U16 (Yıldız Erkek) Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın son gününde bronz madalya için İspanya ile karşılaşan milli takımımız karşılaşmadan 77-73 mağlup ayrıldı. Karşılaşmanın final çeyreğine beş sayı önde giren milli takımımız avantajını korumayı başaramayınca şampiyonayı dördüncü tamamlamış oldu. Oğuzhan Yarol kaydettiği 26 sayıyla hem takımımızın hem de maçın en skorer ismi olurken İspanya adına Victor Moreno mücadeleyi 17 sayıyla tamamladı.
Karşılaşmada her iki takım adına da skor dağılımı ise şu şekilde meydana geldi:
Kısaca Takımımız Hakkında
Her şeyden önce bu yaş grubundaki oyuncularımızla gurur duymamız gerektiğini ve büyük bir teşekkürü hak ettiklerini belirtmeliyim. Şampiyona öncesinde kendilerinden kağıt üstünde de olsa daha önde olan tüm takımlara karşı turnuvanın ilk gününden bu yana ciddi mesajlar veren oyuncularımız, gerek Fransa maçının moral bozukluğu gerek de artık sistem ve düzenlere bağlı oynamanın bir yere kadar etki etmesinden olsa ki turnuvadaki son mücadelesinden de yenilgiyle ayrıldı. Maç yayını hususunun yine büyük sıkıntılar ortaya çıkarmasından ötürü karşılaşmayı canlı takip edemesem de istatistik kağıdında dikkatimi çeken bir nokta oldu. İspanya, takım halinde 28 kez serbest atış çizgisine gitme başarısı gösterirken (21 tanesi isabetli) biz sadece 3 kez gidebilmişiz çizgiye. (2 tanesi isabetli) Maçın genelinde hangi tarafın oyunu sertleştirip içeriden oynama isteği güttüğü yahut hangi takımın kararlılık noktasında bir adım önde olduğu bu veri bazında bir nebze de olsun açıklanabilir diye düşünüyorum.
Takımımız hakkında biraz da oyuncu bazlı turnuva genelinde yorumlarda bulunmak gerekirse en fazla öne çıkan ve fark yaratan oyuncumuzun Oğuzhan Yarol olduğu kanısındayım. Zeljko Obradovic’in ülkemizde çalışmaya başladığı ilk bir ay içerisinde Ömer Faruk’u Fenerbahçe Ülker’in yıldız takımından genç takımına çıkarmasından da anlayabildiğimiz üzere, Ömer Faruk bu seviyenin çok üstünde bir oyuncu. Fiziksel manada yaşadığı bu üstünlüğün sonucu olarak milli takımımızın madalya kovalayabilmesi için Ömer’in zaten en az bu kadar dominant oynaması gerekiyordu. O yüzden ekstra bir şey yaptığını düşünmüyorum ve hatta sinmemesi gereken Sırbistan ve Fransa karşılaşmalarında gösterdiği pasif performansın şimdi not düşülerek ileride irdelenmesi gerektiği konusunda ısrarcıyım. Evet, Oğuzhan Yarol demiştim. Kendisi gerek saha içi isabet oranları gerekse takımın skor yükünü çekmesiyle kısa rotasyonumuzda en fazla öne çıkan oyuncu oldu. Açıkçası turnuva öncesinde Onuralp Bitim’e biçtiğim rolü kendisi üstlendi ve başarıyla da altından kalkmayı başardı.
Genç jenerasyonlarda madalyadan çok üst seviyeye oyuncu çıkarılmasının her zaman daha kıymetli olduğu söylenir, buna kazanma alışkanlığının kazandırılması ölçüsünde katıldığımı söylemeliyim. Ağırlıklı olarak 1998 doğumlu oyunculardan oluşan bu takımımız benim nazarımda beklentileri aşmıştır. Verdikleri mücadele ve sahip oldukları üçüncü alt yapı şampiyonluğu motivasyonları için kendilerine teşekkür etmeliyiz. Umarım bu yaş grubunda da ileride üst düzey olarak faydalanma imkanı bulabiliriz. Her şey için teşekkürler genç adamlar…