Ekibimizden Mert Ünal ve Kerem Çokuludağ, Trabzonspor Medical Park Başantrenörü Hakan Demir ile bir röportaj gerçekleştirdi.
İşte o röportaj:
Hocam öncelikle şunu sormak istiyoruz; Aliağa’dan Trabzonspor’a gelişiniz ligin başında oldu, bu tarz şeylere lig olarak alışkın değiliz pek. Bu süreç hakkında neler söylemek istersiniz?
Bir teklif önceden de vardı zaten ama benim kafamda bazı şeyler için erkendi çünkü benim Aliağa’dan benim bazı konularda beklentilerim vardı. Aslında bunu ben açıkladım önceden, buna girmesek daha iyi olur çünkü bunu konuştum ve bazı konular vardır bir kere konuşulur. Şimdi bu konuya bir daha girersek yara deşilecek, buna gerek yok.
Gelir gelmez Stoll transferini gerçekleştirdiniz. Daha önceden takip ettiğiniz bir oyuncu muydu?
Stoll, takip ettiğim bir oyuncuydu. Zaten El-Amin sakat olduğu için, sonuçta El-Amin hem guardlarla oynayan hem de tek başına guard oynayabilen bir oyuncu ve skor özelliği olan, lider özelliği olan bir oyuncu. Dolayısıyla ben geldiğimde böyle bir oyuncu eksikliği vardı. Stoll da bu anlamda bu pozisyon için takip ettiğim oyunculardan biriydi. Avrupa basketboluna yeni olması biraz kafamda soru işareti yaratıyordu fakat o anki durumda daha iyisini bulamayacağımızı düşündük. Şu anda bu kararımızdan dolayı memnunum, çok uyumlu bir oyuncu. İyi bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Şu an mevcut kadroda elit savunmacı kimse görünmüyor gibi. İlerisi için hedeflerinizde savunmacı bir oyuncu kadroya katmak var mı yoksa takımın hücumdaki dinamiklerine güvenmek yeterli mi sizce?
Ben bir tane savunmacı oyuncu takıma kattığın zaman diğer oyuncuların hepsinin savunmasının yukarı çıkacağını düşünmüyorum. Bu bir alışkanlık meselesi ve o yönde bir çalışma gerektiriyor. Savunma çalışarak olabilecek birşey ama hücumu her zaman geliştirmek pek mümkün olmuyor, belli bir noktaya gelip orada tıkanıyorsunuz. Şanslıyız ki; hücumcu bir takımımız var. Eğer bu takım iyi bir savunma yapabilirse hem bireysel olarak hem takım olarak, o zaman başarılı olabileceğimize inanıyorum. Oyuncular da bunun bilincinde. Benim de kendime göre bir felsefem var ve bunu sadece savunma diye de ayırt edemem ama savunma bunun önemli bir parçası.
Katelynas takımdan ayrıldı. Onun yerine bir oyuncu takviyesi düşünüyor musunuz?
Bir düşüncemiz var ama şu anda maçları da oyunuyoruz. Bir değişiklik yapacağız ama kafamız tam olarak net değil.
Can Korkmaz ile Aliağa’dayken bir ilginiz olmuştu. Bu sezon Trabzon’da çalışma fırsatı buldunuz. Ne gibi bir rol var kafanızda onun için?
Şu anda tek tek oyuncular hakkında konuşmak çok doğru değil ama sadece şunu söyleyebilirim; biz çok başarılı, geçmişi başarılarla dolu, kendini ispat etmiş, tecrübeli oyuncularla önü çok açık, geleceği olan, potansiyeli olan genç oyuncuların harmanı bir takımız. Buradaki her isim kendine göre önemli işler yapmış ve yapacak oyuncular. Esas olan buradaki genç oyuncuların kendilerini ilerletmek için içlerindeki arzu ve iş disiplini. Eğer bu arzu ve iş disiplinini bir araya getirip uzunca süre de bunu devam ettirirsek, burada hem kendileri hem de takım çok şey kazanır. Takımda oldukça yetenekli genç oyuncuların olduğunu görüyorum ve onlardan da beklentilerim büyük.
Geçen sezon Aliağa’dayken Tu Holloway gelmişti, şimdi Belçika liginde iyi bir performans sergiliyor. Geçen sezon ne oldu da Holloway’den bir türlü istenen performansı alamadınız?
Holloway, bizim bazı genç oyuncularımızda olduğu gibi basketbolun emek,savunma, mücadele kısmından çok hücum kısmına odaklı bir oyuncu görüntüsü verdi. Tabi takımda da 5 yabancı olmasından dolayı oynama süresi zaman zaman azdı ve bu yüzden de bir mutsuzluğu vardı. Takım da o aralar zorlu dönemlerden geçiyordu. Bu oyuncunun takımda kalmasının takıma zarar vereceğine karar verdik ve böyle bir değişiklik yaptık ama Holloway sonuç olarak genç bir oyuncu. Gençlik hataları yapmış olabilir ama bunları değiştirdiği zaman, ki zeki de bir çocuk, karakteri de kötü biri değil ama iş disiplini konusunda sıkıntıları vardı. Eğer bunları atlatarak Belçika’da başarılıysa kendisi adına başarıdır. Eğern atlatamadıysa sadece skor için oynuyorsa da zaten bu neticelerden çıkacaktır.
Lig için hedefiniz neler veya belli bir hedefiniz var mı?
Şu an için henüz bir hedef koymadım. Ben geldiğimde biraz ümitsizlik vardı. Son oynadığımız maçtan sonra (6.haftada oynanan Aliağa Petkim maçı) bu ümitsizlik dağıldı sadece ama daha hiçbir şey yapmış değiliz, hala ligin sonlarındayız ve 1 galibiyet 5 mağlubiyetimiz var. Zorlu da bir fikstürümüz var. Ne heyecanlanmak ne ümitlenmek için bir zamanımız yok, sadece bir sonraki maçı düşünüp çalışmak durumundayız. Şu anda da takım elinden geldiğince iyi bir şekilde çalışıyor. Sakatlarımız oldu. Biz bu sakatlar konusunda hiç kimse ortaya çıkıp; Tutku, Kirk Penney sakatlandı vesaire demedik, demeyiz de. Bu benim tarzım değil. Sonuçta bir takım 12 kişiden kuruluyor. Genç oyuncular da bu sakatlıklardan dolayı bir fırsat buluyorlar. Sonrasında bunların da bir dönüşü olacaktır bu genç oyuncular için de. Benim için şu anda asıl hedef; takımın şu anda bulunduğu çizgiden ayrılmadan basketbol oynaması çünkü o çizgide kalırsak ben en sonunda iyi bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum. Daha önümüzde çok uzun bir dönem var. Yeter ki; çizgimizi koruyalım. Benim anlayışımda en zoru o çizgiyi korumak çünkü. O çizgide kalıp treni rayına soktuktan sonra o tren gidiyor ama o raya sokmak ve o rayda tutmak baya zor. Sonuç olarak benim amacım o çizgide kalmayı sağlamak, o çizgide kalırsak başarılı olacağımıza inanıyorum.