Konya’da Türkiye’nin kazanarak mutlu sona ulaştığı U18 Avrupa Şampiyonası’nın ardından turnuvada ön plana çıkan oyuncularla yapacağımız röportajlar Geleceğin Yıldızları bölümünde olacak. Zaten turnuvadaki Türk oyuncuların hemen hemen hepsinin profillerine buradan ulaşabilirsiniz. Onun dışında bazılarıyla yaptığımız röportajlarda yine GY bölümünde var.
3 bölüm halinde turnuvada ön plana çıkan 15 oyuncu hakkında notlarımı sizlerle paylaşacağım. İlk yazıyla başlayalım…
Dragan Bender (PF, 2.11M, Maccabi Tel-Aviv, Hırvatistan, 17.11.1997)
Turnuvanın açık ara en büyük potansiyeline sahip olan oyuncusu, Dragan Bender’di. Nikola Vujcic’in akademisinde basketbola başlayan ve geçtiğimiz günlerde de Vujcic’in takım menajerliğini yaptığı Maccabi Tel-Aviv ile 4+3 yıllık sözleşme imzalayan Bender, onu izleyen birçok NBA scoutunu büyüledi. Üstelik Bender, henüz daha 17 yaşına bile girmedi ve turnuvanın yaş olarak en genç 2. oyuncuydu. Bender hakkında çok izledikten sonra şöyle düşündüm:
Herhalde laboratuvara gidip basketbol oyuncusu yaratmak istesem, Dragan Bender’den daha iyisini yapamazdım.
2-3 sene önce de adını Bender’in sık sık scoutlar telaffuz ediyordu fakat ben ilk kez onu geçen yaz Kiev’deki U16 Avrupa Şampiyonası’nda izleme fırsatı bulmuştum. Orada da çok yetenekli ve potansiyelli bir oyuncuyum diye bağırıyordu fakat hep bir şeyler sanki eksik gibiydi. Fakat Bender performans olarak bu kez Konya’da domine etti, hem de ondan yaşça büyük oyunculara karşı. Özellikle de Litvanya maçı unutulacak cinsten değil, o maçı canlı izlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Sabonis gibi ’96 jenerasyonun önemli ismi ve birkaç da yine iyi seviyede uzuna sahip olan Litvanya’ya karşı Bender durdurulamaz bir oyuncuydu: 34 sayı (13/19 saha içi isabet), 14 ribaund, 2 asist, 2 top çalma, 2 blok ve tüm bunları yaparken hiç top kaybı yapmadı. Özellikle de bu maçta Bender’i çok agresif, her ribaundu isteyen, boyalı alanda etkili gördüm. Şut silahı var fakat U16 seviyesindeki gibi tabiri caizse inceliğinden korkup, üçlük çizgisinin etrafında dolanan bir oyuncu yok artık. Tüm bunların üzerine sahip olduğu ceza şutu zaten çok büyük bir artı oluyor.
2,10 uzunluğunda, yaklaşık 2,20 kulaç uzunluğuna sahip; şut atabilen, oldukça akıllı, neredeyse oyun kurucularda olan pasör yönü, saha görüşü ve takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama yeteneği olan bir oyuncudan bahsediyoruz. Savunmada şu anda ince olmasına rağmen uzun kollarıyla her yere ulaşabiliyor ve çember savunması, blok yeteneği de muazzam (turnuvada maç başına 2,2 blokla en çok blok yapan oyuncuydu). Bir uzundan 16 yaşında daha ne istersiniz ki?
En sevdiğim özelliklerinden birisi de birincisi burada, ikincisi de şurada görebileceğiniz şey. Yine üçüncüsü burada ve dördüncüsü şurada da…
Ne mi? Hemen açıklayayım: 2,10 boyundaki bir uzununuz, topu blokladıysa veya ribaundu aldıysa, direkt kafasını kaldırıp dribling yapmadan tam saha ileride koşan oyuncuyu görmesi ve asisti yapması. Veya topu sürmeye devam ederek yine aynı oyuncuya asisti yapması. Sizce de müthiş bir şey değil mi? 🙂
Bender’in imzaladığı kontrat 4+3 yıllık ve son yılında 1 milyon dolarlık NBA çıkışı var. 2016 yılından itibaren draft’a girebilecek ve Konya’daki çoğu NBA personelinin düşüncesi, onun eğer ki ciddi sakatlık veya kariyerinde büyük bir düşüş olmazsa, lotaryadan seçileceği yönünde.
MAÇ SAYISI | DAKİKA | SAYI | RİBAUND | ASİST | TOP KAYBI | BLOK |
9 | 29.0 | 14.4 | 10.4 | 4.9 | 1.7 | 2.2 |
Federico Mussini (PG, 1.83M, Reggio Emillia, İtalya, 12.03.1996)
Federico Mussini, turnuvanın en dikkat çeken oyuncularından birisiydi. İtalya’da 2 önemli forvetin sakatlığından dolayı turnuvada yer alamaması, önemli uzunlarının da Amerika’da turnuvalarda olması nedeniyle iş tamamiyle Mussini ve bir diğer takım arkadaşı Flaccadori’ye (ikinci yazıda bahsedeceğim), yani iki dış oyuncuya kaldı. Turnuvayı maç başına 22.6 sayıyla tamamlayan Mussini, bu alanda turnuvanın lideriydi (turnuvanın en çok top kullanan oyuncusu da Mussini). Konya’da turnuvanın en iyi beşine de seçilen Mussini’nin önümüzdeki sezon Reggio Emillia’da point guard pozisyonunda back-up olması bekleniliyor. Bir diğer opsiyonda Amerika yani, NCAA olabilir ancak kaynaklar bunun pek mümkün olmadığını söylüyor.
Mussini fiziksel açıdan iyi bir vücuda sahip değil, çok ince ve kısa ancak temastan da pek kaçan bir yapısı yok. Elit seviyede bir point guard’ın sahip olması gereken uzunluğa sahip değil ve çok küçük kalıyor. FIBA kaynaklarına göre boyu 1.90 gözükse de, bu pek doğru değil ve benim öğrendiğim Mussini’nin ayakkabısız boyu 1.83. Bu yaştan itibaren artık herhangi önemli bir uzama olmayacaktır. A Takım seviyesine geçişinde en önemli faktör, fiziğini geliştirip/geliştiremeyeceği olacak.
Açık alanda durdurulması zor bir oyuncu olan Mussini, çok çabuk bir oyuncu ve basketbol zekasıyla da dikkat çekiyor. Her ne kadar pasör yönünü bu turnuvada pek fazla rolünden dolayı gösteremese de (zaten İtalya turnuvanın maç başına takım halinde en az asist yapan 3. Takımıydı) ben Mussini’nin A Takım seviyesinde iyi bir oyun kurucu olacağını düşünüyorum. En büyük artısı da ritmini bulduğunda şutu diyebilirim herhalde. Maç başına 7 üçlük kullanmasına rağmen %42.9 isabetle turnuvanın en isabetli üç sayı atan oyuncularından birisiydi. Özellikle de Fransa maçında gösterdiği 33 sayılık (6/9 üçlük) performans, son senelerde U18 seviyelerinde gördüğüm en etkileyici performanslardan birisiydi.
NBA potansiyeli çok az fakat turnuvada açık ara izlemesi en zevkli oyunculardan birisiydi. İtalya’ya karşı oynayan her takım ilk önce onu, daha sonra da Flaccadori’ye önlemler aldı, en iyi savunmacılarını verdi ancak çoğu takım bunda yani “Mussidori” ikilisini durdurmakta başarılı olamadı.
MAÇ SAYISI | DAKİKA | SAYI | RİBAUND | ASİST | TOP KAYBI | TOP ÇALMA |
9 | 32.1 | 22.6 | 4.0 | 2.1 | 2.4 | 1.4 |
Vasileios Charalampopoulos (F, 2.04M, Panathinaikos, Yunanistan, 06.01.1997)
Bir yaş küçük olmasına rağmen, Charalampopoulos da turnuvada göz dolduran isimlerden birisiydi. Bu sezon Panathinaikos A Takımı ile de birkaç maçta şans bulan genç oyuncu, Yunanistan’ın yarı finale çıkmasındaki en büyük pay sahiplerinden birisiydi. Turnuvada Yunanistan takımının sayı, ribaund, asist ve blok istatistiklerinde lideri olan Charalampopoulos, turnuvanın aynı zamanda bence en verimli oyuncularından birisiydi. Kariyerine profesyonel olarak Panathinaikos’ta devam etmesi beklenen genç oyuncu, 1-2 sene içerisinde A Takım seviyesinde daha ciddi sorumluluk ve roller almaya başlayacaktır.
Fiziksel açıdan oldukça güçlü ve iyi bir vücuda sahip olan Yunan forvet, her iki forvet pozisyonu için de iyi bir uzunluğa sahip. Solak oyuncu Avrupa standartlarına göre vasat bir atlet ve açıkçası onun hakkındaki en büyük soru işareti, daha fazla kilo almaya devam edecek mi? 2,04 boyunda olan oyuncunun son Basketball Without Borders’ta tartıldığında kilosu 101 olarak çıkmıştı.
Pozisyonu 3 mü olacak, yoksa 4 mü? Bu da önemli bir soru işareti, keza şu anda 3,5 numara gibi duruyor Charalampopoulos fakat ben bir 3 numarayı savunabilecek ayak çabukluğuna sahip olduğunu düşünmüyorum. Biraz daha zaman ilerledikçe daha net bir şekilde 4 numara pozisyonuna kayacaktır.
Hücumda çok yönlü bir oyuncu diyebilirim. Şutu var, potaya penetresi var, sırtı dönük oyunla hem kendi skor üretebiliyor, hem de takım arkadaşlarını besleyebiliyor. Basketbol IQ’sü yüksek. Savunmada olduğu gibi oyunun diğer tarafında da çok iyi ribaundçu ve fiziğini kullanarak, ribaund sezgisiyle de birlikte rakiplerinden maç başına 3 hücum ribaundu aldı (bu alanda turnuvanın beşincisi.)
Belki bir NBA potansiyeli olmasa da, ilerleyen yıllarda üst seviyede iyi bir sistemde çok iyi bir parça olacaktır.
MAÇ | DK | SAYI | RİBAUND | ASİST | TOP KAYBI | BLOK |
9 | 36.6* | 18.3 | 10.0 | 3.2 | 2.2 | 1.6 |
*: Maç başına 36.6 dakikayla Charalampopulos turnuvanın maç başına en fazla süre alan oyuncusu oldu.
Stefan Lazarevic (F, 2.00M, Kızılyıldız, Sırbistan, 20.08.1996)
Öncelikle şunu belirtmek lazım, Sırbistan turnuvanın en yetenekli takımlarından birisi değildi. Türkiye/Hırvatistan’a nazaran üst seviyeyi zorlayacak çok az potansiyelleri olduğunu düşünüyorum. Fakat Sırp takımı ne oynadığını bilen, çok düzenli ve disiplinli bir takım. Belkide en yetenekli kısalarından birisi olan Nikola Kocovic’i koç sisteme uymadığı için kadroya almamış.
Bahsedeceğim oyuncu Lazarevic ise bu sistemin çok önemli bir parçası. Turnuvanın en yetenekli veya en potansiyelli oyuncularını sıralasak, ilk 10’a belki zor girer fakat çok iyi bir rol oyuncusu. Lazarevic oldukça iyi bir savunmacı, çok sert ve mücadeleci bir yapısı var. İyi zıplıyor ve çok güçlü bir vücuda sahip. Şutu yok denilecek seviyede fakat topsuz oyunda çok etkili ve araya vücudunu da koyarak skor bulmanın yolunu buluyor. Çok iyi bir ribaundçu olduğunu da söylemek mümkün, elbette yine fiziğinin avantajıyla.
Mutlaka Eurocup seviyelerindeki takımlara iyi bir rol oyuncusu olacaktır fakat Euroleague seviyesine çıkmasını bence 3 şey belirleyecek:
- Şutunu geliştirmesi, en azından tehdit yaratması
- Daha çabuklaşması
- Biraz daha 3 gibi, dışarıdan da oynayabilmesi (çünkü boyu 2,00m civarı, 4-5 pozisyonlarını oynaması biraz zor)
MAÇ | DK | SAYI | RİBAUND | ASİST | TOP KAYBI | TOP ÇALMA |
9 | 30.9 | 13.1 | 7.9 | 1.3 | 2.2 | 1.4 |
Egemen Güven (C, 2.10M, Pınar Karşıyaka, Türkiye, 25.09.1996)
Egemen hakkında detaylı bir profil geçtiğimiz sene U18 Avrupa Şampiyonluğunun ardından yazmıştım. Bu turnuvada Türkiye’nin şampiyonluğunda önemli bir rol oynadı ve MVP ödülünü de bence hak etti. Önümüzdeki sezon Karşıyaka’da devam edecek mi, yoksa özellikle de Konya’da onu çok beğenen kolej takımlarından gelen tekliflerden birisini seçip, Amerika’nın yolunu mu tutacak, henüz belli değil. Karşıyaka ile profesyonel bir kontratı yok ve muhtemelen bu ayın sonunda Egemen’in geleceği belli olacaktır.
Her şeyden önce bu turnuvada bazı maçlarda o kadar çok kolay sayı bulabildiğini gösterdi ki, izleyenleri büyüledi. Zoran Nikolic gibi 2,10; oldukça güçlü fiziği olan Karadağ’a karşı 25 dakikada yaptığı 28 sayı+10 ribaundluk istatistik, onun da bu turnuvanın seviyesinin biraz üstünde bir yetenek olduğunu kanıtlayan cinste. Uzun kolları (yaklaşık 2,20 kulaç uzunluğuna sahip) ve koordinasyonu müthiş. Potanın etrafında U16 seviyesine göre repertuarını genişletmiş ve bir şekilde skor yapmanın yolunu buluyor, her şeyden önce artık daha agresif ve patlayıcı. Sahayı çok iyi koşuyor ve Avrupa standartlarına göre iyi bir atlet olduğu da söylenebilir.
Savunma kısmında ise elbette güçlendiğinde ve vücudu olgunlaştığında, daha komple bir oyuncu olacaktır. Şu anda kesinlikle çok iyi bir blokçu olduğu söylenebilir. Kendisinden çok daha güçlü fizikteki oyunculara karşı biraz zorlanması da gayet normal, vücudu hala gelişiyor…
Benim onunla ilgili tek şüphem, umarım ki vücuduna iyi bakar. Özellikle de dizlerine. Çok önemli bir NBA gözlemcisinin onunla ilgili benimle paylaştığı görüşüne katılıyorum:
Eğer ki dizlerinden yana veya da genel olarak ciddi, kronik bir sakatlık problemi yaşamazsa, kesinlikle NBA’de uzun süre kariyeri olabilecek bir potansiyel. İyi senaryoda genç Pau Gasol’ü bile hatırlatmıyor değil. Bender’e bakarsan, oyunda hep dik duruyor. Fakat Egemen oyun durur durmaz, elleriyle dizlerini tutuyor ve bu dizlerinin zayıf olduğuna, aynı zamanda çok da çabuk yorulduğuna işaret.
MAÇ | DK | SAYI | RİBAUND | ASİST | TOP KAYBI | BLOK |
9 | 22.8 | 13.8 | 6.9 | 0.7 | 1.1 | 1.8 |
Halil Can Pelister – twitter.com/HCanPelister