Sırp yıldız Milos Teodosic hazırlık döneminde yaşadığı sakatlık sebebiyle Dünya kupasında forma giyemeyecek. Teodosic’in turnuvada forma giyemeyecek olması farklı fikirlerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Kimileri Teodosic’in yokluğunun Sırbistan için daha iyi olduğunu çünkü takımın Bogdanovic/Jokic temelinde daha dengeli olacağını iddia ediyor. Kimileri Teodosic’in ne olursa olsun Sırbistan milli takımı için vazgeçilmezlerden biri olduğunu iddia ediyor. Öncelikle belirtmemiz gereken şey, Teodosic’in yokluğunun turnuvanın seyir zevkini ciddi oranda kötü etkileyeceği. Onun yaratıcılığını Sırbistan aramasa bile basketbolseverler olarak bizler arayacağız.
Sırbistan için milli takım kavramı her zaman özel oldu. Oyuncular, vatandaşlar, medya… Kalinic olayında olduğu gibi Sırbistan milli takımına dönem dönem politika mevzuları da dahil oldu. Ancak oyuncuların milli takımı benimseyişleri ve birlikte oynamaktan keyif alan tavırları göz önüne alınınca 2010 sonrası Sırbistan jenerasyonunu, Arjantin’in birlikte oynamaktan büyük keyif alan efsane “altın jenerasyonu”na benzetiyorum. Arjantin’in altın jenerasyonunda temelde Manu Ginobili, Andres Nocioni, Fabricio Oberto, Luis Scola dörtlüsü vardı ve bu isimlere farklı dönemlerde Pepe Sanchez, Carlos Delfino, Pablo Prigioni gibi önemli oyuncular eşlik etmişti. Sırbistan’da da 2010 Dünya kupasında bu yana önemli değişiklikler oldu. Krstic’in yerini Jokic aldı, Savanovic’in rolünü Bjelica aldı ve daha birçok önemli değişiklik yaşandı. Ancak değişmeyen tek şey 2010’dan beri takımın liderliğini Teodosic’in yapıyor olması.
Teodosic liderliğinde 2010 Dünya kupasını dördüncü sırada bitiren Sırbistan, 2014 Dünya kupasında ikinci, 2015 Avrupa şampiyonasında dördüncü, 2016 Rio Yaz Olimpiyat Oyunlarında ikinci oldu. Bu başarıların hepsinde takımın lideri Teodosic’ti. 2017 Avrupa şampiyonasına Teodosic, Bjelica, Jokic gibi yıldızlarında yoksun biçimde gelen Sırbistan Bogdan Bogdanovic önderliğinde turnuvayı ikinci sırada tamamladı. Bu turnuva Sırbistan’ın artık Teodosic olmadan da yolunu bulabileceğini herkese gösterdi. Bogdanovic Sırpların yeni lideri olma konusunda en önemli aday.
Her ne kadar Teodosic’in yokluğunun Sırbistan’a belli açılardan avantaj sağlayacağı doğru olsa da iki kez Amerika Birleşik Devletleri’ne final kaybetmiş bir takımın yıllardır altın madalyaya hasret çekerek turnuvaya gelirken Teodosic’ten yoksun olması can sıkıcı durum. Ayrıca Sırbistan’ın koçu Aleksandar Djordjevic’in Milos ile olan özel ilişkisi biliniyor. Bu ikili önümüzdeki sezonlarda Virtus Bologna’da da beraber çalışacak. Yani bir yandan en güvendiği oyuncuyu kaybetmiş oldu Djordjevic. Bogdan Bogdanovic/Nikola Jokic ikilisinin etrafına kurulu Sırbistan’ın hazırlık döneminde sergilediği etkileyici performansa ve takımın Dünya kupasında en önemli üç favoriden biri olarak gösterilmesine rağmen bir ruhani lider ve tecrübe kaynağı olarak Teodosic’i arayacağını düşünüyorum. Parkede fazla aramasalar bile zihinsel olarak arayacaklar. Ayrıca yıllardır Sırbistan mili takımı için ter döküp sürekli altın madalyanın kıyısından dönen Teodosic’in Amerika Birleşik Devletleri kadrosunun bu kadar dağınık olduğu ve Sırbistan’ın ciddi anlamda şampiyonluğun büyük favorilerinden olduğu turnuvada forma giyememesini adaletsizlik olarak nitelendiriyorum.