NBA Finalleri 6. Maç Değerlendirmesi

En iyi takım kazandı. Sezonun ilk haftasından beri ligin en iyi takımı olma hüviyetini elinde tutan, hem hücum hem savunma istatistiklerinde ligin zirvesine oturan, 67 galibiyet alıp kulüp rekorunu kıran ve istatistiksel bazda NBA tarihinin en iyi sezonlarından birini geçiren Golden State Warriors, Playoff’ta tecrübesizliği sebebiyle zaman zaman zorlansa da, eksik Cleveland Cavaliers’a karşı beklenenden çok daha fazla zorlansa da, karşılaştıkları takımların hepsi sakatlık problemleri yaşasa da şampiyonluğu sonuna kadar hak etti. Normal sezon MVP’si Stephen Curry, geçirdiği müthiş sezonu şampiyonluk yüzüğü ile tamamlamayı başardı. LeBron James tek başına kalıp 2007’de bu takımı finale taşıdığında yaşadığı durumu tekrar yaşadı ama bu kez karşısında en az 2007 Spurs’ü kadar güçlü bir takım bulmasına rağmen süpürülmedi, hatta iki maç kazanmayı ve rakibini zorlamayı başardı. Belki tarih altıncı final serisinde dördüncü mağlubiyetini aldığını yazacak ama bir oyuncunun elit bir takıma karşı tek başına en fazla nasıl oynayabileceğini bu seride gördük. Warriors’ın derin kadrosu, stratejisi, takım oyunu bu sezon insanlıktan çıkan bir LeBron James’le baş edebilecek belki de yegane şeydi. Başardılar. Büyük oyuncuları serbest piyasadan takıma katarak değil, doğal yolla, draft aracılığıyla ve zamanla gelişerek büyüyen Golden State Warriors 1975 yılından sonra ilk kez NBA şampiyonu. Sonuna kadar hak ettiler.

Maç başında Cavaliers’ın parolayı pota altını domine etmek olarak belirlediği aşikardı. Devamlı olarak içeriye penetre eden, top kaybı yapma riskini göze alıp ve pota altından sayı üretmeye çalışan bir Cavaliers vardı. Warriors ise bu dönemde devamlı olarak aradığı şutları bulsa da istikrarlı şekilde bu şutları sayıya çeviremediği için ön plana çıkamadı, maçı dengede tutmakla yetindi. İlk çeyreğin ortasında gelen moladan sonra Cavaliers top kayıplarını altıya çıkartırken, Warriors’ta Stephen Curry aktifleşti ve üst üste beş sayı üreterek takımını öne çıkarttı. İlk dört maçta kendisi gibi görünmeyen ama beşinci maçta enfes bir performans gösteren Curry’nin iyi başlaması takım için iyi bir sinyaldi. Buna Andre Iguodala’nın basketleri de eklenince Warriors farkı sekiz sayıya kadar çıkartmayı başardı. Cavaliers’ın tempoyu yavaşlatamayıp devamlı top kayıplarıyla rakibine hücumu dikte etme şansını vermesi iç sahada olmalarına rağmen ilk çeyrekte oyunun kontrolünü ellerine alamamalarına sebep oldu. Çeyreğin sonuna yaklaşılırken Cavaliers top kayıpları tam gaz devam etti, Warriors ise havasını tamamen yakalayıp kendi stillerinde en çok kullandıkları hücumları uygulayabilmeye başladı ve fark çeyreğin sonunda çift hanelere çıktı.

İkinci çeyrekte Cavaliers’ın tempoyu düşürüp top kayıplarını azaltmaya çalıştığını gördük. Bunun yanında fiziksel olarak düşmüş görünen Matthew Dellavedova’yı oyundan çıkartan David Blatt, geçen maçtaki kısa beşin tam zıttına giderek olabilecek en uzun beşle oynamayı tercih etti. Iman Shumpert’ı Stephen Curry’nin başına verdi, pota altında da Timofey Mozgov & Tristan Thompson ikilisiyle devam etti. Mozgov Warriors penetrelerinde caydırıcı oldu ve Cavaliers tekrar maçın içine girmeyi başardı. İkinci çeyreğin ilk yarısında Warriors 11’de 1 isabetle yalnızca 4 sayı üretebildi. Yine de bu kısır dönemde savunma sertliğini koruyarak Cavaliers’ın maçı tamamen dengelemesine izin vermediler. Ancak son bölümde LeBron James oyuna tamamen ağırlığını koyarak hücumun kontrolünü eline aldı ve Warriors’ta Klay Thompson ile Andre Iguodala’nın üçüncü faullerini alıp oyundan çıkmalarıyla daha rahat hareket etmeye başladı. Sonuç olarak Cavaliers devre arasına girilirken farkı ikiye kadar indirdi.

İkinci çeyrekte azalan top kayıpları üçüncü çeyrekte geri döndü ve Warriors tekrar ritim kazanmaya başladı. Cavaliers iki sayı farkla öne geçtikten sonra gelen 8-0’lık seri Golden State’e tekrar avantajı getirdi. Timofey Mozgov’un kenara gelmesi ve Iman Shumpert’ın dördüncü faulünü almasından sonra Cavaliers’ın oyun kontrolü yine elinden kayıp gitmeye başladı. James Jones ve Matthew Dellavedova’nın korkunç oyunları da eklenince Cavaliers bir anda önemli bir kalite düşüşü yaşadı ve bundan iyi faydalanan Warriors farkı tekrar çift hanelere çıkarttı. Steve Kerr’ün yaptığı Festus Ezeli tercihi iyi sonuçlar verdi. İki maçtır David Lee’yi rotasyonda Ezeli ve Bogut’un önüne geçiren Kerr, bu maçta Ezeli’ye daha fazla süre verdi, Ezeli de koyduğu enerjiyle dakikaların hakkını verdi. LeBron James’in de etkisiz bir çeyrek geçirmesiyle Warriors farkı 12 sayıda tuttu ve son çeyreğe büyük bir avantajla girdi.

Son çeyrek başında beklendiği üzere LeBron James maça ağırlık koymaya başladı. James doğrusu ilk üç çeyrek boyunca enerjisini saklamaya çalışır gibi bir hava içerisindeydi, oyunu fazla zorlamamaya çalışmıştı. Son çeyrek başında vites arttırışı bunun planlı olduğunun göstergesi gibiydi. Ancak James’in açıldığı anlarda Warriors’ın da şutları çalışmaya başladı. Stephen Curry şutlarla maça ağırlık koymaya başladı ve Cavaliers’ın her farkı azaltma girişiminde sahneye çıktı. Warriors’ın dış şutörleri çalışırken Cavaliers’ın şutörleri yokları oynamayı sürdürdü. James Jones savunmadaki korkunç performansının yanı sıra bomboş şutları sokamamayı sürdürdü, David Blatt anlamsız şekilde onda ısrar etmeye devam etti. Cavaliers’ın hücumu çaresizlikten tamamen LeBron’a kalırken, Warriors hücümü istediklerini yapabilmeyi sürdürdü ve fark erimeden sabit kaldı. Son dakikalara girilirken Cavaliers’ın herhangi bir opsiyonu kalmadı, Warriors rahat şekilde farkı çift hanelerde tuttu. Son bölümde J.R. Smith çıldırıp üç üçlük sokarak “Belki” dedirtse de son pişmanlık fayda etmedi. Golden State Warriors maçı 105-97 kazandı ve seriyi 4-2’ye getirerek şampiyonluğunu ilan etti.

Warriors İçin Notlar

 
– Andre Iguodala tüm seride olduğu gibi yine muhteşem bir performans gösterdi. 25 Sayı, 5 Ribaund, 5 Asist ile oynayan Iguodala, hak ettiği Finaller MVP’si ödülünü de Stephen Curry’nin önünde kazanmayı başardı. Takımın bocaladığı her anda sahnedeydi, çok büyük bir performans gösterdi.
– Stephen Curry önceki maç kadar istatistiklere yansımasa da dominant bir maç çıkarttı. Hep doğru hareketleri yaptı, oyunu çok iyi okudu, arkadaşlarını besledi ve kritik anlarda sorumluluk alıp işini yaptı. Normal sezon – MVP’liğinden sonra olup şampiyonluğu da elde etmeyi başardı ve Finaller MVP’si olmasa da kusursuz bir sezon geçirmiş oldu.
– Seri boyunca istikrarsız görünen Draymond Green bu maçta çok daha konsantre gözüktü. Şampiyonluk maçında triple double yapmayı başardı.
– Çaylak koç Steve Kerr hiç de çaylak bir koç gibi değildi. Tüm Playoff boyunca doğru hamleler yapan Kerr, rotasyonları ve oyuncu değişikliklerini çok iyi yönetti ve şampiyonlukta baş mimarlardan oldu. Bugünkü Festus Ezeli tercihi kusursuz bir değişiklikti.
 

Cavaliers İçin Notlar

 
– Yalnız adam LeBron James’e şansına küfretmekten başka bir şey düşmüyor. Hem Kevin Love hem Kyrie Irving’i sakatlıklara kaybederek Warriors’la tek başına baş etmek zorunda kaldı. Seriyi 35.8 Sayı, 13.3 Ribaund ve 8.8 Asist ortalamalarıyla tamamladı.
– Timofey Mozgov ve Tristan Thompson yine LeBron’un tek yardımcılarıydı. İki isim de maçı double double ile tamamladı ve ribauntlarda yarattıkları üstünlük takımı maçın içinde tuttu.
– Takımın kısaları yine tam bir fiyaskoydu. Dellavedova bitikti, Shumpert aptalca hareketler yaptı, Smith son dakikalara kadar sahada yoktu, Jones ise safi zarardı. Bu seviyenin oyuncuları olmadıkları aşikar.
– David Blatt’in son çeyrekte Mozgov’u oyundan alması, James Jones’taki ısrarı affedilmez hatalardı. Rakip koç Kerr’ün aksine Blatt gerçekten bir çaylak koç gibi göründü. Avrupa tecrübesi belli ki yeterli olmuyor.

1. Çeyrek: Warriors 28-15 Cavaliers
2. Çeyrek: Warriors 17-28 Cavaliers
3. Çeyrek: Warriors 28-18 Cavaliers
4. Çeyrek: Warriors 32-36 Cavaliers
 

Maçın Oyuncusu

Stephen Curry (Warriors)

25 Sayı, 8 Asist, 6 Ribaund, 3 Top Çalma, 1 Blok, 8/19 Şut, 43 Dakika
 

X-Factor

Festus Ezeli (Warriors)

10 Sayı, 4 Ribaund, 1 Blok, 0 Asist, 0 Top Çalma, 3/6 Şut, 11 Dakika