Röportaj & Çeviri: Barış Cevahir
Sponsor: StubHub
Anadolu Efes, Turkish Airlines EuroLeague’de 18 yıl aradan sonra finale kalırken başarının kilit isimlerinden Shane Larkin, TrendBasket’e özel açıklamalarda bulundu.
Turkish Airlines EuroLeague Final Four E-Dergi’nin tamamına erişmek için tıklayınız
![]()
Final Four’da mücadele edeceksiniz? Neler hissediyorsun?
“Harika hissediyorum. Uzun bir sezon oluyor ve bu uğruna çalıştığımız şeydi. Bunun için her gün antrenman yapıyorduk, bunun için çalışıyorduk. Bugün burada bir Final Four takımı olarak durmak, 18 yıl sonra ilki başarmak, bu başarıyı elde etmek gerçekten iyi hissettiriyor.”
Sezonun başında birçok basketbolsever tarafından adaptasyon sorunu ile birlikte eleştirildin. Gerçekten adaptasyon sorunu yaşadın mı?
“Adaptasyon sorunu diyemem. Sezonun başlarında sağlıksız olduğumu söyleyebilirim. Ancak hiçbir şey söylemeyecektim. Bunu bahane olarak kullanmayacaktım. Dizlerimdeki küçük, oldukça kötü bir acıya rağmen oynuyordum. Dolayısıyla çıkıp şimdi oynadığım gibi oynayamadım. Şimdi harika hissediyorum. Sağlıklıyım. Bacaklarımın beni taşıdığını hissediyorum. Formdayım. Şimdi tüm sezon boyunca benden bekledikleri gibi oynuyorum. Şimdi en iyi basketbolu oynamak için en iyi zaman! Şu an kişilerin benim adıma ‘Hangi zamanda en iyi basketbolunu oynasın?’ gibi bir seçimi olsa bence herkes, sezon başına karşılık şu anı seçerdi. Şimdi ise herkesin mutlu olduğunu düşünüyorum.”
Koç Ataman, süreleri dağıtmada senin adına büyük bir rol oynadı mı?
“Tabii ki. Bir koç olarak 30 dakikanın üzerinde rahatlıkla oynayabilecek birçok oyuncuya sahip olduğunuzda bu paylaşımı iyi gerçekleştirmek gerektiğinizi düşünüyorum. O elinden geleni ve yapabileceği her şeyi yaptı. Oyuncuları oynatan, her oyuncusunun dakikasını ayarlayan o. Kullandığı her strateji Final Four’a ulaşmak adına bize yardım etti. Bu sezon herkes adına yaptıkları için ona birçok kredi sağlamamız gerekiyor.”
Anadolu Efes, bu sezon birçok transfer yaptı. Ancak Pleiss, Anderson ve Micic’in Türkiye tecrübesi vardı. Sen ve Beaubois ise daha önce Türkiye’de oynamamıştı. Bu durum hakkında ne söylemek istersin? Bu durum sizi nasıl etkiledi?
“Tabii ki bir handikap olduğunu düşünüyorum. Ancak basketbol, basketboldur. Tabii ki basketbol Türkiye’de farklı, Çin ve ABD’de, nerede olursan ol daha farklı oynanıyor. Sonuç olarak basketbolun basketbol olduğunu düşünüyorum. Sizin amacınız potaya topu atmak, rakibin amacı da aynı şekilde sayı atmak. Şimdi iyi olduğumuzu düşünüyorum. Ekiple birlikte burada odaklandık. Bu odaklanma ve birbirimiz adına oynamakla alakalı. Harika şeyler yapmaya devam edebiliriz.”
Senin için de farklı bir Final Four olacak. Vitoria-Gasteiz’deki Fernando Buesa Arena’da birçok maça çıktın. Atmosferi biliyorsun. Görüşlerin nedir bu konu hakkında?
“Vitoria’da harika zaman geçirdim. Avrupa’da ilk kez orada oynadım. Benim adıma bir Avrupa’ya hoş geldin partisi gibiydi. Harika bir yer. Büyük bir şehir. Taraftarlar da basketbola tutkuluydu. Orada harika deneyimler elde ettiğimi düşünüyorum. Bununla birlikte Avrupa’daki ikinci yılımda oraya Final Four amacıyla yeniden gitmek harika bir şans. Orada böyle önemli bir maça çıkacak olmak güzel.”