Yarı finalde oynadığımız Litvanya karşılaşması bizim açımızdan tam anlamıyla bir kabustu. Hücumda istediğimiz ritmi bulamamıştık, savunmada istediğimiz tempoyu yakalayamadık. Yani anlayacağınız işler bizim istediğimiz gibi gelişmedi. O maç sonrasında da finale yükselemedik ve şok bir yenilgi ile sahadan ayrıldık. Kabus gibi geçen maç hakkında Yiğit’in düşünceleri:
”Litvanya, tam anlamıyla bir basketbol ekolü. Yarı final karşılaşması öncesinde de derslerine çok iyi çalışmışlardı. Gruplarda oynadığımız ilk maçı çok yakından analiz etmişler. Man to man setlerde bizi durduramayacaklarını bildikleri için, zone’a dayalı bir savunma sistemi benimsediler. Yaptıkları alan savunmasında değişerek ve boyalı bölgeyi kapatarak oynamaya çalıştılar. Biz de yarı final günü yanlış tercihler yaptık. En önemli silahımız olan savunmada hiç etkili olamadık. Savunma sertliğimizin düşmesi, kolay sayıları bulamamamıza da neden oldu. Kısacası çok kötü bir gündü. Şuan anlatırken bile zorlanıyorum. Çok üzüldük, çok ağladık fakat iş işten geçmişti. Bizim adımıza çok önemli bir ders oldu bu. Umarım ileriki yıllarda A Milli Takım seviyesinde onlarla bir kez daha karşılaşırız ve sahadan galibiyet ile ayrılırız. ”