Dün finalde Sırbistan’ı yenerek Konya’da düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası’nda Genç Erkek Milli Takımımız mutlu sona ulaştı.
Final maçını zaten herkes izledi, konuştu, maçın ardından yorum yaptı. Her şey ortada. Çeyrek finalle birlikte Konya halkının da salona gelmesiyle birlikte takım, çok daha takım gibi oynadı ve bu kadar yetenekli oyuncular takım gibi oynayınca sonuçta şampiyonluk oldu. Burada elbette staff’ın büyük çabası ve emeği göz ardı edilemez. Bosna yenilgisinin ardından Yunan maçı direkt galibiyetle reaksiyon vermek, daha da önemlisi Sırbistan karşısında çeyrek final öncesi dağıldıktan sonra ilk önce Letonya gibi sert ve savaşçı takımı yenmek, ardından turnuvanın en yetenekli takımlarından Hırvatistan’ı ve fark yediğin Sırbistan’a finalde fark atmak, büyük iş.
’96 ve ’97 jenerasyonunun oynadığı U16 ve U18 Avrupa Şampiyonalarını kazandık. Şunu net bir şekilde söylemek lazım: ’96 jenerasyonunda Avrupa’da en yetenekli oyunculara sahibiz.
Türkiye son 3 yılda U16, U18 (2 kez) ve U20 seviyelerinde şampiyon oldu. U18 Avrupa Şampiyonası’nda da 2 sene üst üste kazanan Yugoslavya ile birlikte ikinci takım olduk. Şu takımda bırakın ilk 12 oyuncuyu, kadroya giremeyen oyuncular bile Türk basketboluna uzun yıllar hizmet verecek yetenek ve potansiyelde.
Başarıda emeği geçen oyuncularla birlikte uzun zamandır çalışan ekip başta koç Ömer Uğurata, takım menajeri Orhan Demirel, asistan koçlar Hasan Serbest, Gökmen Güner, Ozan Havuzlu, masör Hüseyin Ali Er, doktor Sinan Üstündağ ve isimlerini buraya sığdıramayacağım bütün herkesin emeğine sağlık.
Ben de turnuva boyunca Konya’daydım. İyi niyetle bazen hata yaptıysak affola. İlerleyen günlerde çok daha kaliteli içerikle karşınızda olma dileğiyle, şimdilik bana müsaade…
Halil Can Pelister – twitter.com/HCanPelister