2014-2015 NBA Sezonu İncelemeleri: Milwaukee Bucks

bucksprev

 

‘Vasat Takım’ olarak Uzun yıllar boyunca mutlu mesut yaşayan Bucks, sonunda üzerindeki ölü toprağını attı ve yeniden yapılanmaya gitti. Bu yapılanmanın ilk aşaması olarak ellerindeki eski yapı taşlarının çoğundan kurtuldular. 2 sene önceki kadrodan bugüne sadece Ersan İlyasova,Larry Sanders ve John Henson kaldı.Geçen sene lotaryanın sonundan takıma kattıkları Greek Freak lakaplı Giannis Antetokounmpo beklenenin üzerine çıkarak gelecek için takımın merkez parçalarından biri haline geldi. Larry Sanders kafayı sıyırırken, Henson özellikle geçen sene yakaladığı çıkışla önemli bir parça olabileceğinin sinyalini verdi. Özellikle oyunun hemen her alanına katkı verebilmesi çok değerli Bucks için. Üzerine bir de bu sınıfın en önemli bir kaç potansiyelinden biri -azımsanamayacak bir kitle için en önemlisi hatta- Jabari Parker‘ı draft ederek ileriye doğru bir vites daha attılar. Bu tarz yapılanma hikayelerine çok kez şahit olduğum ve hepsinin olumlu bitmediğini bildiğim için henüz net bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak doğru hamleleri yapabilirlerse uzun yıllar sonra Bucks’ı güzel seneler bekliyor olabilir. Bu yaz sezonunu da boş geçmediler tabii ki.

Gidenler:

Carlos Delfino&Serbian Beast: Clippers’la yapılan takas sonucunda önemli kanat oyuncularından biri olan Carlos Delfino, Los Angeles yolunu tuttu. Delfino sistem içerisinde çok fazla katkı verebilecek bir oyuncu ve bu yüzden Clippers için gayet değerli bir parça oldu. Ancak henüz yapım aşamasında olan Bucks için feda edilebilecek bir parçaydı. Bu takasta Delfino’ya Miroslav Raduljica da eşlik etti. Gerçekten vasatın hafif üzeri bir sene ve iyi bir Dünya Kupası sonrasında Raduljica için yapılan güzellemeleri okuduktan sonra katatonik felç olmanın ucundan döndüm. Sanki yeni bir oyuncuymuş gibi bir anda Raduljica ‘nereye gidecek,onu isteyecek çok takım var’ muhabbetlerinin dönmesi gerçekten enteresandı. Zaten Raduljica ‘napıyorsunuz arkadaşlar,yaşamak bu değil basketbol bu değil’ diyerek NBA’i terketmeyi tercih etti. Bu yaz boyunca Raduljica için yazılanlar gerçekten çok garipti. Hani Efesten bilmesek….

Ekpe Udoh: Eski günlerin hatıralarından biriydi Udoh. Zaten kontratının bitmesini bekliyorlardı ve yeni kontrat önermemeleri Udoh için bile sürpriz olmamıştır.

Jeff Adrien: Şahsen çok sevdiğim bir oyuncu. Fundamental özellikleri eksik,çok fazla silahı yok ve oyun bilgisi de soru işareti. Ancak hem atletizmiyle etkili olabilmesi hem de sahada olduğu her saniye herşeyini vermesi beni hep etkilemiştir. Ancak kağıt üzerinde bir kayıp olduğunu söylemek zor açıkçası,kayıp olsa bile yeri kolaylıkla doldurulabilecek bir kayıp.

Ramon Sessions: Sessions için de Delfino için söylediğim şeyler geçerli aslında. Önemli bir oyuncu ancak onun için doğru takım şuanki Bucks değil ve iki taraf da bunu bildiği için yeni sözleşme imzalamamayı tercih etti.

Gelenler:

Jabari Parker: Bucks için yazın en önemli hamlesiydi Parker draftı açık ara. Çok istediler ve aldılar. Drafttan önce kulüpten sızan bilgilere göre 1. sırayı kazansalar bile Parker’ı seçeceklerdi o yüzden lotaryayı kazanmış kadar oldular. Parker geçen sezon boyunca en çok izlediğim çaylaklardan birisi. Saf potansiyel olarak belki Wiggins’in bir adım gerisinde olabilir-aksini söyleyenlere de katılıyorum açıkcası,bu konuda çok yanar dönerim-. Ama daha doğru tercih olabilir Wiggins’e göre. Öncelikle hemen her şekilde sayı bulabilen bir oyuncu Parker. Ofansif repertuarı muazzamın ötesinde. Şunu belirtmem gerekir, kötü attığı günlerde bile bir şekilde faul kazanarak,içeriyi zorlayarak ekstra işler yaparak skorunu bulabilen bir oyuncu. Bu gerçekten çok ender bir yetenek ve sırf bunun için bile 1. sıradan gidebilirdi. Forvet olduğu için Parker’ın projeksiyonu daha çok Durant ve LeBron ile kıyaslanıyor. Ancak geçtiğimiz sene boyuncu ben onun projeksiyonunu kariyerinin en iyi dönemlerindeki Kobe ve T-Mac ile kıyasladım. Çünkü bu ikili gibi Parker’da kötü gününde bile bir şekilde sayı bulmasını başarabiliyor. Tabi bu saydığımız 4 isim olmak da çok ama çok zor birşey. Parker bu potansiyele sahip mi sahip ancak, o çapta oyuncu olmak herşeye rağmen kolay değil,bunu akılda bulundurmak gerek. Son olarak Parker’ın 4 için undersize olması onun kariyerinde önemli bir rol oynayacak. Ya iki pozisyonda birden oynayabilen ekstra bir oyuncu olacak yada -umarım olmaz- iki pozisyon arasına sıkışarak asla potansiyeline ulaşamayan oyunculardan olacak. Son bir not da, Parker’ın şut dinamiği biraz garip ve zorlu. Bu dinamiği NBA seviyesindeki savunmacılara karşı kolejdeki kadar rahat kullanabilecek mi bu benim için çok önemli bir konu.

Damien Inglis: Fransa’dan gelen oyuncuyu hiç izlemedim açıkcası. Yazılanlara göre atletik,kulaç uzunluğu dikkat çeken ama şut atamayan bir 3/4 numara. Bilmediğim bir oyuncu hakkında atıp tutmak çok sevdiğim birşey olmadığından bununla sonlandırıyorum.

Johnny O’Bryant III: İkinci turdan takıma katılan oyuncu LSU’nun forveti O’Bryant oldu. Yeni dönem uzun forvetlerine nazaran daha eski tarz ağır ve yavaş bir oyuncu. Kolejde skor üretimi konusunda sıkıntı yaşamadı ve ribaundları domine etti ancak bunu hızlanan oyunda NBA’de ne derece yapabileceği benim için bir soru işareti. Çok top kaybı yapması da ayrı bir sorun aslında. Ancak LSU’da sahip olduğu kadar topa sahip olamayacak olması ona kullandığı topların değerini bilmesi konusunda ekstra motivasyon olabilir.En azından Bucks yönetimi bunu umacaktır. Riskli bir hamle O’Bryant,çok fazla soru işaretini barındırıyor ancak ikinci turdan riskli hamleler yapmadan üst seviye oyuncu bulmanın ne kadar zor olduğu da açık.

Kendall Marshall: North Carolina‘nın gözde oyun kurucusu Suns tarafından 13. sıradan seçildiğinde ‘Yeni Nash’ etiketi daha maça çıkmadan üzerine yapışmıştı. Ancak Marshall’ın Arizona macerası hayal kırıklığından öteye geçemedi. Bence Marshall ne ilk etiketi kadar iyi bir oyuncu ne de Suns’ta oynadığı kadar kötü bir oyuncu. Lige ısınması herkesten biraz daha uzun sürüyor sanırım. Lakers’ta aslında hafif toparlanma emareleri gösterdi geçen sene. Bucks için gayet alınabilecek bir riskti, hem de Bucks Marshall için istediği şansı bulabileceği bir yer. Olumlu olduğunu düşünüyorum.

Jared Dudley: Dudley Suns’ta muhteşem bir sezon geçirdikten sonra Bledsoe karşılığında Clippers yolunu tutmuştu. Herkes -ben de dahil- Dudley’in ne kadar doğru bir tercih olduğunu düşünmüştü. Ancak Dudley herkesi şaşırtarak adeta rezil bir sezon geçirdi Los Angeles ekibinde. Üstüne üstlük Bledsoe da Suns’ta azman bir yıl geçirince Clippers taraftarı saç baş yoldu. Dudley için bir kez daha zar atmak istemeyen Clippers Delfino’yu kadrosuna katarken Dudley’i Bucks’a ‘ben çalıştıramadım abi bunu,alın bir de siz deneyin’ dedi. Dudley,kendi oyununa dönebilirse hem iyi şut atabilen hem de pozisyonu için çok iyi savunma yapabilen bir oyuncu. Yine Bucks için alınabilecek bir riskti Dudley.

Jerryd Bayless: Bayless de bu ligin önemli rol oyuncularından biri. Aslında onun bu yaz daha hazır ve şampiyonluk mücadelesinde bir takıma katılacağını düşünüyordum ancak O Bucks’ı seçti. İyi bir oyuncu, Bucks’ın planları arasında nasıl bir rol oynayacak tam kestiremesem de kimse Bayless’in kadroda olmasına -hele ki bu kontratla- hayır demez sanırım.

Sezon Öngörüsü

Bucks için bu sene en önemli şey Parker ve Giannis‘in gelişimleri. Diğer herşey ikinci planda olacak ki bu konuda onları suçlamak mümkün değil. Yapılanmanın ikinci senesinde bütün eski yüklerden kurtuldular. Bir sene daha playoff dışı kalacaklar gibi görünüyor. Eğer lotaryadan yine iyi bir oyuncu bulabilirlerse ve belki de daha önemlisi sonraki senelerde artık rekabetçi bir takım haline bürünebilirlerse yapılanmanın başarılı olma ihtimali de fazlasıyla artar. Önemli noktalardan biri de Sanders ve Mayo‘nun ruh halleri olacak. Sanders özellikle savunmada NBA’in en yıldırıcı pota altı oyuncusuna evrilmişti ki bir anda sigortalarını kapattı ve garip açıklamalar,hal ve hareketlere büründü. Bucks’tan gelen haberlere göre Sanders sorunu çözülmüş.Görmek lazım. Mayo ise kendi yaptığı açıklamaya göre sorunlarının hepsini çözmüş ve yeniden basketbola odaklanmaya hazırmış. Ona her baktığımda yazık edilen potansiyele üzülmekten kendimi alamıyorum açıkçası. Bu iki oyuncunun performansına göre, Doğu’yu da hesaba katarsak bir anda kendini playoff çerçevesinde bulabilir Bucks. Sonuçta ellerinde önemli potansiyeller ve Ersan,Henson,Dudley,Bayless,Pachulia gibi önemli rol oyuncularını bulunduruyorlar. Bunlara sorunlu ikili de katılırsa Doğu’da ilk 8’e girmemeleri için hiçbir sebep yok açıkcası. Böyle bir durumda bence önümüzdeki sezonun draftını düşünerek geri vites atmaktansa gidebilecekleri yere kadar gitmeleri gelecek için daha hayırlı olacaktır bence. Çünkü kazanma alışkanlığına sahip olmak drafttan gelecek oyuncudan bile daha değerli aslında. Hele ki kadronuzda bir çok genç potansiyel barındırıyorsanız.

Doğuş Özkan – @dgsozkan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler