2014-2015 NBA Sezonuna Başlarken

2014-2015 NBA sezonunun başlamasına sayılı günler kala geride bıraktığımız offseason’ı ve yeni sezondan beklentileri genel hatlarıyla değerlendirmek isterim.

San Antonio Spurs’ün şaşaalı şampiyonluğuyla sonuçlanan 2013-2014 sezonundan sonra gözler beklentilerin çok yüksek olduğu yıllardır konuşulan 2014 NBA draftına çevrildi. Bu draftın seçimi müstakbel çaylakların yazın ortaya koyduklarına bakınca ilk izlenim olarak beklentilerin boşuna olmadığını söyleyebiliriz. Yeni sezonda bizleri heyecanlandıracak çok şey olacak, ki bunların başında da çaylak performansları geliyor diyebiliriz.

Öte yandan geride bıraktığımız yazın merakla beklenen asıl büyük konusu serbest transfer piyasasının nasıl şekilleneceğiydi. Yani bir diğer deyişle Free Agent olan süper yıldızlar ve bunların nerelere gideceği idi. En merak edilen isim LeBron James sürpriz sayılabilecek bir kararla eve yani Cleveland’a geri döndü ve ligin özellikle de Doğu’nun dengelerini bayağı değiştirdi. Yazın sonlarında tamamlanabilen Kevin Love takasını da düşününce Cavs bu yazın açık ara en ses getiren transferlerini yapan takım olmuş oldu.

LeBron haricinde diğer fark yaratabilecek serbest oyuncuların kimileri takımlarında kalmayı tercih ederken (Carmelo, Wade, Bosh, Lowry, Gortat vs. ) giden oyuncuların yeni takımlarında nasıl bir fark yaratacakları daha çok merak ediliyor (Deng, Parsons, Stephenson, Gasol, Ariza vs.)

Tabi takaslarla yer değiştiren bazı oyuncuların da (Love, Chandler, Ömer Aşık, Afflalo vs.) ligin dengelerinde önemli oynamalar yaratacağını da söyleyebiliriz.

Sadece önümüzdeki sezonun değil ama geçmişteki ve gelecekteki her sezonun kaderini doğrudan etkileyen konulardan birisi de yaşanan sakatlıklar olmakta. Geçtiğimiz sezon tüm lig açısından bu konuda oldukça sıkıntılı geçerken, yazın Paul George’un sakatlığı da sadece Pacers’ın değil tüm NBA camiasının morallerini alt üst etti.

Son olarak Kevin Durant’ta ortaya çıkan ayak sakatlığı bile oyuncunun geri dönüşüne ve takımının yokluğuna nasıl reaksiyon göstereceğine bağlı olarak ligin kaderini şimdiden dolaylı olarak (müstakbel playoff sıralamaları misal) etkilemiş olabilir.

Geçen sezondan bu konunun önemi üzerine iki örnek vermek gerekirse Marc Gasol’ün bir aylık sakatlığı Memphis’e neredeyse playofflara mal oluyordu. Hatta belki de orada kaybettikleri ivme ile elde edebilecekleri daha iyi bir pozisyonun altında kalarak henüz ilk turda Thunder ile eşleşmek zorunda kalıp erkenden elendiler. Geçen sezonun Sindirella hikâyesi Phoenix Suns ise Bledsoe sezon boyunca sağlıklı kalsaydı muhtemelen çok rahat playoff yapacaktı. Bu tür örnekler rahatlıkla çoğaltılabilir..

Velhâsıl bu sezonda da takımların önemli oyuncularında yaşanabilecek uzun süreli sakatlıklar, lig sıralamasında onarılamaz hasarlara yol açabilecek. Özellikle de ligin geçen sezona göre daha iddialı olduğunu/göründüğünü düşünürsek..

Öte yandan geçen sezonu sakatlıkla kapatan pek çok ismin şu anda sağlıklı olduğunu varsayarsak bu oyuncular da bu sezon için hem takımlarının hem de ligin önemli kazançları hâline geleceklerdir. Bunların başında ise Kobe Bryant, Derrick Rose, Al Horford, Brook Lopez, Rajon Rondo, Danilo Gallinari, Ryan Anderson sayılabilir. Aslında şu da var ki başta Lakers, Pelicans, Nuggets ve Wolves olmak üzere bazı takımların sakatlıklardan yana çektiği tek bir oyuncu ile sınırlı değildi. Bu tür takımların tam sağlıklı olmaları hâlinde çok daha rekabetçi olabileceklerini vurgulamak gerekir.

Takımlarda değişiklikler sadece oyuncu kadrolarında yaşanmadı. Sezona yeni koçlarıyla girecek dokuz da takım var. Aynı oyuncu gruplarının farklı koçların elinde bazen kuzu bazen kurt olabildiklerini geçmişte defalarca kez gördük. Yeni koçlardan hangisinin takımına iyi etki yapacağını zaman gösterecek. Yalnız koç konusunda şu iki noktayı vurgulamadan geçemeyecem: öncelikle geçen sezon Jason Kidd, bu sezon Steve Kerr ve Derek Fisher örneklerinde gördüğümüz NBA’de koç olarak kendini ispatlamayı bırakın, asistan koçluk bile yapmamış isimlere gösterilen aşırı ilgiyi anlayamıyorum. Hayır bu isimlerin her birini ayrı ayrı severim ve çok iyi birer koç olabileceklerine de inanıyorum. Ama ilk günden değil!

Bir diğer ara notu ise David Blatt’e açmak istiyorum. Her ne kadar kendisi Amerikalı olsa da kariyeri yönünden bir Avrupalı koç olarak kabul edilmelidir. Blatt’in Cavs’te ne yapacağını merak ve heyecanla bekliyor(d)um. Gerçi sonradan değişen durumlar (LeBron, Love) normalde bir koç için bulunmaz nimet olabilecekse de, Cleveland’ın bir anda gelişmekte olan takım kimliğinden sıyrılıp hemen ve mecburen başarıya odaklanmış bir takım hâline dönüşmesi Blatt için çok da iyi sonuçlar vermeyebilir.

Son olarak sezonu doğrudan etkileyen bişey gibi görünmese de gerek takaslara gerekse yeni kontrat arayacak oyuncuların kontratlarına ve dolayısıyla sezon içi performanslarına yapabileceği etki sebebiyle altı çizilmesi gereken bir konu da özellikle yeni televizyon anlaşmalarıyla beraber ligin gelirlerinin oldukça yükselmiş olması. Bu bağlamda özellikle 2015 ve 2016 yazları alışık olduğumuz offseasonlardan oldukça farklı gelişebilir.

Herkese sağlıklı ve çok keyifli bir NBA sezonu dilerim.