takımın şampiyonluk yoluna eklediği pek bir tuğla yok. Gordon Clippers’ın bir seviye daha atlayıp en büyük şampiyonluk adayları arasına girmesini sağlayabilecek bir parça. Clippers’ın kanat savunmasındaki açıkları da kapatabilecek bir yapıya sahip. Ayrıca hücumda Chris Paul’e destek verecek ve Crawford’ın ayrılmasından sonra ortaya çıkacak topları rahatlıkla kullanabilecektir. Smith de Jordan’ın ayrılmasının yaratacağı sürelerin bir kısmını dolduracak bir oyuncu. Crawford Pelicans için müthiş bir parça olacaktır. Pelicans’ın sürekli çektiği hücumda tıkanma sorununu kenardan gelip vereceği katkılarla çözecektir. Deandre de Davis’in yanında ve ya Davis kenardayken boyalı alan savunmasında Pelican’a katkı sağlayacaktır. Ancak kontratı New Orleans’ın pek isteyeceği türden bir parça değil. Diğer seçeneklere baktığımızda belki de bu Pelicans için en zayıf takaslardan biri. Belki birkaç hamle ve ya draft hakkıyla takasın Clippers tarafı zenginleştirilebilir. Ancak takasın gerçekleşmesinde bir diğer engel de Gordon’unun yine Clippers-Hornets arasında gerçekleşen bir takasla Pelicans’a gelmiş olması. Belki bu Pelicans ve Gordon için anlaşmaya uzak durma sebebi olabilir.

@TeamTextbook

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler