Dallas Mavericks, NBA’in belki de en renkli kulüp sahibi Cuban tarafından satın alındıktan sonra para harcamaktan çok kaçmayarak şampiyonluk için sürekli hamleler yapan bir takım oldu. Bu amaçla ilk yıllarda önemli isimleri kadroya katsalar da asla bu oyunculardan beklenen katkıları alamadılar. Belki de bunların Mavs taraftarları için en can yakanı takımdan ayrıldıktan sonra kariyerinin en iyi yıllarını yaşayan Antawn Jamison ve tabii ki Steve Nashtir. Ancak o yıllardan takıma kalan en önemli şey Avrupa’nın çıkarttığı en büyük yetenek olan Dirk Nowitzki‘nin, draft gecesi Robert ‘Tractor’ Traylor karşılığında Bucks’tan kadroya katılması oldu. İstediklerini bir türlü alamadıkları oyuncuları kadrodan temizledikten sonra genelde beklentiler altında kalmış veya kariyerinin son dönemlerine girmiş oyuncularla alternatifli bir kadro kurarak 2011’de sonunda Cuban‘ın en büyük arzusu olan O’Brien Trophy’i müzelerine götürdüler. Bu şampiyonlukta yarattığı sistemle büyük katkısı olan, meslektaşım ve üstadımız Winston L. Wayne‘in de hakkını vermek gerekir. Şampiyonluk sonrası beklenildiği gibi bu yaşlı oyuncuların performansında düşüş yaşandı ve özellikle Deron Williams kovalanırken yapılan hamlelerle kadro zayıfladı. Williams da New York’u Texas’a tercih edince Mavs bir anda rekabetten uzaklaştı. Şimdi ellerinde bu kadar özel bir süperstar varken etrafında olabildiğince güçlü bir kadro kurmaya çalışıyorlar. Başarılı olabilirler ya da olmazlar onu bilmek zor ancak ‘tanking’ denilen basketbol katilinin bu kadar popülerleştiği bir basketbol ortamında karakter göstermeleri takdir edilesi. Mavericks hareketli denebilecek bir yaz sezonu yaşadı.
Gidenler:
Jose Calderon&Samuel Dalembert: Knicks ile yapılan takas sonucunda Wayne Ellington ve Shane Larkin ile beraber New York yolunu tuttular. Calderon Mavs için önemli bir oyuncuydu ve bu takasta New York’un asıl olarak istediği isimdi. Savunmada zaaf yaratmasına rağmen hücumda takımı organize etmesi açısından önemli bir oyuncuydu. Dalembert ise zaman zaman çok enteresan işler yapsa da istikrarsızlığın adeta vücut bulmuş hali. Yerine gelen oyuncunun da Tyson Chandler olduğunu düşünürsek bu kaybın Mavs’i çok etkileyeceğini söylemek zor.
Vince Carter: Artık iyice gözlerden uzaklaşmışken, Carlisle yine kendine has müthiş işlerden birini gerçekleştirmiş ve Carter’dan performans almayı başarmıştı. Önemli bir oyuncu olmakla beraber artık 37 yaşına gelmiş olması bu kaybın önemini bir hayli düşürüyor.
Dejuan Blair: Blair için undersize demek bile az kalıyor(2,01). Bir pivot için boyu çok çok kısa olmasına rağmen gücüyle o dezavantajı biraz olsun azaltabilen bir oyuncu ama kendisi.Spurs tarafından denendikten sonra istenilen verim bir türlü alınamaması nedeniyle serbest bırakılmıştı. Dallas’a giderken kendi çapında bazı intikam sözleri verse de Dallas macerası da pek parlak geçmedi ve bir sene oynadıktan sonra Emir Preldzic karşılığında -şaka değil- Wizards’a yollandı.
Shawn Marion: 36 yaşındaki forvet,LeBron’un kampanyasına katılmayı tercih etti. Artık verebilecekleri çok sınırlıydı zaten iki taraf için de hayırlı oldu gibi. Ancak uzun savunmasında yavaşlayan ayaklarına rağmen Marion’ın yapabildikleri sene boyunca araması muhtemel Mavericks’in.
Gelenler:
Öncelikle şunu belirteyim Dallas’ın hiç draft hakkı kalmadığı için bu draft sınıfından herhangi bir oyuncu alamadılar.
Tyson Chandler&Raymond Felton: Knicks ile yapılan 6 oyunculuk takasta takıma katılan oyuncular Chandler ve Felton oldu. Chandler kulübün yegane şampiyonluğunda en önemli parçalardan biriydi. Belki de o sene, Bulls tarafından 2. sıradan draft edildiğinden beri (’01) ilk defa beklenen seviyeye çıktı Chandler. Sonrasında Knicks ile önce çok iyi bir sene ve sonra iyi bir sene geçirdikten sonra geçen sezon çok kötü bir performans göstermişti. Sene sonunda eski dost Mavs’e gelmesi onun için iyi haber aslında. Carlisle ile beraber kendine gelme ihtimali Fisher ile kendine gelme ihtimalinden bir hayli fazla. Ayrıca Marion’un gitmesi ve yerine savunması sıfır seviyelerinde seyreden Parsons’ın gelmesiyle ortaya çıkacak savunma zaaflarını kapatabilecek bir oyuncu. Eğer biraz olsun kendine gelebilirse çok önemli bir ekleme olur. Felton ise sinüs eğrisini performans olarak kariyerine yansıtan enteresan bir oyuncu. İyi,çok iyi,kötü,çok kötü döngüleri içerisinde bir kariyer geçiriyor. Önemli olan onun hangi döneminde olduğu. Carlisle’ın ellerinde kendini yeniden üst seviyeye çıkartarak Calderon’un yokluğunu hissettirmemesi de ihtimaller dahilinde. Son olarak iki oyuncunun da kontratının son senesinde (gerçi Felton’un oyuncu opsiyonu var), en kötü ihtimal sene sonunda maaş bütçesinde rahatlama yaratacaklardır($14,6 m +$4,4 m).
Chandler Parsons: Rockets’da hakettiği değeri göremediğine inanan Parsons, yerel rakiplerden Mavs’e bir gece kulübünde imza attı. O gittikten sonra Harden ve Howard’ın yaptığı ilkokul seviyesindeki açıklamaları da aslında Parsons’ı haklı çıkarttı demek mümkün. Parsons fazlasıyla donanımlı bir hücum oyuncusu ve bu konuda Dallas için yepyeni bir silah olacaktır,ona şüphe yok. Ancak savunma da hiç takılmaması, zaman zaman onu ciddi bir zarara dönüştürebiliyor. Kariyerini beklenildiğinden birkaç adım ileriye çıkartmayı başardı ama eğer daha da ilerlemek istiyorsa savunmasını en azından zaaf olmaktan çıkartması lazım.Henüz 26 yaşında ve gelişmek için biraz zamanı var. Dallas için ne kadar değerli parça olacağını,tercihleri belirleyecektir. Ancak kısa olsa da çok yüklü bir kontrat imzalamış olması da Dallas’ın ondan çok şey beklediğinin bir işareti
Dirk Nowitzki&Devin Harris: Kontratı biten iki oyuncuyla da Dallas sene sonunda yeni sözleşme imzaladı. İki oyuncunun kontratı da fazlasıyla uygun(sırasıyla 3 yıl $25 m ve 3 yıl $12 m). Nowitzki bu takımın hem maddi hem manevi her şeyi konumunda zaten. O da kariyerinin sonunda paranın gözüne vurmak yerine takımı için uygun bir sözleşme yapmayı tercih etti. Zaten açıklamalar ve yazılanlardan anladığım kadarıyla Cuban ile baya baba-oğul ilişkisine dönüştürmüşler ilişkilerini. Harris ise kariyerine başladığı ve çok iyi bir form yakaladığı Dallas’a geri dönerek rehabilite olan oyunculardan. Calderon’un da takımdan ayrılması sonucunda Harris’in değeri daha da arttı.
Greg Smith: Sessiz,ışıltısız ama gayet güzel ekleme oldu bence Smith. Öncelikle şunu söylemek lazım NBA tarihinin en önemli uzunlarından biri olan McHale’in uzunları kullanma konusundaki başarısızlığı tez konusu olarak incelenebilecek bir konu. Ancak buna rağmen Houston yıllarında zaman zaman güzel kıvılcımlar gösterdi. Önemli soru işaretlerinden birisi diz sakatlığının ne durumda olduğu. Eğer dizi iyiyse hiç beklenmedik güzel bir ekleme olarak karşımıza çıkabilir. Ha çıkmazsa da kimse şaşırmaz sanırım.
Emir Preldzic: Cuban, “yeni Hido’yu takımımda istiyorum” diyerek Blair’i feda etti ve Preldzic’in haklarını satın aldı. Bu NBA’e asla gelmeyecek oyuncuların kontratları hala takaslarda neden kullanılır hiç anlayamadığım bir şey. Belki küçük de olsa bazı maddi rahatlamalar ya da yükler ekliyordur takımlara. Yoksa bunun başka bir açıklamasını bulamıyorum.
Bu oyuncuların dışında Richard Jefferson,Al-Farouq Aminu ve Jameer Nelson‘ı serbest oyuncu olarak kadrosuna kattı Mavericks. Jefferson geçen sene Utah Jazz’da 10,1 sayı ortalamasıyla oynadı. Bunu geçen seneki Utah’a bağlamak mümkün tabiki ama daha şaşırtıcı olanı geçen sene 82 maça çıktı Jefferson. Belirtmem gerekir, Jefferson en son 82 maçında çıktığında sezon ’08-09’du ve Bucks forması giyiyordu. O yüzden Dallas ya tutarsa diye deneme kararı aldı sanırım. Al-Farouq Aminu ise sınırlı rollerin oyuncusu. Belki doğru sistem içerisinde ve belirli görevler çerçevesinde belli bir katkı verebilir. Bunun için ise en doğru koçlardan birine sahip Mavs. Nelson ise kariyerinin başından beri bir türlü ısınamadığım oyunculardan biri olmuştur. Açıkcası ondan ne alabilecekler merakla bekliyorum.
Sezon Öngörüsü:
Mavs’in amacı olabildiğince rekabetçi kalmak. Eğer Doğu’da olsalardı her şey olabilirdi ancak Batı gerçek bir kurtlar sofrası ve Playoff yapmak için her şeyinizi ortaya koymak bile yetmeyebiliyor. Ancak eğer aktif en iyi 3 koçtan birine sahipseniz -subjektif bir fikir tabii ki- playoff yapmanız çok şaşırtıcı olmaz. Elinde kariyerinin tamamını bu kulüpte geçirmiş bir efsane varken uygulamaya çalıştıkları metod çok doğru. Monta Ellis‘e ayrıca bir paragraf açmak gerekir yıllardır çizdiği çizginin çok dışında ve çok da verimli bir performans gösterdi Ellis geçen sene. Bu değişimin bir senelik mi bir olay mı yoksa ciddi bir gelişim mi olduğu da çok önemli Mavs’in hedefleri için. Eğer kadrodaki birkaç oyuncu beklentilerin üzerine çıkarsa ve yine aynı takım dinamiklerini devam ettirebilirlerse Dallas bu sezon da sağlam takımlardan biri olacaklardır. Unutmamak gerekir ki Dallas geçen sene,NBA şampiyonunu tüm playoff boyunca (final serisi dahil) tek zorlayabilen takımdı.
Doğuş Özkan – @dgsozkan