Oyunculardan bahsettikten sonra WNBA Draft 2020’de ilk tur, ikinci sırada Dallas Wings tarafından seçilen Satou Sabally’i pas geçemezdim. Victor Lapena, Sabally’nin takım için kilit oyuncu olacağını düşünüyor:
“Satou’nun geleceği ona ne getirecek bilmiyorum çünkü ben şu anla ilgileniyorum. Ama bana göre şu anda Satou takımımız için kilit bir oyuncu. Nedeni ise Satou, Cecilia Zandalasini gibi bir oyuncu. Farklı. Üç pozisyonda oynamak istiyorlar. Bu benim için çok mühim. Ve Satou çok genç, onunla bu derece yakından çalışmak, onu Türkiye ligi ve EuroLeague gibi zorlu liglerle tanıştıracak olmak çok önemli. Türkiye ligi gerçekten çok zor. Hatta bence Avrupa’daki en zor lig.
İspanya ve Rusya’da çalıştım ve Türkiye ligi cidden zor. En önemli yabancı oyuncular ligde, her zaman harika koçlar var. Onlara karşı her daim kazanmak zorundasınız, mücadeleler çok zorlu geçiyor. Satou ile çalışacaksam onu mümkün olduğunca adım adım geliştirmek isterim. Yeri gelir üç numarada, yeri gelir dört veya beş numarada oynatabilmek isterim. Onu aradığımda da söyledim: “Kendin gibi oynamanı istiyorum, Satou Sabally olarak.”
WNBA’in ve kadın basketbolunun gelecekteki en önemli yıldızlarından biri olarak gösterilen, bu sezon NCAA’den WNBA’e geçerken 2. sıradan draft edilen Alman vatandaşı uzun oyuncu Satou Sabally Fenerbahçe Öznur Kablo’da! Ailemize hoş geldin Satou Sabally! 💛💙 pic.twitter.com/7ufdiDYSeh
— Fenerbahçe Öznur Kablo (@fbkadinbasket) May 31, 2020
Koçun basketbol felsefesi
Koçun basketbol felsefesinin röportajla ilgili odak noktalarımdan biri olduğunu en başta söylemiştim. Fenerbahçe geçen sezon hücumda daha tempolu, savunmada daha agresif bir takım görüntüsündeydi. Açıkçası takımın savunma kapasitesi de yakın tarihteki birkaç sezona göre daha yukarıdaydı:
“Bu çok iyi çünkü ben hücum oynamayı seviyorum. Bir maçta 80, 85 sayı atmak hoşuma gidiyor. Hatta mümkünse 90. Ama bu kadar sayı atabilmek için önce topun bende olmasına ihtiyacım var. Oyuncularımla konuşurken de bunu söylüyorum. Mümkünse topu rakibin bize vermesini ya da bizim top çalmamızı istiyorum. Bunun içinde rakibe baskı yapmanız gerekir. Yani basitçe, top bizdeyse sayı atabiliriz. Benim felsefem bu kadar basit aslında.
Ben bir savunma koçu değilim ya da savunma odaklı bir anlayışa sahip değilim. Yoğun, akıllı ve baskılı savunma yapmayı seviyorum tabii ki. Rakibi oyun düzenin dışına itmeyi seviyorum. Ama asıl isteğim topa sahip olmak. Çünkü Zandalasini, Tuğçe, Olcay ve McBride gibi oyuncularınız varken skor üretmek zor değil zaten.”
“Akıllı ve kolay basketbol oynamanız, onlara doğru alan açmanız yeterli olur. Çok iyi oyuncular. Olcay sağ tarafından daha mı iyi? Olcayın sağından oyna. Tuğçe alçak postta mı iyi? Tuğçe ile alçak postta oyna. Benim felsefem bu. Benim takımlarım çok sert savunma yapmazlar çünkü benim oyuna yaklaşımım bu değil. Belki de sadece oyuncularım biliyordur beni. Belki izleyen herkes ‘ya bu koç da ne kadar sert savunma yaptırıyor, ne kadar savunma odaklı bir koç’ diyordur ama aslında öyle değil. Oyuncularımla hep konuşuyoruz ve bizim tek istediğimiz topun bizde olması. Çünkü top bizde olursa, skor üretebiliriz.”
Basketbolundaki olmazsa olmaz
Victor Lapena o hâlde sizin basketboldaki olmazsa olmazınız nedir? Takımın hareket kabiliyeti mi, yüksek tempo mu, rakibin savunma planını bozmak mı? Evet topun sürekli sizin takımınızda olmasını istiyorsanız ama yöntemi belirtmekte de yarar var:
“Hepsi. (Gülüyor) Çok önemli bir şeyi açıklamak isterim. Normalde insanlar, diğer koçlar maçlarımızı izler ve oyundan keyif alırlarsa bu benim çok hoşuma gider, çok güzel bir şey bu. Şöyle ki bizim bazı kurallarımız var. Her bölge için. Ribaund, hücum ve savunma için… Her bir senaryo için bazı kurallarımız var ve bu kurallara uymak zorunlu. Biliyoruz ki eğer bu kurallara uyarsak oyunun temposunu da biz belirleriz. Rakibin alan paylaşımını bozarız. Onların zayıflığına karşı biz güçlü yönlerimizle oynuyoruz. Bütün olay bu.”