LeBron demişken…
LeBron James’in kararı ve serbest oyuncular
LeBron James bu yaz açık ara ne yapacağı en çok merak edilen oyuncu. İki sebepten: Birincisi gerçekten kararının ne olacağının tahmin edilemiyor olması, ikincisi ise -Cavs’te kalma seçeneği hariç- nereye giderse gitsin, ligdeki tüm dengeleri değiştirebilecek belki de en önemli oyuncu olması. Seçenekler Cavs’te devam etmek (kalacağına dair fazla bir beklenti yok sanki NBA çevrelerinde, ki ben de düşünmüyorum kalacağını), Rockets’a takas olmak (Houston’a katılmak isteyebilir ama free agent olarak gidebileceği mantıklı bir senaryo yok), Lakers veya Sixers gibi cap boşluğu olan (veya kolayca açabilecek) genç ama potansiyelli bir takıma gitmek. Başta Celtics ve Spurs olmak üzere dedikodusu çıkan diğer takımlar ise salary cap mekaniği açısından biraz fazla uzak ihtimaller..
Bu yaz LeBron dışında serbest kalacak veya oyuncu opsiyonunu kullanmayıp serbest kalabilecek başka önemli oyuncular da var. Chris Paul ve Kevin Durant gibi takım değiştirmesi beklenmeyenleri bir kenara bırakırsak Paul George, DeMarcus Cousins ve belki DeAndre Jordan gibi oyuncular çok konuşulacaklar. Bunların dışında doğru takım ve doğru rolde önemli katkılar verebilecek J.J. Redick, Isaiah Thomas, Kentavious Caldwell-Pope, Will Barton, Tyreke Evans, Derrick Favors gibi oyuncuların kulüp değiştirme olasılıkları az değil.
Kulüp değiştirmeleri kararı kendi ellerinde olmayan oyuncular var bir de, Restricted Free Agents yani sınırlı serbest oyuncular…
Sınırlı serbest oyuncular (RFA) demişken…
Yolcu değilim, olabilirim!
Serbest oyuncu olmak için kötü bir yaz dedik ama sınırlı serbest oyuncular (RFA) için daha da kötü bir yaz olacak. Öncelikle kendi takımlarının çoğu -kendilerine özgü sebeplerle- kontratlarda cimri davranıp, nispeten düşük kontratlar vermeye çalışacaklardır. Normal şartlarda, böyle durumlarda RFA’ların en büyük kozu diğer takımların teklif edebileceği offer sheet’ler (kontrat teklifi – kendi takımlarının kabul edip, aynısını verme hakkı var) olurdu. Ancak 2018 yazında offer sheet vermeye niyetli takım sayısında önceki yıllara göre ciddi bir azalma olacaktır.
RFA’lar arasında maksimum kontratı almaya daha yakın duran isimler Nikola Jokic ve Aaron Gordon olacakmış gibi görünüyor. Aslında bu isimler de dahil olmak üzere başta Clint Capela ve Zach LaVine olmak üzere hemen her takım elindeki sınırlı serbest oyuncuyu maksimum kontratın olabildiğince altında tutmaya çalışacak. Burada sorun bazı oyuncular için takımlarının finansal problemleri (Nurkic ve Capela gibi) bazı oyuncular için ise kendi sakatlık geçmişleri (LaVine gibi) olacaktır.
Bunların dışında Julius Randle takımının diğer opsiyonlarını açık tutma niyeti sebebiyle beklediği kontratı alamayabilir. Marcus Smart ve Rodney Hood gibi kimi RFA’lerin talep edecekleri para ile takımlarının vermeye niyetli oldukları arasında ciddi farklar olabilir. Bir de kendini iyi bir kontrat almak için yeterince ispatlayamamış, potansiyelli ama şu aşamada küçük bir kontrattan fazlasını alamayacakmış gibi görünen Elfrid Payton, Dante Exum gibi oyuncular var. Bu oyuncular üç yıllık hesaplı bir kontrata razı olmakla qualifying offer’ı (QO) alıp, kendilerini ispatlaya çalışmak arasında tereddütte kalacaklardır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer detay ise cap boşluğuna sahip olan veya boşluk açabilecek takımların çoğunun aynı zamanda draftta üst sıralardan seçim yapacak olmaları. Biraz önce draft konusunda bahsettiğim şekilde bu takımların çoğunun draftın yetenek dağılımı gereği uzun oyunculara yönelmeleri bekleniyor. Bu durum RFA sınıfındaki özellikle uzun oyuncuların bu yaz özelinde biraz daha dezavantajlı olmalarına sebep olacaktır.
Toparlarsak RFA oyuncuların temel seçenekleri şunlar olacaktır:
- Takımlarından gelen ilk teklifi beklentilerinden düşük olsa da kabul edebilirler.
- Risk alıp, piyasaya güvenerek daha iyi bir kontrat arayabilirler.
- O da olmazsa cap boşluğu olmayan bir takımı devreye sokup, kendi takımlarını sign&trade’e ikna etmeye çalışabilirler.
- Hiçbiri olmazsa qualifying offer’ı (QO) alıp, gelecek sezon sınırsız serbest olabilirler.
Ancak bu sonuncu seçenek Nerlens Noel fiyaskosundan sonra çoğu oyuncu cazip bir rota gibi görünmeyecektir.
Yukarıdaki seçenekleri farazî bir örnek ile sayısallaştırırsak: Julius Randle Lakers’tan dört sene 114 milyon dolarlık maksimum kontratı almayı hayal eder. Ama daha gerçekçi olarak dört sene 80 milyon dolara da tav olacaktır. Başka planları olan Lakers kendisine en fazla 4 sene 60 milyon dolar teklif eder. Julius kabul etmez. Menajeri Dallas’a, Phoenix’e vs. gider… Dallas kendisine dört sene 90 milyon dolar teklif eder. Mutlu son! Dallas’ın başka planları vardır, Phoenix uzun süreli kontrat vermekten kaçınır vs. hiç kimse bir teklifte bulunmaz. Lakers önceki teklifini geri çeker. Yaz biter Randle 5,5 milyon dolarlık QO’yu alır. Gelecek sezon sakatlanırsa veya rotasyon dışına itilirse değeri iyice düşer. Mutsuz son!
Her bir RFA oyuncu için bütün bu olasılıkları düşününce, özellikle menajerler ve GM’ler arasında kıyasıya bir tür “kontrat pokeri” oynanacağını söyleyebiliriz. Sınırlı serbest oyuncular bir yandan takımlarını, kendilerine iyi bir kontrat vermeleri gerektiğine ikna etmeye çalışırken öte yandan da cap boşluğu olan takımlarla flört edip yüklü birer offer sheet koparmaya çalışacaklardır.