U17 Dünya Şampiyonası bugün itibariyle Zaragoza’da başladı. U17 Milliler de günün son karşılaşmasına çıktı ve Mısır ile kozlarını paylaştı. İkinci yarıda müthiş bir oyun ortaya koyan Milliler, sahadan 71-61 galip ayrıldı ve turnuvaya galibiyet ile başladı.
Maça Eray Akyüz, Onuralp Bitim, Muhaymin Mustafa, Çağatay Afşar ve Ahmet Can Duran beşi ile başladık. Ancak karşılaşmanın başında bizi bir kabus bekliyordu. Oyuna hiç iyi başlayamadık. Sanırım Mısır takımını biraz hafife aldık ve bunun bedelini de çok ağır ödedik. Mısır, geçiş hücumlarında çok etkili oldu. Biz ise hücumda hiç organize olamadık. Denediğimiz atışların hemen hemen hepsi düzendışıydı ve Mısır’a istediği pozisyonları verdik. İlk beş dakikayı 15-2 önde tamamlayan takım Mısır oldu ve mola Millilerden geldi. Kabustan uyanmak için bir fırsattı bu mola. Ancak yine öyle olmadı. Fastbreakler, fastbreakler, fastbreakler… Mısır takımından Tarık Raafat bu çeyrekte potamıza tam 14 sayı bıraktı ve bizi çok zor durumlara soktu. Alınan ikinci molanın ardından hücumda biraz olsun toparlandık ancak savunmadaki sorunlarımız devam etti ve çeyreği 27-8 geride tamamladık.
Maçın ikinci çeyreğine çok daha iyi başladığımızı söyleyebilirim. Özellikle hücumda bir karakter koymamız gerekiyordu. Nitekim de Anadolu Efes oyuncusu olan Yiğitcan Saybir ve Banvitli Erkin Şenel ile birlikte sayılar ürettik. Yakaladığımız 7-0’lık serinin ardından Mısır’ın molası geldi. Molanın ardından Mısır oyuna çok dengeli döndü. Oyunun kontrolünü tekrar ellerine aldılar. Biz ise sadece Berke Atar ile ayakta kaldık. Bu jenerasyonun önemli potansiyelleri arasında gösterilen Berke, ribaundlarındaki etkinliğinin yanında hücumda da bizi taşıdı ve sahaya karakter koydu. Dışarıdan da TOFAŞ oyuncusu olan Mert Konuk’u bulmamız, oyunu açmamızı sağladı ve farkı tek hanelere kadar indirmeyi başardık. Soyunma odasına 38-29 önde giden taraf Mısır oldu ancak kendimize yavaş yavaş gelmeye başlamıştık.
Beklenen atağı üçüncü çeyrek itibariyle yaptık aslında. İlk yarıda istediği oyunu sahaya yansıtamayan ve 9’da 1 ile mücadele eden Muhaymin, dışarıdan bulduğu üçlük ile takımımızı tamamen havaya soktu. Hemen ardından da Ragıp Berke Atar’ın basketfaulü ile farkı iyice azalttık. Ahmet Can Duran’ın hakkını vermek lazım. Berke’ye muazzam bir asist yaptı. Aynı şekilde ilk yarıda da Berke’ye çok iyi bir asist yapmıştı. Çağatay Afşar’ı da devreye sokan Milliler, skorda ilk kez öne geçmeyi başardı ve Mısır’ın molası geldi. Dakikalar ilerledikçe de oyunun kontrolü tamamen bizim elimize geldi. Mert Konuk, dışarıdan takımımızı taşıdı ve çaldığı toplarla fastbreaklerde etkili oldu. Periyodun son bölümünde de ritmini henüz bulamayan Onuralp Bitim’i devreye soktuk. Onuralp, son zamanlarda ciddi eleştirilere maruz kalmıştı. Ancak üçüncü çeyreğin son bölümünde ve dördüncü çeyreğin ilk bölümünde kendi oyununu sahaya yansıtmayı başardı.
Son çeyrekte ise oyunun kontrolünü elinde tutan Milliler, rakibinin yaklaşmasına izin vermedi. Zaman zaman bazı sorunlar yaşasak da sahada 71-61 galip ayrıldık ve turnuvaya galibiyet ile başladık. U17 Milliler, yarın yine saat 22.00’da Amerika Birleşik Devletleri ile karşı karşıya gelecek.
Zor oldu ama güzel oldu! | Açılışı galibiyet ile yaptık! #FIBAU17
Onuralp’in süresi neden bu kadar kısıtlı? Bilgisi olan var mi?
maalesef çok iyi durumda değil. Mental olarakta iyi olmadığı için ilk yarı oynatmadı koç. Yeteneği baki ama. Bu turnuvada olmasa da mutlaka iyi yerlere gelecek.
Bu çocukların hepsi bizim degerlerimizdir.Kisiliginden ve yeteneklerinden tereddütsüz emin olduğumuz her çocuğa eşit mesafeden tahammül şansı verip sabırla ve vazgeçmeden beklemeliyiz.Ancak vicdani soru su; acaba bu çocuk/çocuklar doğru çocuklar mi? Kumaşı olan oyuncunun mental eksikleri çalışarak tamamlanır.Ancak kişilikle ilgili ve/veya psikolojik sorunlar varsa bunu gözardı etmeden biran önce üstüne gitmek lazım.Konsantrasyon,dikkat toplayamamak gibi sorunlar konusunda
Tedavisi gereken durumlar olabilir.
Acaba sorun psikolojik olabilir mi? Varsa eğer, tedavi mumkun mudur? Şeklinde araştırıldı mi?
Onuralp bir iyi maç çıkarması durumunda geri dönecektir. Bu yaşlarda özgüven önemli sorunlardan biri. Tayvan maçı ideal bence. İnşallah bakalım…
Arkadaslar hepsi degerli oyuncular ama burda okudugum kadariyla hep bir iki isim ustunde duruyosunuz tekrar soyluyom orda 12 degerli oyuncu var. Yazdiklarinizi belki onlarda okuyor bakin misir macina her biri elinden geleni yapti. Madem oyle misirin en skorer en iyi oyuncusuna 15 dakkadan sonra goz actirmayan her adimini takip eden pozisyona sokmayan biri vardi. Hem onu tutacaksin hem hucuma ve arkadaslarina yardimci olacaksin. Sizce kimdi bu oyuncu??? Isim vermiyom cunku orda 12 degerli oyuncu var allah yollarini acik etsin.
Furkan Ayça’nın ne özelliği var da milli takıma alınıyor, ya hadi alındı 15 dakika nasıl oynadı akıl alır gibi değil.
Zaten basketten anlasaydiniz akliniz alirdi hakan bey. Furkanin oyuna girdigi dakkandan itibaren oyuna ve arkadaslarina nasil bi katkida bulundugunu goreceksiniz. Ordaki 12 oyuncumuz hepsinin ayri ayri ozellikleri var hepside kendi pozisyonlarinda iyiler. Yikici degil yapisi olalim. Unutmayalimki onlar daha 17 yasinda.
Sadece smaç vurarak, şut atarak yıldız olunamayacağını, atlamak zıplamakla basketbolcu olunamayacağını,gün geçtikçe basketbolu üzerine koyup , yeteneğinin geliştiğini görmesi, öncelikle basketbolu bilmesi gerek.
Sn david, size bu konuda kısmen katılıyorum. Bütün dünya basketbolcu yetiştirmek için seçim yaparken önceliği atlayıp zıplayanlara veriyor… Bizdeki gibi eş dost tanıdık hesapları ile üst düzey basketbolcu yetiştirme senaryoları oynanmıyor… Doğru kumaşlar üzerinde daha çok zaman harcanıyor, onlara daha çok tolerans gösteriliyor… Bizde olmayan bu…. Zaman içinde atlayıp zıplayanlar içinden oyunu öğrenenler uluslararası yıldız oluyorlar… Bu gün ülkedeki üst düzey oyuncularımızı, A Milli Takım dahil, izlediğim zaman doğru koşu tekniği ile düz koşuyu beceremeyen büyük bir kitle olduğunu üzülerek görüyorum….