4- Maccabi’nin geri dönüşü
Bir basketbol tutkunu olarak sezon içinde beni en çok mutlu eden şeylerden biri de Maccabi’nin yeniden varlık göstermesi oldu. Playoff yarışını son haftalara kadar kovalamaya devam ettiler. Rakiplerine göre düşük olmayan bir bütçeyle ama eksikleri çok bir takımla yola çıkmış olmalarına rağmen önemli bir mücadele verdiler. Maccabi kulübü, başarılardan ya da başarısızlıklardan bağımsız olarak Avrupa basketbolu için büyük anlamlar içeriyor. Ve geçtiğimiz yıllardaki hayal kırıklığı yaratan oyunu sadece İsrail basketbolu açısından değil, tüm Avrupa açısından bir kayıptı. Neven Spahija çalışması oldukça zor bir yönetimle iyi bir sezon çıkardı. Eski şampiyon Maccabi’nin yeniden hayata ve oyuna döneceğini gösterdi. Gelecek sene daha büyük işler yapabileceğini kanıtladı. Şimdi sıra yönetimde.
5- Saras ve Zalgiris’in yaptıkları
Zalgiris Kaunas ve Saras’a özel bir paragraf açmadan sezonun artı beşini bitirmemiz düşünülemezdi. Zalgiris Kaunas tam anlamıyla harika bir sezon geçirdi. Birçok basketbol otoritesi geçen seneden kazandıkları ivmeyi bu sene de sürdüreceklerini bekliyordu belki ama sezonu ligin beş gediklisinin hemen ardında altıncı bitireceği ihtimalini çok kişi konuşmuyordu. Üstelik Fenerbahçe’yi, Panathinaikos’u, CSKA’yı birer kez yenmeyi başardılar. Hatta Final Four için playoff mücadelesine çıkacakları Olympiacos’u iki maçta da geçmeyi bildiler. Saras normal sezonda en parlak koç performansını gösteren isim oldu. Takımını da başaltı takımlar arasında önemli bir noktaya taşıdı. Bunu da çok ilginç bir şekilde yaptı. 42,2% üçlük yüzdesiyle ligin en iyi üçlük atan üçüncü takımı olmasına rağmen Zalgiris aslında ligin en az üçlük deneyen takımı. En yakın Maccabi’den 62 az üçlük denedi. En çok üçlük deneyen PAO’dan ise tam 259 az denemede bulunmuş. Az atıyorlar ama yüksek yüzdeyle sokuyorlar. İkili oyunları, boyalı bölgeyi ve penetreleri birinci opsiyon olarak kullandılar bunu da muhteşem yaptılar. Böylece çok az kullandıkları üçlüğü çok ölümcül bir silaha dönüştürebildiler. Pangos harika bir sezon geçirmiş olsa da aslında ellerinde bir süper yıldız olmadan bu başarıyı yakaladılar. Micic’ten, Milaknis’den çok değerli katkılar alarak her parçasını çok verimli kullanarak buralara kadar geldiler.