Spor Toto Basketbol Ligi’nin 14. haftasında ligin dibindeki Türk Telekom, maç fazlasıyla liderlik koltuğunu paylaşan Galatasaray Odeabank’ı ağırladı. Türk Telekom, Hakan Demir yönetiminde ilk maçına çıktı.
Türk Telekom, Europe Cup’ta oynadığı tüm maçları kazanmasına rağmen ligin dibine demir atmış ve Ercüment Sunter görevinden ayrılmıştı. Aslında Türk Telekom senelerdir süregelen ciddi yatırımı devam ettirip ligin kalburüstü kadrolarından birini kurdu. Üstüne Aleksandar Rasic ve Marcus Haislip gibi ciddi iki hamle geldi. Ancak ligde ucu ucuna kaybedilen maçlar vs. derken ligde son sıraya kadar düştü ve Ercüment Sunter ile yollar ayrıldı. Hakan Demir’in ilk maçtan taktiksel anlamda bir değişikliğe imza atması elbette zordu ancak Galatasaray Odeabank karşısına takım hüviyetini kazanmış bir Telekom çıkardı.
Türk Telekom maçın hemen başında Galatasaray Odeabank’ın tepe pick and roll’lerini sert şekilde savunarak rakibe gözdağı vermek istedi ancak bir dakika içinde üç faul yaparak takım faulünü erkenden doldurmuş oldu. Bu, Galatasaray Odeabank’ı boyalı alanı domine etmeye itti ve çeyrek boyunca pota altına girmeye çalışarak fauller alıp, serbest atış çizgisine gitti sarı kırmızılı ekip. Öte yandan Galatasaray Odeabank’ın yay gerisindeki savunma başarısızlığı herkesin malumu. Yaklaşık iki senedir kısa savunmasında ciddi sıkıntı yaşayan ve bu yüzden çok sayıda maç kaybeden bir takım Galatasaray Odeabank. Türk Telekom da bunu iyi irdelemiş olacak ki ilk çeyrekte 5/10 üçlük isabeti sağlayıp 21 sayının 15’ini yayın gerisinden elde etti. Gerçi bu şutların ikisinin ekstra şut olduğunu söylemek gerekir ancak bu yine de rakibe boş şut imkanı verildiği gerçeğini örtmez. İkinci çeyreğe ise bambaşka bir görüntüyle başladı Türk Telekom ve çember altını zorladı. Galatasaray’ın dört kısalı düzene geçişi, adeta Telekom’un ekmeğine yağ sürdü ve ikinci çeyreğe 6-0’lık seriyle başladı Ankara temsilcisi. Bu serinin ardından Ataman tam saha baskı istedi. Ancak tam saha baskıyı hızlı geçen Telekom arka alanda avantajlı duruma geçip kolay basketler bularak farkı arttırdı.
Aslında Galatasaray’ın ikinci çeyrekteki kötü savunma performansı, hücum edememesiyle direkt alakalı. Çok basit söylemle dengesiz hücum, dengesiz savunma demek. Çeyrek boyunca kısa beşle oynadı Galatasaray Odeabank ancak net bir set oyunu göremedik. Bunun temel sebebi yarı sahada topun McCollum’un elinde kalması. Schilb ve Micov gibi yaratıcı kanatların olduğu takımda karar mercii Errick olunca set performansı da felaket oluyor tabii. İşin enteresan yanı ısrarla bu düzeni koruyor koç. Ya inat ediyor, ya da işlemediğinin farkında değil. Çeyrek boyunca kötü hücum eden Galatasaray Odeabank savunmada da ritim bulamayınca soyunma odasına 12 sayı geride gitmek durumunda kaldı.
Üçüncü çeyreğin başında yine iki uzunlu sisteme dönen Galatasaray Odeabank savunmada sıkıntı yaşamaya devam etti. Çok sayıda top kaybı yapan ve Haislip’i durduramayan konuk takım yeniden dört kısaya döndü. Galatasaray Odeabank, Haislip’i Micov ile savunmayı denedi. Bu esnada Telekom takım faulü hakkını doldurduğu için sezon başından beri sıklıkla gözlemlediğimiz McCollum’un faul alarak çizgiye gitme çalışmasını izledik ve kısa vadede başarılı da oldu. Telekom’da ise oyun iyice Haislip’in üzerine kalmışken devreye Buckner girdi ve sayılarıyla takımının farkı korumasını sağladı. Bu esnada Woodside henüz saha içi isabet sağlayamamışken takımını çok iyi yönetti. Galatasaray’ın dört kısalı beşi karşısında sürekli çembere gitmeye çalışan Telekom istediğini elde etti ve çeyreği dokuz sayı farkla önde kapattı.
Son çeyreğe ise bomba gibi başladı Galatasaray Odeabank. Daha akıllı hücum etmeye başlayan konuk takım üç buçuk dakika boyunca rakibine sayı imkanı vermedi. Brown’ın çizgiden bulduğu tek sayının ardından Micov sorumluluk aldı ve bulduğu üçlükle takımını öne geçirdi ve Hakan Demir’i de ikinci kez mola almaya zorladı. Bu moladan Haislip’in sayılarıyla dönen Telekom Micov’u yine durduramadı ve skor eşitlendi. O anda sahneye Cevher Özer çıktı ve Galatasaray formasıyla CSKA Moskova’ya attığı basketi anımsatan bir baskete imza atarak skoru 75-72’ye getirdi. Ardından Galatasaray Odeabank, Göksenin’le farkı bire indiren basketi buldu ve Hakan Demir son molasını kullandı. Bu moladan dönerken Hakan Demir’in henüz saha içi basketi olmayan Ben Woodside’a çizdiği seti harikulade şekilde uygulayan Telekom üçlüğü buldu ve öne geçti. Hücumdan boş dönen Galatasaray Odeabank Woodside’ı bir kez daha durduramadı ve maçtan koptu.
*Türk Telekom, Hakan Demir ile daha derli toplu bir görüntü verdi. Haislip önderliğinde ligde kalma yolunda kritik bir eşik geçildi.
*Galatasaray’da sıkıntılar bitmek bilmiyor. Gerek kenar yönetimi, gerek oyuncular maça gerekli önemi vermiş değildi. Ataman’ın maç önü analizlerinde sıkıntı yaşadığını söylemek yanlış olmaz. Zira bu senaryoyu iki sezondur pek çok kez gördük.
*Ataman’ın dar rotasyon tercihi de sıkıntılara sebep oluyor. Yaklaşık 60 maçlık maratonu yedi sekiz oyuncuyla geçmek istemesi belli ki oyuncularda yorgunluğa sebep olmuş. Bu yorgunluk da oyuncuların psikolojisini etkiliyor. Belki de Lasme ve Schilb’in kötü performansının arkasında bu vardı.
*Galatasaray Odeabank’ta deplasman karnesi gittikçe kötüleşiyor. Sarı kırmızılı ekip üst üste beşinci deplasman maçını kaybetmiş oldu.
Yazar |
Okan Aydemir / Twitter (@aydemirok7)