Samsun’da U18 Avrupa Şampiyonası’nın ilk yarı final maçında bu akşam üstü Almanya ile Litvanya karşı karşıya geliyor. Bu maç aynı zamanda potansiyellerin çarpışması anlamına da geliyor…
Almanya, Millilerimizin de bulunduğu B Grubu’nu sorunsuz geçerken iki kritiğe yakın mücadele ter döktü. Yunanistan’ın kapalı ve rakibini çemberden uzaklaştıran alan müdafaasına karşı üç çeyrek boyunca zorlanırken son çeyrek tempoyu arttırarak kendi basketbollarına dönmüş ve çözüme ulaşmışlardı. Üçüncü maçta Millilerimiz karşısında bütün oyunu önde götürmelerine rağmen Berke Atar (1999) – Eray Akyüz (2000) ile başlayan uyanışımızla nefesimizi enselerinde hissetmişlerdi. Ama o günde Almanya’yı durduran olmadı. Zaten ilk maçlarında Finlandiya’yı farklı mağlup etmeyi başarmışlardı.
Kulüpleri Zalgiris ve Mega Leks’de gelişim ivmelerini sürdüren yıldızları İsaiah Hartenstein ve Kostja Mushidi gibi oyuncularından beklenene yakın katkı alan Almanya’nın oyununu mükemmelleştiren iki oyuncu ve beraberinde getirdikleri artılarda var. Oscar Leon Da Silva’nın atletizm ile getirdiği enerji ve buna bağlı katkılar ile Ferdinand Zylka’nın iki numaradan verdiği yüzdeli dış şut katkısı ile oyunu açan başarılı performansı panzerlerin performansını kusursuzlaştırıyor. Nelson Weidemann gibi kenardan enerjiyle gelen diğer oyuncularda bu performansın bir diğer sebepleri.
Almanya birkaç duruma uygun profildeki oyuncu kadrosu ile potansiyelini gerçek manada yansıtan işler yapıyor olması İspanya karşısında çeyrek finalde de değişmedi. Oscar da Silva’nın 6 hücum ribaundu üreterek bulduğu 17 sayı takımına skor liderliği etmesini sağlarken, oyuna boyalı alandan hükmeden ve rakibini atletizmi ile sindiren Almanlar, yarı finale sağlam bir adım atmayı başardı.
Litvanya Baltık’taki komşusu Letonya karşısında aldığı galibiyet ile C Grubu’na iyi bir başlangıç yaparken başına bela açabilecek bir mağlubiyetle Bosna karşısından boynu bükük ayrıldı. Kısa pozisyonundaki oyuncularından beklediği verimi alamadığı bu maçın ardından sorunun teşhisini doğru yapan Litvanlar Arnoldas Kulboka ile Arnas Velicka (1999)’yı uyandırarak uzatma sonunda İsrail’i mağlup etti ve Bosna’nın da Letonya’ya mağlup olmasının ardından komşu kıyağı ile grubunu lider tamamlamayı başardı. Saski Baskonia oyuncusu Tadas Sedekerskis gibi önemli bir komple silaha sahip olan Litvanya, Tadas’ı çember altında müthiş bir şekilde tamamlayan Gytis Masiulis ile çift haneli ortalamalarla katkı aldığı iki ismi bulmuş durumda. Tadas’ın yüzü dönük kendine yaratan sırtı dönük eşleşme bozan komple hücumunu, Gytis’in sırtı dönük yaratıp yüzü dönük nokta statik şutu ile kombinleyen Litvanyalılar kısalarını da devreye sokmuş durumda. Özellikle 1999 doğumlu Arnas Velicka’nın organizasyonun seviyesini yükselten zekası ve oyunu açan pasörlük becerisi ile Arnoldas Kulboka’nın kısa pozisyonlarından verdiği skor katkısı hücumdaki bir çok problemi şimdilik aşmış gözüküyor.
Müthiş bir oyun disiplinine sahip olan ve fiziksel durumu turnuvanın üzerinde gözüken Rusya, harika bir son çeyrek oynamasına rağmen son hücumda Arnas Velicka’nın çemberi görmesine engel olamamıştı. Bazı pozisyonlarda oyuncunun rahat şut atmasına gerek kalmaz, çemberi görse yeter ya; Velicka’da o misal, yarı sahaya yakın bir noktada çemberi gördü ve isabeti bularak takımını yarı finale taşıdı.
Yarı finalin bu güzel eşleşmeye sahne olması bizim açımızdan mutluluk verici. Avrupa basketbolunun en eski ekollerinden Litvanya ile jenerasyonunun en potansiyelli oyuncularından bazılarına ev sahipliği yapan Almanya’nın karşılaşması, yukarı da ismini yazdığımız potansiyellerin de çarpışması anlamına geliyor. Şahsi fikrim Litvanya’nın oyunu dengeleyebilecek bazı unsurlara sahip olduğu yönünde. Litvanya’nın fiziksel olarak ortaya koyabileceği sertliğe Alman kısaların çözüm üretmede gösterecekleri kararlılığın seviyesi bu maçın sonucunu etkileyecek unsurlar arasında yer alıyor. Keyifli bir maç bizi bekliyor!