Fenerbahçe Ülker son Euroleague Şampiyonunu 3-0’lık net bir skor ile geçerek Final Four’a yükseldi. Hiç şüphesiz ki tarihi bir zafer. Zeljko Obradovic yönetiminde, Fenerbahçe Ülker oynadığı oyunun karşılığını sonuna kadar aldı. Hırs, istek, arzu, kazanma isteği, tüm oyuncuların gözünden ilk maçtan itibaren okunuyordu. Bana göre bu serinin baş mimari Zeljko Obradovic’tir. Bir takımın nasıl Playoff serisine hazırlanacağını, oyuncuların nasıl motive edilebileceğini ve oyunun sıkıştığı anlarda o soğukkanlılık ile çözüme nasıl bu kadar çabuk ulaşabileceğinin dersini vererek bizlere resital sundu. Oyuncular açısından bakacak olursak; Nemanja Bjelica, Andrew Goudelock,Bogdan Bogdanovic, Jan Vesely gibi üst düzey oyuncular müthiş efor koyarak bu serinin şüphesiz ki mimarları oldular. Ama ben size başka bir oyuncudan bahsedeceğim. 19 yaşındaki genç adam Kenan Sipahi…
Öncelikle biraz geçmişe gidelim.
Yaklaşık 4 senedir takip ettiğim bir oyuncu Kenan Sipahi. Bir Bursa’lı olarak da Bursa’da oynadığı süre boyunca çokça izleme fırsatı buldum. Hem altyapı karşılaşmaları hem de Türkiye Basketbol Ligi karşılaşmaları. 2 sene önce Tofaş A Takım’ında aldığı süreleri gayet iyi kullanan Kenan, o sene ismini yavaş yavaş duyurmaya başlamıştı. Milli Takımızın Guard sıkıntısını ileri ki yıllarda giderebileceğinden bahsediliyordu. O sene Türkiye Basketbol Ligi’nde 32 maçta forma giydi ve maç başına 23.8 dakika gibi iddialı süreler aldı. Bu sürelerin hakkını da bana göre çok güzel verdi. Sezonun bitiminin ardından Genç Milli Takıma katılan Kenan, Letonya’daki Şampiyonlukta başroldeki isimlerden biriydi. Özellikle final maçındaki oyunu takdire şayandı. Nitekim ödülünü de turnuvanın en iyi guardı ve MVP’si seçilerek aldı. Turnuva bitiminin ardından hemen A Milli Takım kampına katılan Genç Oyuncu, özellikle Spor Toto World Cup’taki oyunuyla alkış aldı. Zeljko Obradovic’in de beğenisini kazanan Genç Basketbolcu, o sezonun başında Fenerbahçe Ülker’in yolunu tuttu.
PLANLARI BOZAN SAKATLIK
Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Ülker formasıyla çıktığı 31 karşılaşmada yaklaşık 15 dakika ortalama ile oynadı. Her şey iyi hoş giderken o baş belası sakatlık gerçekleşti diyebiliriz. Trabzonspor Medical Park ile oynanan Türkiye Kupası karşılaşmasında bir ribaund mücadelesinde çok ters bir şekilde kendini yerde bulan Kenan, ne olduğunu bile anlamadı. O maçtan sonra yapılan açıklamada dirseğe yakın bölgede parçalı kırık olduğu ve geri dönüş sürecinin 10 ila 12 hafta arasında olacağı açıklandı. O kırık haricinde sinirlerde de zedelenme vardı. Bu kesinlikle normal bir kol kırılması değildi. Geri dönüş süreci 10 ila 12 haftadan çok daha uzun sürdü hiç şüphesiz. Özellikle ilk bir ay onun açısından çok zor geçti. Sağ elini kısıtlı imkanlarla kullanabilen Kenan, psikolojik açıdan da zor günler geçirdiğini duymuştum. Hatta ve hatta bir ara sol eliyle şut atmayı bile düşünmüş. Bu derece zor bir sakatlık ve psikolojik çöküntü yaşayan oyuncuların sahalara dönmesi her zaman çok zor olmuştur.
Yukarıdaki videoda da gördüğünüz gibi Kenan’ın ne kadar ciddi ve ne kadar istekli olduğu gözlerinden okunuyor. Nitekim de çalışmalarının meyvesini aldı diyebiliriz. Parkelere geri dönüş süreci 12 haftadan daha uzun sürdü ancak kolunu çok daha iyi bir şekilde geri getirdi. Bu sakatlık esnasında fiziksel açıdan da gelişme imkanı bulan Kenan Sipahi, 6 ay öncesine göre vücut genişliğini ve kol genişliğini çok daha ciddi manalarda arttırdı. Artık fiziksel temastan korkmayan ve ikili mücadelelerde çok daha savaşçı olması için gereken fiziksel kuvvete sahip duruma geldi diyebiliriz. Elbette ki daha vücut gelişimi tamamlanmadı. Önümüzdeki yıllarda daha sert bir yapıya bürünecektir.
Fiziksel açıdan evet gelişti ancak bu sakatlık onun maç kondisyonunu ve şut ritminin neredeyse tamamen kaybolmasına neden oldu. Oyununun dış atış tehdidini kesinlikle geliştirmesi gerekiyor. Bu konuda herkes hem fikir. Ancak sağ elindeki parçalı kırık ona göründüğünden çok daha büyük bir yara verdi. Üstelik etrafında Bjelica, Goudelock, Bogdanovic, Hickman, Preldzic gibi üst düzey oyuncular bulunuyor. Fenerbahçe Ülker ofansif anlamda çok önemli yeteneklere sahip. Kenan için sayı atmak önemli değil. Onun için önemli olan, hücumdaki müthiş yeteneklere pozisyon hazırlamak ve savunmada efor koyup rakip savunmacıyı zor durumlara sokmak. Obradovic’te ondan bunları bekliyor hiç kuşkusuz. Bu nedenlerden dolayı Kenan oyunun hücum kısmında sezonun ilk yarısında çok iyi bir görüntü sergilememişti. Bu da bana göre gayet normal çünkü daha 19 yaşında. Ancak Kenan’ın bu oyununu gören bazı insanlar onun 2. Hakan Demirel vakası olacağından ve hiçbir zaman elit bir guard olamayacağından bahsetmeye başlamıştı. Kenan bu süreçte çok büyük eleştirilere maruz kaldı. Bu sözlerin hiç birine katılmadım ve hala bu konudaki duruşum net. Bana göre sezonun 2. Yarısından itibaren performansı yükseldi. Özellikle Türkiye Kupasındaki çeyrek final ve yarı final karşılaşmalarının kazanılmasında çok önemli bir role sahipti. Kritik anlarda sorumluluktan kaçmadı ve kullandığı topların hepsi olumluydu. Ardından yaşadığı kasıklarındaki sakatlıktan dolayı yine birçok maçı kaçırmak zorunda kaldı ve bir türlü istediği ritmi tutturamadı.
( Bu fotoğraf sanırım her şeyi anlatıyor. )
Ama Euroleague Top 8 karşılaşmalarıyla birlikte kendini öyle bir gösterdi ki Kenan, oyunu gerçekten mükemmeldi. Başlıkta da belirttiğim gibi YENİDEN DOĞDU. İlk Maccabi maçında sahada yaklaşık 8 dakika kaldı ama sanki 40 dakika sahadaymış gibi oynadı. Jeremy Pargo’yu 2. Yarıda öyle bir kilitledi ki maç o dakikadan sonra Fenerbahçe Ülker’e döndü. Dışardan bulduğu kritik basket çok çok önemliydi. Ama en önemlisi sahaya koyduğu karakter. Oynadığı her dakikaya inanmış ve sonuna kadar mücadele eden oyuncular her zaman üst seviyelerde oynayan oyunculardır. Kenan’da üst seviyelerde barınabileceğinin sinyallerini zaten çok öncesinden göstermişti.
İlk maçtaki oyunun meyvesini 2. Maça ilk 5 başlayarak aldı. Burda Zeljko Obradovic’in hakkını kesinlikle vermemiz gerekiyor. İlk maçtaki oyununu onore eden Obradovic, genç oyuncuya ne kadar güvendiğini gösterdi. Kenan’da bu güveni boşa çıkartmadı ve yine sahaya karakter koyan isimlerin başında geldi. Kaldığı süre boyunca takımına çok faydalı oldu ve bir nevi onu eleştirenlere de cevabı vermiş oldu. Sahada her oynadığı saniye için savaşan, arkadaşlarına güvenen ve kendine güvenen yapısını herkes görmüştür.
3.maça da Obradovic’in ona olan güveni ile ilk 5 başlayan Kenan, hücumda sayı ve asist yönünde pek katkı vermese de kritik anlarda savunmaya verdiği katkıyla takımını rahatlattı diyebiliriz. Özellikle maçın son hücumuna bakın. İsmail Şenol, kendi yazısında da belirttiği gibi Maccabi’nin son topu kullanmadan önceki molaya çok dikkat edin. Zisis ‘’Pargo Kenan’ı geçerse yardıma gidelim’’ dedi. Obradovic’te takıma bu yönde talimat verdi. Ama Kenan’ın, o kararın ardından Obradovic’e doğru eğilerek mimikleriyle belirtmek istediği söz şuydu; Hayır beni geçemeyecek.
Son topta rakibine geçilmeyen, küllerinden doğan bir Kenan vardı sahada. Kararlı, istekli ve bir o kadar da özgüvenli bir Kenan. Maçın en kritik topunda Obradovic’in ona güvenmesi ve onu sahaya sürmesi gerçekten müthiş. Kenan’da bu güveni boşa çıkarmadı.
Yazının başında da belirttiğim gibi yaklaşık 4 seneden beri takip ettiğim Kenan Sipahi’nin, ileride çok önemli yerlere geleceğinden hiç bir kuşkum yok. Zeljko Obradovic ile çalışmak onun için zaten çok büyük bir şans. Obradovic, Kenan’a oynadığı kötü maçlarda bile süre vermekten hiç çekinmedi. Çünkü onun ne kadar önemli bir potansiyele sahip olduğunu, neler yapabileceğini hepimizden çok daha iyi biliyor hiç kuşkusuz. Tıpkı Cedi Osman gibi ülke basketboluna uzun yıllar hizmet etme konusunda çok şeyler beklediğimiz oyuncuların başında gelen Kenan Sipahi, umarım bu çıkışını sürdürür. Haydi Kenan…
Kenan’ın vine videosu @fenerinmacivar hesabından alınmıştır.
Kenan’ı ben Diamantidis’e benzetiyorum. Kenan Diamantidis.